İngiltere Başbakan Yardımcısı, Konut, Topluluklar ve Yerel Yönetimler Bakanı ile İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Angela Rayner, konut alımında yaptığı eksik damga vergisi ödemesi iddiaları üzerine görevinden ayrıldı. Rayner'ın istifası, ülkedeki siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Rayner, sosyal medya platformları üzerinden yayımladığı istifa mektubuyla kamuoyuna seslendi.
Rayner, mektubunda vergi konularında daha dikkatli davranması gerektiğini itiraf etti. Özellikle Konut Bakanı olarak bu konuda daha özenli olması gerektiğini vurgulayan Rayner, karmaşık ailevi durumunu ve ek vergi danışmanlığı almamayı bir hata olarak değerlendirdi. İstifa kararıyla ilgili olarak, "Amacım her zaman doğru miktarı ödemekti. Ancak ortaya çıkan bu durumlar ve ailenin üzerindeki baskı nedeniyle Başbakan Yardımcılığı ile diğer görevlerimden çekiliyorum," ifadelerini kullandı.
HAKSIZ KAZANÇ İDDİALARI VE RAYNER'IN SAVUNMASI
Angela Rayner, Manchester'daki konutunun tapusunu iptal ettirip Hove'da yeni bir ev satın alırken 40 bin sterlinlik damga vergisinin altında bir ödeme gerçekleştirdi. Rayner, bu durumu yanlış vergi tavsiyesi almasına bağladı. Ancak, avukatları daha sonra böyle bir tavsiyenin verilmediğini açıkladı. Rayner'ın bu çelişkili ifadeleri, kamuoyunda kafa karışıklığına yol açtı.
Öte yandan, Rayner'ın engelli oğlu için oluşturulan bir vakıftan 160 bin sterlin alarak 800 bin sterlin değerindeki daireyi satın aldığı ortaya çıktı. Bu durum, yolsuzluk iddialarının temelini oluşturdu. Rayner, karmaşık emlak işlemlerini yönetmek için hukuki destek aldığını ve vergi kaçırma amacı taşımadığını iddia etti.
İSTİFA BAŞBAKAN KEIR STARMER'I ZOR DURUMDA BIRAKTI
Rayner'ın beklenmedik istifası, İngiltere Başbakanı Keir Starmer için ciddi bir darbe niteliğinde. The Guardian gazetesine göre, Starmer ilk başta Rayner'a tam destek verdi. Rayner, istifa mektubunda Hove'daki mülk için ek uzman vergi danışmanlığı almama kararından derin üzüntü duyduğunu belirtti.
Rayner, Stockport'ta sosyal konutlarda yaşayan genç bir anneden başbakan yardımcılığına kadar uzanan kariyer yolculuğunu "hayatının onuru" olarak tanımladı. Fakat medyanın sürekli baskısının ailesi üzerinde yarattığı ağır etki nedeniyle bu kararı aldığını vurguladı.