Deva Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Uzm. Dr. İrfan Karatutlu geleneksel hale getirdiği basın toplantısını TBMM’de gerçekleştirerek şehrin sorunlarına dikkat çekti.

Kahramanmaraş’ın tarih boyunca yol kavşaklarında olduğunu fakat bugün gelindiğinde oto yola ve demiryoluna çok uzak kaldığını hatırlatan Karatutlu, Hızlı tren geliyor söyleminin de tamamen yalan olduğunu belirtti.

ORTA HASARLI BİNALAR NE OLACAK

Karatutlu şöyle konuştu; “Kahramanmaraş’ta orta hasırlı binalarla ilgili kaos ve bilgi kirliliği devam etmektedir. Gerek büyükşehir, gerekse merkez belediyelere yapılan başvurular tamamen savsaklanmakta, başvurularla ilgili herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Yaklaşan kış ayında vatandaşların mağduriyetinin bir kat daha artacağını bir kez daha söylemek isterim.

Kahramanmaraş barosu yeni başkanını seçti: İşte o isim Kahramanmaraş barosu yeni başkanını seçti: İşte o isim

MAHKEME UZATIYOR, İDARE YIKIYOR

Vatandaşlar tarafından orta ve ağır hasarlı binaların durumuna yönelik yapılan itirazlar idare mahkemelerince çok dikkate alınmamakla birlikte yürütmeyi durdurma işlemleri uzun sürece yayılmaktadır. Bu süreci beklemeyen mülki idare yangından mal kaçırırcasına vatandaşın binasını nasıl yıkacağının peşine düşmektedir.

YERLİ MÜTEAHHİT VE MÜHENDİSE NEDEN İZİN YOK

Bununla birlikte iktidar TOKİ aracılığıyla 1 yılda yapacağını vat ettiği evlerin bir kısmını yapmaya devam etmektedir. Bunun yanında resmi binaların da inşaatları devam etmektedir. Ama yerli müteahhitlerin inşaat ve ruhsat talepleri nedense resmi kurumlarca ret edilmektedir. Bu durumdan mağduriyet yaşayan binlerce müteahhit ve mühendis vardır. Bu sorun bir an önce çözülmelidir. Devlet TOKİ ve resmi kurumlara izin veriyorsa bu arkadaşlara da izin verilmelidir.

EN ÖNEMLİ SORUNUMUZDAN BİRİ DE EĞİTİMDİR

Şehrimizin en önemli ana sorunlarımızdan biri de eğitimdir. Depremin üzerinden 8 ay geçmesine, üniversitenin yurt sorunları bilinmesine rağmen hiçbir çözüm yapılmamıştır. Böylece Kahramanmaraş’taki iki devlet üniversitesi online eğitimle devam edecektir. Bu eğitim açısından çok kötü bir planlamadır. 

HELETE’YE OKUL YAPACAK GÜÇLERİ YOK

Size çok basit örnek vereceğim; Çağlayancerit İlçemize bağlı Helete Mahallemizde 2020 yılındaki Elazığ Depreminde yıkılan bir okul binamız var. O Mahallemizde 6 Şubat depreminde de bir başka okul yıkılmıştır. Koskoca Helete beldemizde anaokulu, ilkokul, ortaokul, liseden oluşan 600-650 öğrenci aynı okulda istiflenmiş binada eğitim yapmaya karar verilmiştir. Odunluğu, kömürlüğü sınıf yapmışlardır. Anaokulu ve Lise öğrencisinin birlikte eğitim yapması eğitimin karakterine uygun değildir. Oradaki öğrenci anneleri oradaki duruma isyan ediyor ama ne milli eğitim müdürü, ne mülki İdare, Ne de milletvekilleri bu soruna bir çözüm bulamadılar. Buradan Milli Eğitim Bakanına sesleniyorum; şehirdeki idarecilerin bunu çözecek durumları yok, acilen o beldeye okul yapılması gerekiyor.

ESNAFIMIZ KAN AĞLIYOR

Şehirdeki esnafımız gerçekten çok zor durumda ve geçmişte biriktirdiği birikimlerini kullanıyor. Ticari hayatlarını zarar gelmemesi için büyük gayret gösteriyor. Konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor. Kahramanmaraş bilindiği üzere tarihte her zaman yolların kavşağında olan bir konumdadır. Bugün maalesef ne kara ulaşımında, ne demir yolu ulaşımında bu yolların kavşağından geriye doğru iletilmiş gerek hızlı tren gerekse otoyol şehrin 50 km uzağından geçirilmiştir. İktidarın hızlı tren getiriyoruz söylemi kesinlikle yalandır. 

HAVAALANI BÜYÜK BİR SORUN HALİNE GELDİ

Demiryolu ve Karayolunu bir tarafa bırakalım, havayolu da büyük bir sorun hale gelmiştir. En son bu Pazar hiçbir sorun olmamasına rağmen çevresindeki Adana ve Gaziantep’e uçak inmesine rağmen, Kahramanmaraş seferi Türk Hava Yollarının şahsi kararı ile sefer iptal edilmiştir. Bu durumla ilgili iktidar partisinin hiçbir girişimi yoktur. Bu çerçevede şahsi olarak kendim Pegasus Genel Müdürü ile görüştüm ve şehre özel sektör olarak bir uçuş konulmasını talep ettim, değerlendireceklerini söylediler ve iktidar partisinin de bu talebe destek vermesini bekliyorum.

ESKİ HASTENEYİ YENİ OLARAK GÖSTERİYORLAR

Kahramanmaraş’ın diğer ana sorunlarından biri de sağlıktır. Beş aydır yöneticisiz olan sağlığa sonunda Sağlık Bakanı ikna edilerek bir müdür atanmıştır. Fakat hastanede tedavi olmak isteyen insanların üst üste izdiham şeklindeki dram devam etmektedir. İktidar ise yeni hastane yapılacağını söyleyerek göz boyama işlemi yapılmaktadır. Bunlardan biride 7-8 yıl önce fay hattı üzerine yapılan Necip Fazıl Şehir Hastanesinin yanında 2. Blok olarak inşaatı devam eden kadın doğum hastanesi inşaatını yeni hastane olarak gösterip adına da Ferhuş Sağlık kompleksi denmiştir.  Bu hastane fay hattındaydı, depremde hasar aldı ve şuana kadarda tam kapasite hizmet veremiyor. Buna rağmen diğer blokları da buraya yapıyorlar.

DEVLETİN YATIRIMINI İSRAF ETMEYİN

Acil durum hastanesini de yine tarım arazisine otogarın hemen yanına yapıyorlar. Yine Türkoğlu’na 5 yıl önce yapılan ve depremde yıkılan hastanenin sorumluları araştırılmadan yine yeni bir hastane daha yapacaklar. Beyler 20 km yakında 1000 yataklı, 500 yataklı bir hastane varsa, vatandaş o küçük hastaneye gitmeyi talep etmez, ulaşımla büyük hastaneye kayar. Onun için devletin yatırımını ikinci kez buraya harcayarak israf etmeyin.

İNSANLARIN YAŞAMADIĞI YERE HASTANE YAPMAYIN

Yine 1000 yataklı hastaneyi de halkın şehrin kuzeyinde ve batısında yaşadığı yerlerin aksine halkın yaşamadığı Önsen bölgesine yapmaya karar vermişler. Kahramanmaraş’ta genellikle hastane yapımı için bölge seçilmesi şöyle olur; önce o bölgenin arazileri bir takım rantçılar tarafından toplanır, hastanenin etrafında bir takım rant oluşur, sonra oraya hastane yapılır. Necip Fazıl Hastanesi de Kadın Çocuk Hastanesi de aynı şekilde olmuştur. Önsen bölgesinde de aynı tiyatro devam etmektedir.

BU GRUBA ARTIK DUR DEMENİN ZAMANI GELDİ

Son 50 yıldır Kahramanmaraş’ın ovasına deprem bölgesi olmasına rağmen, zemin sıvılaşması olmasına rağmen, fay hattı olmasına rağmen bir kısım insanlarca 8-10 katlı binaların yapımını sağlayan imar izinleri verilmiştir. Bu imar izinleri genel anlamda da bir takım gruplar tarafından alınmıştır. Bu gruplar da yatırım adı altında devletten faizsiz krediler ve teşvikler almıştır. Yatırımın sonucunda da gayrimenkullere yönelmiş, dağı taşı, ovayı toplamıştır. Aldıkları arazilerin değerlenmesi için de belediyedeki işbirlikçileriyle, yoğunluğu artırıp 17 kata kadar imar izini alıp, kendi arazileri dışındakileri de imara açtırmayarak kendi arazilerinin değerlendirmesini sağlamışlardır.” 

Kaynak: Kanal 46