Türkiye'nin tarım sektöründeki bilinçsiz pestisit kullanımı, halk sağlığı için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Ürün verimini artırma hedefiyle kullanılan kimyasal maddeler, ne yazık ki insan sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştı ve tüketicinin sofrasına kadar geldi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2024 yılı verileri, bu tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi. Türkiye genelinde pestisit kullanımında en yoğun ilk 10 il sıralaması dikkat çekti: İzmir, Çanakkale, Bursa, Manisa, Mersin, Konya, Adana, Antalya, Malatya ve Aydın. Bu illerde toplamda 31 milyon 29 bin 741 kilogram-litre gibi devasa bir pestisit hacmi kullanıldı.
TARIMIN KALBİNDEKİ KİMYASAL RİSK
Söz konusu 10 il, Türkiye'nin tarımsal üretiminde kilit bir rol oynuyor. Bu iller, toplam 5 milyon 112 bin hektarlık tarım arazisiyle, ülkenin sebze ve meyve ambarı konumunda. Ancak bu bereketli topraklar, hektar başına 6,07 kilogram-litre gibi yüksek bir pestisit yoğunluğuna maruz kaldı. Nadasa bırakılan alanlar dikkate alınmadığında ise bu oran 6,7 kilogram-litreye kadar yükseldi.
Bu durumun en önemli sebebi, bu illerin sebze, meyve ve seracılık üretiminde zirvede yer alması. Türkiye'nin en çok sebze üreten 10 ilinden 7'si ve en çok meyve üreten 15 ilinden 7'si bu listeye girdi. Bu da, domatesten bibere, elmadan turunçgillere kadar günlük tüketimimizin büyük bir kısmının, yoğun pestisit kullanılan bölgelerden geldiği anlamına geldi.
ÇÖZÜM İÇİN YASAL DÜZENLEME ŞART
Konuyla ilgili yapılan araştırmalar, mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını ve acil önlemler alınması gerektiğini gösterdi. Uzmanlar, bilinçli ve kontrollü bir tarım modeline geçilmemesi durumunda, kimyasal kalıntıların sofralarımızdaki yerini daha da sağlamlaştıracağını belirtti. Buğday. Org gibi sivil toplum kuruluşları da pestisit kullanımına yönelik kısıtlamaların getirilmesi gerektiğini vurguladı. Halk sağlığını korumak adına atılacak en önemli adım, pestisit kullanımına ilişkin katı yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi olarak görüldü.