Son günlerde Güney Koreli yazar Baek Sehee’nin yaşamını yitirdiği haberi, edebiyat dünyasında derin bir üzüntü yarattı.
Ruh sağlığı konusundaki açık sözlülüğü ve samimi yazım tarzıyla tanınan Sehee, özellikle depresyonla mücadelesini cesaretle anlatmasıyla çok sayıda okura ilham verdi.
Kısa yaşamına büyük eserler sığdıran yazarın ölümü, sosyal medyada ve edebiyat çevrelerinde yankı uyandırdı.
YAŞAMI VE EDEBİ YOLCULUĞU
Baek Sehee, 1990 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de dünyaya geldi.
Üniversitede yaratıcı yazarlık eğitimi aldıktan sonra beş yıl boyunca bir yayınevinde editör olarak çalıştı.
Bu dönemde edebiyat dünyasının iç işleyişini yakından tanıdı ve kendi ruhsal yolculuğunu yazıya aktarmaya başladı.
Sehee, terapi sürecinde tuttuğu notları ve psikiyatristiyle yaptığı diyalogları bir anlatı formuna dönüştürerek kendine özgü bir edebi tarz geliştirdi.
Bu yaklaşımı, hem bireysel iç döküşü hem de modern çağın ruhsal yaralarına ayna tutan bir yazın biçimi haline geldi.
EN ÇOK TANINAN ESERİ
Yazarın dünya çapında tanınmasını sağlayan kitabı “Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum” 2018 yılında yayımlandı.
Bu kitapta Sehee, depresyonla mücadelesini içten bir dille kaleme alarak, Güney Kore’deki ruh sağlığı tabularına meydan okudu.
Eser, kısa sürede ülkesinde çok satanlar listesine girdi ve 20’den fazla dile çevrilerek küresel bir başarı elde etti.
Devam niteliğindeki “Ölmek İstiyorum Ama Hâlâ Tteokbokki Yemek İstiyorum” kitabında ise depresyonun ardından gelen toparlanma sürecini anlattı.
Bu iki eser, yalnız Güney Kore’de değil, dünya genelinde depresyonla mücadele eden binlerce kişiye umut oldu.
BAEK SEHEE KAÇ YAŞINDAYDI?
Baek Sehee, 2025 yılının Ekim ayında 35 yaşında hayata veda etti.
Genç yaşta gelen bu kayıp, sadece edebiyatseverleri değil, ruh sağlığı üzerine çalışan pek çok kişiyi derinden etkiledi.
Okurları, onun samimi satırlarında kendi kırılganlıklarını bulduğunu ve yazılarının iyileştirici bir gücü olduğunu dile getirdi.
BAEK SEHEE NEDEN HAYATINI KAYBETTİ?
Yazarın ölümüne ilişkin resmî bir açıklama yapılmadı.
Ancak Güney Kore basınında yer alan haberlere göre Baek Sehee’nin beyin ölümü gerçekleşti ve ailesinin onayıyla organları beş farklı hastaya nakledildi.
Kalp, akciğer, karaciğer ve böbrekleriyle birçok insana yaşam şansı sundu.
Sehee, uzun süredir distimi (süregen depresyon) ile mücadele ediyordu.
Bu rahatsızlık, hem onun yaşamını hem de eserlerini derinden etkiledi.
Yazılarında bu mücadelesini cesurca anlatarak, sessizce acı çeken pek çok kişiye ses oldu.
Ailesi, yaşanan süreçle ilgili mahremiyet talebinde bulundu.
EDEBİ MİRAS VE ETKİSİ
Baek Sehee’nin yazın anlayışı, modern insanın içsel kırılganlıklarını yalın ama derin bir üslupla aktarmasıyla öne çıktı.
Yazar, terapi notlarını yalnızca kişisel bir iyileşme süreci olarak değil, toplumsal bir farkındalık aracı olarak kullandı.
Sehee’nin kitaplarında yalnızlık, toplumsal baskı, aidiyet arayışı ve varoluş sancısı temaları sıkça işlendi.
Bu yönüyle eserleri, Güney Kore’de ruh sağlığı konularının daha açık konuşulmasına öncülük etti.
Pek çok psikolog ve akademisyen, onun yazdıklarını “modern çağın sessiz çığlığı” olarak nitelendirdi.
BAEK SEHEE’NİN KİTAPLARI
Yazarın kaleme aldığı eserler, hem Kore edebiyatında hem de dünya okurunda derin izler bıraktı.
Kitapları farklı yaş ve kültürden insanlara umut, empati ve farkındalık kazandırdı.
Yayımlanan Kitapları:
Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum (2018)
Ölmek İstiyorum Ama Hâlâ Tteokbokki Yemek İstiyorum (2019)
Beni Kimsenin Sevmediğini Sanıyorum
Yazmak İstiyorum Ama Yazamıyorum
Eserleri, edebi başarısının yanı sıra psikolojik içeriğiyle de uluslararası platformlarda ilgi gördü.
BAEK SEHEE’NİN ARDINDAN
Baek Sehee’nin ölüm haberi, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.
Okurları, onun kelimelerinin hayatlarına dokunduğunu ve karanlık anlarda bir rehber olduğunu belirtti.
Birçok ülkede yayınevleri ve yazar toplulukları, Sehee’nin anısına ruh sağlığı farkındalığı etkinlikleri düzenlemeye başladı.
Yazar, ardında yalnızca kitaplar değil, insanlara “hissetmenin utanılacak bir şey olmadığını” hatırlatan bir miras bıraktı.
SONUÇ
Baek Sehee, kısa ömründe edebiyatın ve içsel dürüstlüğün gücünü en sade haliyle gösterdi.
Kelimeleriyle hem bireysel hem de toplumsal yaralara dokundu.
Depresyonla mücadelesini gizlemek yerine paylaşarak, sessiz acıların görünür olmasını sağladı.
Bugün onun adı, sadece bir yazar olarak değil, iyileşmenin ve içsel cesaretin sembolü olarak anılıyor.
Eserleri, uzun yıllar boyunca pek çok insanın hayatına dokunmaya devam edecek.




