Kahramanmaraş'ın kalbindeki Tarihi Bakırcılar Çarşısı, yüzlerce yılı aşan zanaat kültürünü, azalan usta sayısına rağmen azimle sürdürüyor. Şehrin simgesi haline gelen çekiç sesleri, son yıllarda eski gürültüsünü yitirse de, çarşının dar sokaklarında hala güçlü bir şekilde yankılandı. Kazandan tavaya, estetik süs eşyalarından mutfak gereçlerine kadar onlarca farklı bakır ve alüminyum ürün, zanaatkârların hünerli elleriyle hayat buldu.

A W598891 02

DULKADİROĞLU’NDA YÜZYILLIK MİRAS HİÇ KESİLMEDİ

Dulkadiroğlu ilçesinde kurulu Tarihi Bakırcılar Çarşısı, bakırcılık geleneğini asırlar boyunca canlı tutmayı başardı. Usta sayısında belirgin bir düşüş gözlemlense bile, atölyelerdeki çekiç sesleri çarşının özgün ritmini oluşturdu. Kazanlar, tencereler, bakraçlar ve çeşitli bakır-alüminyum ürünler, ustaların mahir ellerinde şekillenerek Türkiye’nin dört bir yanına gönderildi.

Kahramanmaraş'ta deniz yok ama balık var! Tezgahlarda bereket var
Kahramanmaraş'ta deniz yok ama balık var! Tezgahlarda bereket var
İçeriği Görüntüle

A W598891 04

Şehrin en eski meslek dallarından biri olan bakırcılık, çarşıdaki atölyeleriyle yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekti. Ham olarak gelen bakır ve alüminyum levhalar, zanaatkârların titiz el işçiliği sayesinde kullanışlı ve sanatsal objelere dönüştü. Çarşı esnafı, bu mesleği genç neslin yeterince tercih etmediğini belirtti. Zanaatkârlar, en büyük zorluğun yetişecek kalifiye eleman bulamamak olduğunu açıkça vurguladı.

A W598891 03

"ÇALIŞACAK GENÇ BULAMIYORUZ": USTALARIN SESİ

Asırlık zanaatin yaşatıldığı Bakırcılar Çarşısı'nda 30 yıldır çalışan usta Mustafa Gümüşkaşık, üretim sürecinin inceliklerini ve mesleğin mevcut zorluğunu şu sözlerle dile getirdi:

"Biz burada alüminyum kazan ve bakraç imalatı üzerine yoğunlaştık. Otuz yıldır bu işi büyük bir şevkle yapıyorum, gücümüz yettiğince de bu işi sürdüreceğiz. Ürünlerimiz, kırsal kesimdeki köylülerimizden büyük şehirlerdeki vatandaşlarımıza kadar her yere ulaştı. Kazanların boyutları değişiyor; en büyüğü 110 santimetreye erişiyor. Kaç adet ürettiğimi saymak mümkün değil, binlerce ürün yaptığımı söyleyebilirim. Malzeme bize ham haliyle geliyor. Birleştirilmesi, kalıba alınması gibi pek çok aşamadan geçiyor. Akşama kadar sürekli çekiç kullanıyoruz. Çalışmadığımız zaman daha çok yoruluyoruz çünkü vücudumuz bu tempoyu istiyor. Alüminyumun kilosunu burada 350-400 lira civarında alıyoruz. Genellikle Elazığ ve Adıyaman'dan ciddi talep geldi. Ancak en büyük sıkıntımız eleman yetersizliği. Şu anda bütün meslek kollarında bu sorun yaşandı. Gençler çalışmayı sevmiyor, bu durum sadece bizim mesleğimizde değil, tüm iş kollarında aynı şekilde görüldü."

A W598891 07

Esnaf İrfan Yorulmaz ise mesleğe olan bağlılığını şu şekilde aktardı:

"50 yıldır bu zanaatı icra ettik. Ağırlıklı olarak el emeği ürünler, güğümler ve cezveler gibi eşyalar üretiyoruz."

A W598891 06