Türkiye, 6 Şubat 2023 tarihinde tarihinin en yıkıcı doğal afetlerinden birine tanık oldu.

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.8 büyüklüğünde bir deprem, özellikle Hatay başta olmak üzere 11 ilde büyük yıkıma neden oldu.

Ardından meydana gelen 7.5 büyüklüğündeki ikinci bir deprem, durumu daha da vahim hale getirdi.

u felaket sonucunda yüzbinlerce bina yerle bir olurken, resmi raporlara göre 50 bin 783 insan hayatını kaybetti, 107 bin 204 kişi yaralandı.

KAYIPLARIN ARDINDAN SÜREN UMUT VE BEKLEYİŞ

Depremin yıl dönümünde, birçok vatandaş hala sevdiklerini bulma umudunu koruyor.

Enkaz altında kaldıklarını düşündükleri yakınlarının cenazelerine ulaşamayanlar, onların ölümünü kabullenmek zorunda kalırken, bazıları ise dönüşlerini umut ediyor. Türk Medeni Kanunu'nun 32. Maddesi gereğince, cesedine ulaşılamayan kişilerin ölümü konusunda resmi prosedürler işletiliyor.

HUKUKİ SÜREÇ VE GAİPLİK KARINESİ

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Dr. Öğretim Üyesi Elif Aydın Özdemir, konuya dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdemir'e göre, kayıp olan kişiler, bir yıl sonunda ölü olarak kabul edilebilir. Özdemir, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden daha ağır bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu belirterek şunları söyledi:

Ezgi Apartmanı Davasında Av. Şen'den Dikkat Çeken Açıklama: "Adalet Er Geç Yerini Bulacak!" Ezgi Apartmanı Davasında Av. Şen'den Dikkat Çeken Açıklama: "Adalet Er Geç Yerini Bulacak!"

"Depremin ardından bir yıl geçtikten sonra, en erken 6 Şubat 2024 tarihinde, gaiplik talebiyle mahkemeye başvurulabilir. Mahkeme kararıyla bu kişiler gaip sayılarak ölmüş gibi işlem görürler."

Türk Medeni Kanunu'nun 31. ve 32. maddeleri uyarınca, enkaz altında kaldığı bilinen ve cesedine ulaşılamayan kişiler için ölüm veya gaiplik karinesi uygulanabilir. Ölüm karinesi, sanki cesedine ulaşılmış ve ölümü tespit edilmiş gibi işlem yapılmasını sağlar. Gaiplik karinesi ise, kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması veya uzun zamandır haber alınamaması gibi durumlarda devreye girer.

Editör: İsa Aslantaş