18 Mart, Çanakkale Zaferi'nin kahramanlarını bir kez daha minnetle andığımız bir gün. Bu kahramanlar arasında, vatanı için canını feda eden yüz binlerce Mehmetçikten biri olan Seyit Onbaşı, azmi ve cesaretiyle savaşın seyrini değiştiren bir sembol haline geldi. Havranlı Seyit Onbaşı'nın bu destansı kahramanlığı, nesilden nesile aktarılarak tarihe altın harflerle kazındı.

SEYİT ONBAŞI: BİR MİLLETİN KAHRAMAN EVLADI

Asıl adı Seyit Ali Çabuk olan Seyit Onbaşı, 1889 yılında Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı Manastır köyünde dünyaya geldi. Abdurrahman ve Emine çiftinin oğlu olan Seyit Onbaşı, 1909 yılında vatan borcunu ödemek için Osmanlı Ordusu'na katıldı.

Balkan Savaşı'nda cepheden cepheye koşan Seyit Onbaşı, I. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte 1914 yılında Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak görevlendirildi.

SEYİT ONBAŞI'NIN SIRTLADIĞI GÜLLE: BİR MİLLETİN İNANCI

Seyit Onbaşı'nın Çanakkale Zaferi'nde sırtladığı top mermisinin ağırlığı uzun yıllar tartışma konusu oldu. Bazı kaynaklarda 276 kg olarak belirtilen merminin gerçek ağırlığı, yapılan araştırmalar sonucunda 215 kg olarak tespit edildi.

1 Mayıs'ta Üniversiteler tatil mi? Perşembe günü dersler yapılacak mı? 1 Mayıs'ta Üniversiteler tatil mi? Perşembe günü dersler yapılacak mı?

Mecidiye Tabyası'nda sergilenen savaş kalıntısı top mermisi, hassas kantarla tartılarak Seyit Onbaşı'nın omuzladığı net ağırlığın 215 kilogram olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.

Seyit Onbaşı, ilk eşi Emine Hanım'ı kaybettikten sonra Hatice Hanım ile hayatını birleştirdi. Bu evlilikten Ramazan, Osman ve Abdurrahman adında üç evladı dünyaya geldi. Soyadı Kanunu'nun kabulüyle birlikte "Çabuk" soyadını aldı.

Ömrünün son yıllarında geçimini sağlamak için zeytinyağı fabrikasında hamallık ve ayakkabı tamirciliği gibi işlerde çalışan Seyit Onbaşı, 1 Aralık 1939 tarihinde yakalandığı zatürre hastalığına yenik düşerek hayata veda etti.