Erdoğan’dan CHP’ye sert Brüksel tepkisi: Cumhurbaşkanına yuhalama ihanettir
Erdoğan’dan CHP’ye sert Brüksel tepkisi: Cumhurbaşkanına yuhalama ihanettir
İçeriği Görüntüle

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, CHP'nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katıldı. Hakim, 15 Eylül’deki duruşmada istenen delege listesi ve birleştirme tutanaklarının dosyaya girdiğini belirterek, Çankaya İlçe Seçim Kuruluna yazılan müzekkereye cevap geldiğini bildirdi. Celse arasında ise davalı vekillerinin beyan dilekçesini sunduğu aktarıldı.

Duruşmada söz alan davacı vekili Lütfü Savaş’ın avukatı Onur Yusuf Üregen, "Esasa, kimlik beyanlarımızı belirtmeden önce bugün karar beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Davanın esasıyla ilgili her delil dosyaya kazandırılmış, taraflar süreç içerisinde söyleyeceği her şeyi tüm mecralarda ve sayın mahkeme huzurunda dile getirmiştir. Gelinen noktada toplumsal selamet için davamızın kabulü yönünde karar verilmesini yineliyoruz" dedi.

"CHP’nin 39. Olağan Kurultayı, kamu düzenine aykırılıktan dolayı mutlak butlanla batıldır"

Oylamaya hile karıştırıldığını savunan avukat Üregen, "Davamız 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultay ile bu kurultaydan doğan 6 Nisan 2025 tarihli 21'inci ve 21 Eylül tarihli 22'nci Kurultay’ın birincisi bakımından mutlak butlan ile batıl, son ikisi bakımından ise yoklukla malul olduklarının tespitine ilişkindir. Aynı gerekçelerle bu davaların davacısı olan yönetim noktasında görülen 39. Olağan Kurultay sürecindeki tüm seçimlerin de yok hükmünde olduğuna dair tespittir. Daha evvelden belirttiğimiz gibi işbu uyuşmazlık bakımından görevli yargı kolu adli yargı olup, görevli mahkemeler asliye hukuk mahkemeleridir. Uyuşmazlık, bir siyasi partinin karar organlarının seçimine, organize bir biçimde birden çok fail tarafından hukuka aykırı eylemlerle müdahale edilerek seçimin kamu düzenine ilişkin şekilde sakatlanmasına dairdir. CHP’nin 39. Olağan Kurultayı, kamu düzenine aykırılıktan dolayı mutlak butlanla batıldır. 4-5 Kasım’da Ankara’da düzenlenen kurultayda dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve mevcut Genel Başkan Özgür Özel’in koordinasyonunda birden çok sanık tarafından iş birliği halinde Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet edilerek oylamaya hile karıştırılmış, kurultay iradesi tamamen ortadan kaldırılmıştır" dedi.

"Para karşılığı oy kullandırıldı"

Dava dosyasında yer alan delillere göre birden çok kişinin iş birliğiyle planlı şekilde Özgür Özel lehine oy vermeleri için para dağıtıldığını iddia eden Üregen, "Para alan delegelerden Özgür Özel’e oy verdiklerini kanıtlayacak şekilde fotoğraf çekip, kendilerine para veren milletvekili veya partililere göndermelerinin istendiği anlaşılmaktadır. Bu usulsüzlükler neticesinde kurultay iradesi tamamen ihlal edilmiş, gerçek anlamda bir seçim ne yazık ki gerçekleştirilememiştir" ifadelerini kullandı.

"Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ve yönetiminin göreve geri getirilmesi talebimizdir"

Taleplerini de dile getiren avukat Üregen, "CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihli kurultayının mutlak butlanla batıl olduğu tespitiyle yapıldığı günden itibaren iptaline, davanın esas hakkında karar verilinceye kadar mutlak butlanla sakatlanmış 4-5 Kasım 2023 tarihli kurultayda alınan tüm kararların ve aynı zamanda Özgür Özel ve yönetiminin almış olduğu tüm kararların hükümsüz olduğunun tespitiyle iptalini ve hukuka aykırı olarak gelen Genel Başkan Özgür Özel’in, MYK üyelerinin, Parti Meclisi üyelerinin ve YDK üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmalarına karar verilmesini, 4-5 Kasım tarihli kurultayın mutlak butlanla batıl olduğu ve bundan ötürü yok hükmünde sayılacak olmasından dolayı mevzuat ve hukukun bir gereği olarak önceki kurultayda seçilmiş olan eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve yönetiminin görev yetkilerinin geri döneceğinden göreve geri getirilmesi talebimizdir. CHP’nin 21. Olağanüstü ve 22. Olağanüstü kurultaylarının yok hükmünde olduğunun tespitiyle bu kurultaylarda alınan tüm kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, CHP’nin mevcut yönetimi tarafından başlatılan ve riyasetinde devam etmekte olan 39. Olağan Kurultay sürecinde yapılan tüm seçimlerin iptal edilmesine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

"Dosyaya tarafımızca sunulan, akademisyen heyetlerinden oluşan iki uzman görüşü de davanın reddedilmesi gerektiğini söylüyor"

Söz alan davalı vekili CHP'nin avukatı Çağlar Çağlayan ise, "Dosyaya tarafımızca sunulan, akademisyen heyetlerinden oluşan iki uzman görüşü de davanın reddedilmesi gerektiğini söylüyor. Başta davacılardan Lütfü Savaş olmak üzere davacıların hiçbirinin husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Bir siyasi partiye üye olmayan ya da üyelik haklarını kullanamayan birinin parti hukuku ile ilgili bir sistemde bulunması mümkün değildir. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, aynı hukuki nedene dayanan, hatta hemen hemen aynı dilekçeyle açılmış olan İstanbul İl Kongresi’nin iptali davasında bir mutlak butlan hâlinin bulunmadığını; ceza yargılamasının kongre sonucu ile bağdaştırılamayacağını, bu konuların ispat kapsamı dışında kaldığını, emsal kararlara da değinerek açıkça belirtmiş ve davayı reddetmiştir. Daha önce yargılamanın diğer aşamalarında ortada bir irade fesadı hâlinin bulunmadığını izah etmiştik. Ancak aynı zamanda daha önce de belirttiğimiz bir hususu tekrar dikkatinize sunarız: Zaten irade fesadı hâlleri, hukukta olsa olsa iptal sonucunu doğurabilir. İptal davası açmak için de hak düşürücü süre geçmiştir. Davanın başından beri davacıların davalarının tümünde talep, ‘mevcut yönetimin kaç defa kongreyle seçilmiş olursa olsun yerinden kaldırılması ve partiyi onların yönetmemesidir.’ Bu davalarda amaç herhangi bir kongrenin iptali veya yenilenmesi değil, partiyi kimin yöneteceğine herhangi bir süre sınırı olmaksızın mahkemenin karar vermesidir. Haliyle istem, iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmamaktadır. Bu nedenlerle biz davanın reddine karar verilmesini talep ederiz" diye konuştu.

Dava reddedildi

Avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkeme, Lütfü Savaş ve delegelerin mutlak butlan iddiasıyla açtığı dava için "konusuz kaldığı için karar vermeye yer olmadığı" hükmünü vererek, davayı reddetti. Mahkeme, diğer dosyada yer alan başvuruların ise artık yargılama konusunun ortadan kalkması nedeniyle karara bağlanmasına gerek olmadığına hükmetti. Yılmaz Özkanat tarafından açılan dava da aynı şekilde davayı açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle reddedildi. Hatip Karaaslan’ın açtığı davanın ise konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmeden mahkeme heyeti, istinaf yolunun açık olduğunu ifade etti.

(Kaynak: İHA)