Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetlisi olarak konferans vermek üzere bu kente gelen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,3 büyüyerek kriz öncesi düzeyine geri döndüğünü, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğindeki güçlü büyümenin ardından daha önemli bir toparlanma eğilimine girdiğini gösterdiğini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu üyeleri Kahramanmaraş’ta toplandıMerkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın ve yönetim kurulunun da katıldığı konferans 20 Eylül’de Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Meclis salonunda gerçekleştirildi. KATSO meclis salonundaki konferansta Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat moderatörlük yaptı.

Yılmaz, ekonominin kriz öncesi seviyesinin üzerine çıktığını, kriz öncesi ekonominin ulaştığı seviye 100 kabul edilirse, bundan sonraki gelişmeyi göstermek istediklerini ifade ederek, ''Nominal olarak bu kriz, ikinci çeyrek itibariyle ekonomimiz, kriz öncesi seviyesinin üzerine çıkmıştır. Ancak şemalandırıldığında görüldüğü üzere 100 olan endeks rakamı şu anda 99,3'dür. Kısmi bir fark söz konusudur. Bu rakamlar bize Türkiye'nin krizden çıktığının işaretidir'' dedi.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve Para Politikası Kurulu üyelerinin de katıldığı ''Türkiye'de para politikaları'' konulu konferansta konuştu.

Konferansta konuşan Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, şunları söyledi:

''Fiyat istikrarı yenmez, içilmezdir, tüketilen mobilyadır, çoraptır, gömlektir, elbisedir. Refah bunlarla ortaya çıkar. Dolayısıyla fiyat istikrarının içerisinde bütün bunlar var. İstihdam da var, büyüme de var, ihracat da var, her şey var. Tarlayı ne kadar ekime hazır ederseniz daha fazla ürün alırsınız. Merkez Bankasının yaptığı budur. Tarlayı nadas etmek, ekime hazırlamak ve sizin daha iyi bir ürün almanız için bir ortam hazırlamaktır. Bizim tespitimiz şu; Küresel krizdeki 2009 yılının ortalarında başlayan toparlanma 2010 yılının ilk yarısında devam etti. Yılın ikinci yarısında bozulan risk göstergeleri gelişmiş ülkelerdeki iktisadi verilere göre beklentilerin daha iyi gelmesi sonucunda bir miktar toparlamıştır. Küresel ekonomideki toparlanma sinyallerine rağmen gelişmiş ülkelerin bankacılık sistemlerine ilişkin yüksek işsizlik oranlarıyla kamu maliyesine ilişkin belirsizlikler risk iştahını azaltmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki bankalarla ilgili sorun şudur. Şu anda biliyorsunuz Uluslararası Ödemeler Bankası'nda bankaların sermaye yeterlilik oranları ile ilgili bir takım düzenlemeler yapıldı ve açıklandı. Burada ortaya konan sermaye yeterlilik yüzde 8 rakamı değişmedi. Peki değişen nedir? 8'in kompozisyonu değişti.

Dış taleplere bakacak olursak küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler Türkiye'yi olumsuz etkileme riski taşıyor. İhracatımızın önemli bir kısmını AB gibi krizden göreli olarak en fazla etkilenen ülkelere yapıyor olmamız ve ihraç ürünlerimizin küresel ekonominin bölgesel hareketlere duyarlı olması kriz süresince Türkiye'nin krizden dış ticaret kanalıyla etkilenmesine neden oluyor.''

Türkiye'nin 2010 yılında dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasında yer aldığını, bu performansını 2011 yılında da devam ettirmesinin beklendiğini ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin GSYH'sının yılın ikinci çeyreğinde yüzde 10,3 ile kriz öncesi düzeyine geri döndüğünü ifade etti. Yılmaz, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğindeki güçlü büyümenin ardından daha önemli bir toparlanma eğilimine girdiğini gösterdiğini de belirtti. (www.kanal46.com)