Suriye'nin başkenti Şam yakınlarında yer alan ve "insan mezbahası" olarak bilinen Sednaya Hapishanesi'nde yürütülen son araştırmalar, hapishanede gizli hücrelere dair herhangi bir kanıt bulunamadığını ortaya koydu. Beyaz Baretliler, sednaya'da yaptıkları detaylı aramaların ardından bu alanda daha önce tespit edilmeyen yeraltı hücrelerine rastlamadıklarını duyurdu.
SEDNAYA HAPİSHANESİ'NİN KAPILARI AÇILDI, ÖZGÜRLÜK İÇİN GECİKMİŞ BİR ADIM
8 Aralık’ta Suriye'deki muhalif güçlerin başkent Şam’da kontrol sağlamasının ardından Sednaya Hapishanesi'nde tutuklu olan birçok kişi serbest bırakıldı. Bu serbest bırakılanlar arasında, 1980’lerde Esad ailesinin zulmüne karşı çıkan eski pilot Raghid el-Tatari ve genç yaşta hükümet eleştirisi nedeniyle tutuklanan Tal el-Maluhi de yer aldı. Uzun yıllar hapis hayatı yaşayan bu isimler, özgürlüklerine kavuşmanın sevincini yaşarken, geçmişin acılarını da geride bırakmak zorunda kaldı.
SEDNAYA HAPİSHANESİ: ESAD REJİMİNİN İŞKENCE MERKEZİ
Sednaya Hapishanesi, Suriye’deki Esad rejimi tarafından sıkça “ölüm merkezi” olarak adlandırıldı. Hapishane, 2011-2018 yılları arasında çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden oldu. İşkence, bakımsızlık ve yetersiz gıda temini nedeniyle ölenlerin yanı sıra, 30 binin üzerinde kişi "toplu idam"larla hayatını kaybetti. 2017 yılında yapılan uydu görüntülemesi, hapishanede cesetlerin yakılmak üzere bir krematoryum inşa edildiğini ortaya koymuştu.
SİVİL SAVUNMA ÖRGÜTÜ BEYAZ BARETLİLER’İN ARAMA ÇALIŞMALARI SONLANDI
Beyaz Baretliler, Sednaya Hapishanesi'nde yaptığı incelemeler sırasında, gizli yeraltı hücrelere dair herhangi bir iz bulamadı. Bu gelişme, Sednaya'da yıllardır var olduğu iddia edilen gizli alanların varlığına dair soru işaretlerini de ortadan kaldırmış oldu.
SEDNAYA’NIN GERİDE BIRAKTIĞI İZLER: YAPILAN İŞKENCELER VE HAK İHLALLERİ
Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2011 yılından itibaren 100 binden fazla Suriyeli kayboldu. Çoğunun Sednaya Hapishanesi'nde hapsedildiği ve işkenceye uğradığı düşünülüyor. İnsan hakları kuruluşları, hapishanenin Esad rejimi tarafından zulüm ve işkencenin merkezine dönüştürüldüğünü belirtiyor. Sednaya, tarih boyunca sayısız mağduriyetin yaşandığı, uluslararası toplumun dikkatini çeken bir yer haline geldi.
