Antalya ve İstanbul havalimanlarında ele geçirilen virüslü domates tohumları, Türkiye'nin gıda güvenliği konusundaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Çin ve Hindistan'dan getirilen ve Türkiye'ye sokulmaya çalışılan bu tohumlar, uzmanları harekete geçirdi.

ALARM ZİLLERİ ÇALIYOR: GIDA GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDA

Antalya Havalimanı'nda ele geçirilen 11 kilo 500 gram benekli mozaik virüslü domates tohumu Çin'e iade edilirken, İstanbul Havalimanı'nda ele geçirilen virüslü 110 kilo domates tohumu da Hindistan'a geri gönderildi. Bu olaylar, Türkiye'nin gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguladı.

Kırmızı Alarm: Gıda Boyası E-127 Türkiye'de de Tehlike Saçıyor! Kırmızı Alarm: Gıda Boyası E-127 Türkiye'de de Tehlike Saçıyor!

TÜRKİYE'NİN DOMATES ÜRETİMİ TEHLİKEDE Mİ?

Türkiye, domates üretiminde dünya sıralamasında ilk üç ülke arasında yer alıyor. Yıllık üretim kapasitesi 20 milyon tonun üzerinde olan Türkiye, aynı zamanda önemli bir salça üreticisi ve ihracatçısı konumunda. Ancak virüslü tohumların ülkeye sokulması, bu önemli sektörde ciddi sorunlara yol açabilirdi.

UZMANLAR UYARIYOR: "GIDA GÜVENLİĞİ STRATEJİK ÖNEMDE"

Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Nevzat Atık, virüslü domatesler için "şüpheli durum" yorumunu yaparken, "Ülkemizin gıda strateji ve güvenliği çok önemli. Türkiye'ye hastalıklı tohumları sokup, tarımsal üretime darbe vurmak isteyen güçler olduğunu biliyoruz. Çok sıkı tedbirler almalıyız" dedi.

İstanbul Topkapı Üniversitesi Gastronomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Ekşi ise virüslü tohumların ekilmesi durumunda Türkiye'deki domates üretiminin olumsuz etkileneceğini belirterek, "Böyle bir durum ülke ekonomisini de etkilerdi. Türkiye yılda 20 milyon ton domates üretiyor. Üretim kapasitesi olarak Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü sıradayız. Türkiye aynı zamanda dünyanın başlıca salça üreten ülkelerinden. Yılda yaklaşık 2.5 milyon ton domates salça işlerken 250 bin tonunu ihraç ederek döviz girdisi sağlıyoruz. Domates üretimi gerilediğinde çiftçiler zor durumda kalacağı gibi salça sektörü de sarsılacak, döviz girdisi azalacaktır. Topraklarımızı virütik bulaşmadan korumak için çok dikkatli olmalıyız" diye konuştu.

TOHUM HIRSIZLIĞI: TÜRKİYE'NİN YABAN TOHUMLARI TEHDİT ALTINDA

Bir gıda uzmanı, Türkiye'nin tarım sektörüne yönelik dış tehditlere karşı çok uyanık olması gerektiğini vurgulayarak, "Yurtdışından turist gibi gelip, yaban tohumlarını toplayan ve topladıkları tohumları kendi ülkesinde ıslah ederek verimi artıran kişiler var. Gümrüklerde kimseye göz açtırmamız gerekir. Türkiye'nin düşmanları gıda ürünlerine karşı saldırı düzenliyor" dedi.

KAHVERENGİ BURUŞUK MEYVE VİRÜSÜ: BÜYÜK TEHLİKE

Gıda Bülteni Yayın Yönetmeni-Araştırmacı Yazar İhsan Yılmaz da kahverengi buruşuk meyve virüsünün son derece tehlikeli olduğunu belirterek, "Bu virüse karşı koruyucu hiçbir tedbir bulunmuyor. İsrail bu virüs nedeniyle ülke çapındaki tüm seralardaki ürünlerini kaybetmişti. Türkiye'nin gıda güvenliği stratejik önemde. Tohumun yüzeyine değil içine yerleşen virüse karşı koruyucu bir tedbir bulunmuyor. İlaçlama işe yaramıyor. Bulaştığı toprakta yıllarca kalabiliyor. Ürün kullanılmaz oluyor" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Global