Kilis, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan ve Akdeniz ile Güneydoğu bölgeleri arasındaki geçiş kuşağında konumlanan bir kenttir.

Gaziantep'e olan mesafesi 55 kilometre, Suriye sınırına ise sadece 10 kilometre uzaklıktadır.

Bu stratejik konumuyla Kilis, hem Akdeniz Bölgesi'nden Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne geçişin merkezinde yer almaktadır hem de Suriye ile komşu bir sınır kentidir.

‘Ben doğa sevmem’ diyen bile hayran kalıyor! Kahramanmaraş'ın en güzeli: Giden hemen orada kalıyor ‘Ben doğa sevmem’ diyen bile hayran kalıyor! Kahramanmaraş'ın en güzeli: Giden hemen orada kalıyor

Kilis-kanal46_1

TARİHİ ZENGİNLİKLERE EV SAHİPLİĞİ YAPAN BİR KENT

Kilis, tarihi zenginliklere sahip olan bir kent olarak öne çıkar. M.Ö. 1700 yıllarında Hitit Devleti'nin önemli kentlerinden biri olan Kilis, tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin egemenliği altında bulunmuştur.

Kentin kuzey batısındaki Yesemek, Hititler'in heykel atölyesinin bulunduğu nadir merkezlerden biridir ve dünyada eşi benzeri bulunmamaktadır.

M.Ö. 700-550 yılları arasında Asur, Med ve Pers İmparatorlukları'nın yönetiminde olan Kilis, Büyük İskender'in Pers Devleti'ni fethetmesiyle Roma İmparatorluğu'na bağlanmıştır. Roma İmparatorluğu'nun bölünmesinin ardından ise M.S. 636 yılına kadar Bizans İmparatorluğu'nun bir parçası olmuştur.

Kilis-kanal46_2

İSLAM'IN KENTİ OLMA SÜRECİ

Kilis, Hz. Ömer döneminde İslam topluluğuna katılmış ve 639 yılında Roma (Bizans) için önemli bir yer olan Ravanda Kalesi ile birlikte savaşmadan alınmıştır. Bu dönemde bölgede yaşayan Türkler, Oğuz soyundan gelir ve yerel halka "Türkmen" adı verilir. Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra bu bölgede Selçuklu İmparatorluğu'na bağlı bir Türk Devleti kurulmuş, 1084 yılından itibaren Kilis ve çevresine Türk Beyleri ve Oymakları yerleştirilmiştir.

TARİHİ FELAKETLER VE KURTULUŞ

Kilis, 19. yüzyılın başlarında bir dizi büyük felaketi yaşamış bir kenttir. 1818 yılında büyük bir kuraklık, 1820'lerde deprem ve 1826'da veba salgını Kilis'i olumsuz etkilemiştir. 1831 yılında Mısırlı İbrahim Paşa ile Ermeniler arasında yaşanan etkili bir savaş, kentteki kıtlık, bulaşıcı hastalıklar ve çekirge saldırısı gibi afetlerin yaşanmasına neden olmuştur. 1915 yılında Osmanlı Devleti'nin yenilgisi sonucunda önce İngilizler, ardından Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Ancak, 7 Aralık 1921 tarihinde Kilis, düşman işgalinden kurtulmuştur.

TARİHİ KÖKENLER VE ADIN KAYNAĞI

Kilis'in tarihi kökenleri oldukça eski bir geçmişe dayanmaktadır. İlk kez bir Asur tabletinde "Ki-li-zi" adında bir yerden bahsedilmiştir. Bu, Kilis'in Asurlular döneminden bu yana varlığını sürdüren bir kent olduğunu göstermektedir. Araştırmalar, antik bölgenin bugünkü Kilis'in 12 kilometre batısında olduğunu göstermektedir.

Büyük İskender döneminde (şu anda Suriye sınırları içinde bulunan) Ürya Nebi adında bir kentin kurulduğu veya var olan bir kente "Chrrhus" adının verildiği tahmin edilmektedir. Bu kelime "Kiris" olarak okunur ve "efendi" anlamına gelir. Bu kentin, İskenderun Körfezi'nden Fırat Nehri'ne kadar uzanan Christik eyaletinin merkezi olduğu söylenir. Bazı haritalarda bu bölgeye Kilis denir. Bugünkü Kilis'in bulunduğu yerde ise bazı Bizans haritalarında "Ciliza" adında bir yer görülmektedir. 9. yüzyıldan itibaren bölgeye gelen Müslüman Türkler, kendi lehçelerinde "düz, dümdüz" anlamına gelen "Kilis" kelimesini kullanarak bugünkü yerleşim merkezine ad vermişlerdir.

Kilis-kanal46_3

KİLİS'İN EKONOMİK VE KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİ

Kilis'in geçim kaynakları sınır ticareti, tarım ve hayvancılıkla şekillenmektedir. Kilis'in tava yemeği, yorgan, üzüm, zeytin ve pekmezi ün salmıştır. Ayrıca, Kilis'in tarihi ve kültürel zenginlikleri de görmeye değerdir. Şehirdeki eski taş evler, camiler, külliyeler, yatırlar ve eski ibadet merkezleri, tarihi ve kültürel mirası gözler önüne sermektedir. Kilis Müzesi'nde, Oylumhöyük'te bulunan ve Anadolu'nun eski çağ tarihine ışık tutan eserler sergilenmektedir. Kilis, hem tarih hem de kültür meraklıları için önemlidir.

KİLİS İLÇELERİ

Haberimizin bu bölümünde, Kilis iline bağlı olan Elbeyli, Musabeyli ve Polateli ilçelerini inceleyeceğiz. Bu ilçeler, Kilis'in önemli bölgeleri olarak öne çıkıyor.

Elbeyli İlçesi

Elbeyli ilçesi, tarihsel olarak Suriye'nin Carablus kazasına bağlı bir köy olarak başladı. Ancak Cumhuriyetin ilk yıllarında 1931'de Kilis ilçesine bağlandı. Daha sonra 1946 yılında Oğuzeli ilçesine bağlandı, ardından ilçe statüsüne yükselerek Kilis iline bağlandı. Bu ilçe, Suriye sınırına komşu olup güneyinde Suriye, kuzeyinde Gaziantep, doğusunda Gaziantep'e bağlı Oğuzeli ilçesi ve batısında ise Kilis bulunmaktadır. Elbeyli ilçesi, 23 köy ve bu köylere bağlı 24 mezra ile zengin bir coğrafyaya sahiptir. Kilis'e 35 km, Gaziantep'e ise 55 km uzaklıktadır.

Musabeyli İlçesi

Musabeyli ilçesi, Kilis'in il ilanı ile 1995 yılında ilçe statüsüne kavuştu. Kuzeybatısında Gaziantep'in İslahiye ilçesi, kuzeydoğusunda Gaziantep, güneyinde Kilis ve doğusunda Kilis'in Polateli ilçesi bulunmaktadır. İlçenin arazisi genellikle engebeli bir yapıya sahiptir. Ova kesimi zeytinlikler, bağlar ve bahçelerle kaplıyken, dağ kesimi ise meşelikler ve yabani meyve ağaçlarıyla örtülüdür. Musabeyli ilçesi, Kilis'e 33 km uzaklıktadır.

Polateli İlçesi

Polateli ilçesi, tarihsel bir geçmişe sahip olup 1700'lerde yerleşimlerin başladığı bir bölgedir. 1935 yılında nahiye statüsünde olan bu ilçe, Kilis'in il olmasıyla birlikte 6 Haziran 1995'te ilçe statüsüne yükselmiştir. İlçenin kuzey ve doğusunda Gaziantep, güneyinde Kilis ve batısında Musabeyli ilçesi yer almaktadır. Polateli ilçesi, 5 mahalleden oluşmaktadır ve Kilis'e 20 km, Gaziantep'e 35 km uzaklıktadır.

Kilis iline bağlı olan bu ilçeler, tarihleri ve coğrafi konumlarıyla dikkat çekmektedir. Her biri kendi özgün özellikleriyle Kilis'in zengin mozaiğine katkı sağlamaktadır.

Kayseri'nin en zengin ve elit ilçesi olan Elbeyli, ilçenin sosyo-ekonomik gelişmişliği ve nüfus, eğitim, sağlık, ulaşım, tarım, sanayi ve turizm gibi kriterler dikkate alınarak aday ilçe olarak aday gösterilebilir.

Editör: İsa Aslantaş