Mimarlar Odası Merkez Danış Kurulu toplantısına katılarak mevcut yönetime yönelik sert eleştirilede bulunan Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu’nun yapısının değişmesi gerektiğini söyledi.
Kaçamaz, katıldığı Mimarlar Odası Danışma Kurulu toplantısında sözlerine “Gazze’deki soykırımı ve katil İsrail devletini lanetliyorum.” cümleleri ile başladı.
Merkez üssü Kahramanmaraş olan 6 Şubat Depremlerinin öncesinde yapılan hatalardan bahseden Kaçamaz, yerel yönetimlerin imar planı yaparken mutlaka mimar ve mühendislerden faydalanması gerektiğini vurguladı.
Mimarlar Odası’nın Danışma Kurul yapısının değişmesi gerektiğini ifade eden Kaçamaz, mesleklerinin paramparça olduğunu ve bir an mesleklerini kurtarmak için harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
“DEPREMDE YEREL YÖNETİMLER REAKSİYON ALMA DA ÇOK GEÇ KALDI”
Depremde yerel yönetimlerin reaksiyon alma da çok geç kaldığını dile getiren Kaçamaz, yerel yönetimlerin imar komisyonlarında mutlaka mimarların ve mühendislerin yer alması gerektiğini söyledi. Kaçamaz, “Depremde yerel yönetimler reaksiyon alma noktasında çok geride kaldılar. Belediyelerde teknik çalışanların, mimarların, mühendislerin o kadar eksiğini gördük. İmar planı yapılırken, hiçbirinin orada olmadığını ve sadece siyasilerin rant alanı olduklarını ve yıkıma sebep olduklarını gördük. Bizim Kahramanmaraş’ta olarak şehrimizin 4’te 1’i yıkıldı. Yeni yeni ayağa kalkmaya başladık. Burada bizim bir talebimiz olacak. Bunu merkez yönetim kurulunun ve yetkili mercilerin dikkate almasını talep ediyorum. Belediyelerde ruhsat işlerine kesinlikle mimar ve mühendisin bakması gerekiyor. İstihdamı artırmamız gerekiyor. Artık mimarları taksi şoförlüğünden, pazarcılıktan, kuryelikten kurtarmamız gerekiyor. Asıl mesleğini sağlamamız gerekiyor. Bunu da yapabilmemiz için ilişki kurmaya başlamamız gerekiyor. Şube olarak biz yerel yönetimlerle bir ilişki sağlıyoruz. Biz sağlarken belli şartlar ve koşullar üstüne sağlıyoruz. Mimar ve mühendis milletvekillerini toplayıp bunu anlatabiliyor olmamız gerekiyor. Parti ismi gözetmeden önce mesleğimiz diyerek adımlar atılmalıdır. Hele ki depremlerin, doğal afetlerin konuşulduğu ortamda, Büyük İstanbul Depremi’nin konuşulduğu ortamda harekete geçilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“MESLEĞİMİZİ NASIL KURTARIRIZ” BUNU KONUŞMAMIZ GEREKİYOR”
Mimarlık mesleğinin paramparça olduğuna değinen Kaçamaz, Mimarlar Odası’nın sadece 7 kişiyle yönetilemeyeceğini ve mimarlık mesleğinin nasıl kurtulacağının konuşulması gerektiğini dile getirdi. Kaçamaz, “Önümüzde genel kurul var. Bizim genel kurul yapımızı değiştirmemiz gerekiyor. 1985 yılından beri aynı kişilerin olduğu, aynı insanların olduğu, sadece 7 kişiyle yönetilen yapıyı tartışmaya açmamız gerekiyor. Biz şubeler olarak her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Önce mesleğimiz adına konuşmamız gerekiyor. Hepimizin siyasi görüşleri, dünyaya bakış açıları farklı olabilir. Ancak, mesleğimiz adına oturduğumuzda en az 100 madde de ortak görüş bildiririz. Derdimizin bu olması gerekiyor. Şubelerin meslek üzerine katkı da bulunduğu, çoğulcu bir katkının kurulduğu bir komisyonun kurulması gerektiği bir aşikardır. Baroyu görüyoruz, harita mühendislerini görüyoruz. Aldıkları hakları görüyoruz. Biz hangi hakkı alabildik? Her gün kötüye giden, mesleğimizi paramparça eden iç mimarlarla, yapı mimarlarıyla, yakın ortaya çıkacak iç mimarlarla, tarımla ilgili tarım mimarları çıkacak bu şekilde mesleğimiz paramparça ettik. Mesleğimizi toparlamamız gerekiyor. “Nasıl kurtarırız” bunu konuşmamız gerekiyor. Biz eskiyi konuşmaya devam edersek aynı kafayla hiçbir yere varamayız” ifadelerini kullandı.
“KOLON KESEN İÇ MİMAR DIŞARIDA PROJE MİMARI İÇERİDE”
Kahramanmaraş depremlerinde binaların kolonlarını ve kirişlerini kesen iç mimarların dışarıda olduğunu, ancak binanın genel projesini çizen mimarın içeride olduğunun altını çizen Kaçamaz, bu konularda reaksiyon alınmasını gerektiğini söyledi.
Kaçamaz, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Yarın imza hakkımız gidecek. Mimarlar projeyi çizmiş, yoğunluğu kontrol etmiş bir teknik personel olacak. Bunu göremiyor muyuz? Bunun için bir önlem alamıyor muyuz? Deprem bölgesinde iç mimarlar paramparça etti. Bir sürü eve iç dekorasyon yaptı. Kolonları, kirişleri kestiler. Biz ne yaptık? Kolonu kesen iç mimar dışarıda, kolonun kesildiği binanın projesini çizen mimar içeride yatıyor. Bu mu bizim mesleğimiz? Bu mu bizim örgüt yapımız? Bu mu bizim birbirimize sahip çıkmamız? Artık Türkiye’de konuşulan siyasi jargonları bırakıp, kendi içimizi toparlamamız gerekiyor. Bizim bunu ivedi bir şekilde yapmamız gerekiyor. Bunu hızlı bir şekilde yapmamız gerekiyor. Komisyon kurulacaksa komisyon kurulsun. Biz sorunu gören ve önerileri sunan bir şubeyiz. Şubelerimizi dikkate alın, bizleri çalıştırın. 7 kişiyle koca örgüt yönetilemez. Değişim olsun, kan değişsin. Biz bu mesleği daha çok yapacağız. Her yıl 10 bin tane yeni mezun geliyor. Bunların sorumluluğu ve vebali MYK düzenini bu şekilde devam ettirenlerindir.”
