Müzik dünyasına çağdaş ve gelenekseli harmanlayan yepyeni bir soluk getiren "Nikbinler" projesi, Anadolu'nun köklü melodilerini modern saykodelik rock vizyonuyla buluşturuyor. "Anatolian Psych Rock Lab" çatısı altında şekillenen bu özgün oluşumun en yeni eseri "Eylülzede" adlı tekli, dinleyicilere yoğun duygusal katmanlar sunuyor.
Sanatçılar Serkan Selay ve Merve Nur Karagül'ün öncülük ettiği bu yaratıcı süreç, özellikle "Eylülzede" parçasındaki derin melankoli ve şiirsellikle müzikseverlerin ilgisini topluyor. Eser, 1970'li yıllardan bu yana taşınan Anadolu rock mirasını günümüzün ileri prodüksiyon teknikleriyle zenginleştirerek zengin ve katmanlı bir ses evreni inşa ediyor.
ANADOLU EZGİLERİNE ÇAĞDAŞ BİR YORUM: NİKBİNLER
Anatolian Psych Rock Lab, sadece bir müzik topluluğu olmanın ötesinde, Anadolu halk müziğinin özgün ruhunu psikodelik rock'ın sınırsız yapısıyla birleştiren deneysel bir sanat laboratuvarı görevi görüyor. Proje, özellikle Alevi deyişlerini çağdaş ve saykodelik bir yaklaşımla yeniden yorumlamasıyla müzik otoritelerinin dikkatini çekiyor.
"MELANKOLİK MAHAL" İLE GELENEK YENİDEN ŞEKİLLENİYOR
Topluluğun en belirgin çalışmalarından biri olarak öne çıkan Melankolik Mahal (2025) albümü, geleneksel Anadolu tınılarını çağdaş saykodelik rock dokunuşuyla dinleyiciye sunuyor. Albümde, kültürel mirasın önemli parçaları olan "Mahsus Mahal," "Acem Kızı" ve "Beni Beni" gibi eserler, Nikbinler'in özgün ve yenilikçi müzikal kimliğiyle yepyeni bir anlatıma kavuşuyor.
"EYLÜLZEDE" İLE İÇSEL BİR HÜZÜN YOLCULUĞU
Nikbinler, "Eylülzede" şarkısında sonbaharın kasvetli atmosferini ve içsel bir kayıp deneyiminin sancısını güçlü bir şiirsellikle aktarıyor. Parçanın en vurucu dizelerinden biri olan “Köşe başlarımda, ilk gözyaşlarımda” ifadesini, projenin kurucuları olan Nikbinler seslendiriyor. Bu dize, eserin yarattığı yoğun melankolik tablonun merkezini oluşturarak dinleyicileri kişisel bir hüzün yolculuğuna davet ediyor.
NİKBİNLER'DEN "EYLÜLZEDE" ŞİİRİ
"Eylülzede" parçasının sözleri, sonbahar temasını bir kayıp ve yalnızlık metaforu olarak kullanarak şu dizeleri fısıldıyor:
Ay bulutta saklanır,
Eylül gözlerine doğduğu gece.
Hüzün, öyle derin iklimlerde
Bir kelime, binbir hece…
Köşe başlarımda,
İlk gözyaşlarımda,
Bir Eylül yağmurusun,
Islak şehir taşlarımda…
Bir sevdadır şu hayat,
Ağrısı yürek çarpıntılarında.
Gün gün eksilirsin kendinden,
Bir Eylül denizinin çırpıntılarında…
Mezar taşlarında,
Urgan uçlarında,
Bir Eylülzede'sin sen,
Ay bulaşmış dağ başlarında…