Son aylarda bağımsız medya organları, Google kaynaklı trafik kayıplarıyla ciddi bir sınavdan geçiyor. Özellikle ekim ayının ortasında yaşanan yüzde 80-90 oranındaki ani düşüşler, kasım sonuna doğru kısmi bir toparlanma göstermiş olsa da eski seviyelere ulaşmaktan oldukça uzak. Hatta son günlerdeki veriler, bu durumun yeni bir olumsuz dalgayla devam ettiğini ya da zaten hiç bitmediğini düşündürüyor. Medya sektörü, şu anda net bir çözümden yoksun bir “ölüm mü, sıtma mı?” ikileminde mücadele ediyor.

GOOGLE’IN SUSKUNLUĞU VE MEDYA SEKTÖRÜNDE KARIŞIKLIK

Sorunun kaynağı olarak gözler doğal olarak Google’a çevrildi. Ancak şirket, bugüne kadar net bir açıklama yapmaktan kaçındı. Bu durum, medya temsilcilerinin kafasında daha fazla soru işareti oluşturdu. Dahası, bazı "uzman" yorumcular, sorunun bağımsız medyanın dijital yetersizliklerinden kaynaklandığını öne sürerek kafa karışıklığını artırdı. Oysa ki, SEO çöplüğüne dönüşmüş arama sonuçlarının asıl sorumlusu medya değil, bizzat Google’ın kendi algoritma tercihleri.

SORUN ALGORİTMADAN MI, YOKSA BAŞKA BİR NEDENDEN Mİ?

Bu karmaşık tablo, ağustos ayında yapılan algoritma güncellemesinin doğal bir sonucu olarak görüldü. Ancak Keşfet ve Haberler araçlarındaki dramatik trafik kayıpları, doğrudan arama sıralamalarını hedefleyen bir değişiklikle açıklanamaz. Arama sonuçlarında dalgalanma yaşanmazken Keşfet ve Haberler'de böylesine büyük bir düşüş yaşanması, durumun algoritma güncellemesi dışında başka nedenlerle bağlantılı olabileceğini düşündürüyor.

DİJİTAL TELİF YASASININ GÖLGESİ

Elon Musk, WhatsApp'a rakip oluyor: Karşınızda XChat Elon Musk, WhatsApp'a rakip oluyor: Karşınızda XChat

Medya temsilcileriyle yapılan görüşmelerde, sorunun Türkiye’de gündemde olan dijital telif yasası çalışmalarıyla bağlantılı olabileceği şüphesi de ortaya çıktı. Ancak Google, bu konuda sorulara yanıt vermeyi dahi reddederek adeta sessizliğe büründü. Bu suskunluk, medya sektörünün şüphelerini daha da derinleştirdi. Acaba yaşanan trafik kayıpları, telif yasasına yönelik bir hazırlık adımı mıydı? Bu süreçte bağımsız medya organlarının trafiklerinin düşmesi, bir "deneme süreci" olabilir mi?

GOOGLE’A YÖNELTİLEN 5 KRİTİK SORU

Kanal46.com olarak, bu karanlık tabloyu aydınlatmak için Google’a şu kritik soruları yönelttik:

  • Ağustos ayındaki algoritma güncellemesi ile yaşanan trafik kayıpları arasında bir bağlantı var mı?
  • Eğer bu kayıplar algoritma güncellemesi kaynaklıysa, neden etkileri ekim ayında ortaya çıktı?
  • Keşfet ve Haberler sıralamalarını belirleyen parametreler nelerdir?
  • Trafik kaybının dijital telif yasası tartışmalarıyla aynı döneme denk gelmesi bir tesadüf mü?
  • Bağımsız medya organları trafik kaybı yaşarken, ana akım medyanın etkilenmemesini nasıl açıklarsınız?

Google’dan bu sorulara gelen yanıt ise son derece sınırlıydı: “Sorular için teşekkür ederiz. Çalışmaya dahil olamayacağımızı belirtmek isteriz.” Bu yanıt, şüphelerimizi gidermek bir yana, daha da artırdı.

TEHLİKENİN BOYUTU: DİJİTAL ALANDA YENİ BİR TEKTİPLEŞME Mİ?

Google’ın bu süreçte sessiz kalması, dijital telif yasasına dair şüpheleri güçlendiriyor. Bu yasa, medya organlarının gelir modellerini doğrudan etkileyebilecek düzenlemeleri içeriyor. Bağımsız medya kurumlarının daha fazla mali baskı altına girebileceği, hatta kapanma riskiyle karşı karşıya kalabileceği bir tabloya doğru hızla ilerliyoruz.

Medya sektörünün dijital alanda daha güçlü bir savunma mekanizması geliştirmesi şart. Aksi takdirde, 2010’larda yaşanan ana akım medyadaki tektipleşme dalgası, bu kez dijital platformlarda yaşanabilir. Türkiye’nin medya yapısının geleceği, bu tehlikeye karşı ne kadar hazırlıklı olduğumuza bağlı.

Unutmayalım, tehlike sanılandan daha yakın.