Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Bölgemizdeki çeşitli kargaşaları, çeşitli kırılmaları dikkate aldığımızda, Türkiye bu bölgede güvenli bir ada haline gelmiştir" dedi.


Gül, Kayseri Valiliğine gelişinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı.
     Vatandaşları ve polis tören birliğini selamlayan Gül, daha sonra Valilik makamına geçti.
     Gül, burada yaptığı açıklamada, memleketinde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
     Bütün hemşehrilerine sevgi ve muhabbetlerini sunduğunu ifade eden Gül, "Ayrıca Vali beyi tebrik ediyorum. Hep başarılar diliyorum. Devlet görevlileri, kamu görevlileri böyledir. Nereler uygun görülürse orada canla başla halka millete hizmet eder. O bakımdan şehirle bütünleşerek sizlere en iyi hizmeti sunacaklarından eminim" diye konuştu.
     Gül, herkesin doğduğu yere gelişinde ayrı bir heyecan ve gurur duyduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
     "Kayseri ile her zaman iftihar ediyorum. Şehre inerken şöyle çevreye baktığımda baharla birlikte her tarafın ne kadar yemyeşil olduğunu, güzel olduğunu, büyük projelerin nasıl devam ettiğini görmekten büyük memnuniyet duydum. Bu ziyaretimiz vesilesiyle çeşitli toplantılar, görüşmeler olacak. Kayserimiz giderek bir üniversiteler şehri haline geldi. Türkiye'nin önemli eğitim yuvalarından birisi haline geldi. 4 üniversitemiz var. Hepsi de birbirinden kıymetli, onların bazı açılışlarında bulunacağız, başarılarını bizzat gidip göreceğim ve çeşitli incelemelerde bulunacağım. Tabi aynı zamanda kendi şehrim olduğu için anne ve babamı görme imkanı olacak."
    
     -"Türkiye herkesin sığındığı bir yer olmuştur"-
    
     Türkiye'nin önemli günlerden geçtiğini vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
     "Çok şükür güçlü bir ekonomimiz var, Türkiye'de güçlü bir siyasi istikrar var, parlamentomuz demokrasinin bütün nitelikleri geçerli. Bölgemizdeki çeşitli kargaşaları, çeşitli kırılmaları dikkate aldığımızda Türkiye bu bölgede güvenli bir ada haline gelmiştir. Her bakımdan güvenli bir ada haline gelmiştir. Herkesin sığındığı bir yer olmuştur. Aynı zamanda büyük sermayeler, büyük şirketler, büyük holdingler gelip Türkiye'de bölge ofislerini açmaktadır. Dünyanın her tarafından, Avrupa'nın Amerika'nın büyük şirketleri Türkiye'ye gelmek için adeta yarış içindedir. Ortadoğu'da herkes güvenli bir bölge olarak gördüğü için Türkiye'ye akın etmektedir. Bütün bunlarla tabi ki iftihar etmemiz gerekmektedir. Hepimizin görevi halkımıza en iyi şekilde hizmet etmek, diğer yandan da ülkemizin demokratik hukuk standartlarını daha da pekiştirmek, memleketimizi güvenli ve huzurlu bir ülke olarak geleceğe taşımak olacaktır. Bu konuda çok büyük bir işbirliğinin Türkiye sathında olduğunu görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum."


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Suriye'deki iç savaşa ilişkin, "Bu konuda uluslararası camia çok kötü bir sınav vermekte. Sadece konuşmakta, sadece laf etmekte ama aksiyona ve işe gelince hep geri durmaktadır" dedi.
     Gül, Kayseri Valiliğini ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
     Bir gazetecinin dün Hatay'ın Reyhanlı ilçesine yaptığı ziyaretteki izlenimlerini sorması üzerine Gül, şunları kaydetti:
     "Maalesef çok üzücü bir olay yaşadık. Orada da söyledim, tek hamlede Türkiye'de yapılan en büyük terör olayı oldu. 51 kişi hayatını kaybetti, 4 Suriye vatandaşı var, gerisi bizim vatandaşlarımız. Bir kez daha kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Bölgemizde olağanüstü bir gelişme var. Suriye'de olup bitenlerin komşuya yansımaması mümkün değil. Bir yerde bir ateş varsa o ateşin sıcaklığı yansır tabi ki. Ayrıca 4 milyona yakın Suriyeli evini barkını terk etmek durumunda kaldı. Bunların bir kısmı da Türkiye'ye geldiler. Bu Türkiye için bir insanlık görevidir. Can derdine düşüp, güvenli bir yer arayıp, sığınmak isteyen insanlara, Türkiye'nin komşularına sınırlarını açmasından daha tabi bir şey olamaz. Bununla daima iftihar edeceğiz. Bunlar milletlerin tarihindeki asil davranışlardır. Türk milletinin tarihinde bu tip asil davranışlar vardır."
     Bölgede yaşanacak olası problemlere karşı tedbirlerin alınmakta olduğunu belirten Gül, "Ama ne kadar da alsanız, yine böyle aniden olduğu için sıkıntılar vardır. Onun için Reyhanlı'da, Hatay'da bunlarla ilgili incelemelerde bulundum, yerinde de gördüm. Zaten devamlı bu bölgelerimizle ilgili brifingler alıyoruz, bilgiler alıyoruz, valiyi daha önce davet etmiştim geldi, birkaç kez bilgi verdi. İstihbarat teşkilatları devamlı bilgiler verir" diye konuştu.
     Bu terör olayını yaptıranların, yapanların, yardımcı olanların net bir şekilde ortaya çıkacağını dile getiren Gül, "Aslında çıkmaya başlamıştır. Bizim için şu an malumdur ancak Türkiye bir hukuk devleti olduğu için bunlar şu anda zanlıdır. Tabi ki mahkemeler bunları kesin neticeye bağlayacaktır. Hiç kimsenin suçu yanına kar kalmayacaktır, herkesin bilmesi gerekir. Kim olursa, ne olursa olsun, kararlı bir şekilde devletimiz bunların gereğini yapacaktır" ifadelerini kullandı.
    
     -"Uluslararası camia çok kötü bir sınav vermekte"-
    
     Gül, çok sayıda göç almanın kolay olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
     "Bizden daha zorda olan ülkeler var. Türkiye çok şükür ki çok güçlü bir ülke. Ekonomisiyle güçlü, siyasetiyle güçlü bir ülke. Bölgede daha zayıf olan ülkeler var. Ürdün'ü düşünün. Ürdün'de 400 bin bu şekilde sığınmacı var. Onların imkanları çok fazla yok. Fazla uluslararası yardım da gelmiyor maalesef. Bu konuda uluslararası camia çok kötü bir sınav vermekte. Sadece konuşmakta, sadece laf etmekte ama aksiyona ve işe gelince hep geri durmaktadır. Bu çok açık bir şekilde görülmektedir. Ümit ederiz ki Suriye'deki bu iç savaş daha uzun sürmez. Suriye halkının arzuladığı şekilde meşru talepleri şeklinde neticelenir."
     Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin "Dün sayın Başbakan Amerika Başkanı Obama ile görüştü. Özellikle kimyasal silahlar konusunda bazı bilgi ve doneleri paylaştığını biliyoruz ama Amerikan yönetiminden hala beklenen aktif adımlar gelmedi. İkinci bir Cenevre süreci başlatılıyor, yeniden bir diploması trafiği var. Acaba siz bu çabaları zaman kaybı olarak görüyor musunuz" diye sorması üzerine, şunları söyledi:
     "Olaylar Türkiye'nin bölgesinde olduğu için ve komşumuzda olduğu için bizi tabiatıyla her bakımdan ilgilendiriyor. Önce güvenlik sorunları açısından ilgilendiriyor, bölgenin istikrarı açısından ilgilendiriyor. Suriye'deki çok büyük insan hakları ihlalleriyle ilgili duyarsız kalamazsınız, bundan dolayı ilgilendiriyor. Onun için bizler aktifiz ama herkesin de aktif olmasını istiyoruz. Üzücü olan şu; batı dünyası biraz arkada duruyor. Hatta şöyle bir teori de gelişti: 'Lead from behind' diyorlar, 'işin içine girmeden arkadan biraz destek.' Bunun değişmesi lazım açıkçası."
    
     -İkinci Cenevre buluşması-
    
     "İnsan hakları ihlalinin yoğun bir şekilde olduğu, yüz binlerce insanın öldüğü, 4 milyona yakın insanın evsiz barksız kaldığı ve çok daha önemlisi istikrarsızlığın, güvensizliğin giderek bölgeye yayılma riskinin olduğu bir yerde herkesin çok daha sorumlu ve gerçekten elini taşın altına koyup hareket etmesi gerekiyor" diyen Gül, şöyle konuştu:
     "Muhakkak ki dünyada önemli aktörler var, komşuların dışında. Uluslararası hukukun geçerli olması için BM Güvenlik Konseyinde en azından Rusya gibi önemli bir devletin ve Çin'in çözüm sürecine girmeleri gerekir. Ben bunu başından beri söylerim. Olaylar başladığından beri Rusya'yı işin dışında tutmamak gerekirdi. Tam işin taraflarından birisi adeta. Dolayısıyla Rusya'nın da bu şekilde bir çözümle kanın durdurulması konusundaki harekete geçişi takdire şayandır. Toplanacak bu ikinci Cenevre buluşmasında esas Suriyeliler tabi ki karar verir. Bizler Suriyelilere yardımcı oluyoruz. Nihayette Suriye onların vatanı, nihayette onlar Suriye vatandaşı. Bizler arzu ederek başka bir ülkenin iç meselelerine karışma durumunda değiliz ama bizi güvenlik bakımından ilgilendiriyor her şeyden önce. Komşu olduğumuz, 900 kilometre sınırımız olduğu için duyarsız kalamayız. Her şeyden önce tabi Suriyeliler'in razı olmaları gerekir. Önümüzdeki günlerde bu iş daha da pekişecektir. Dışarıya yansıyan şeyler vardır, yansımayan diplomatik çalışmalar vardır. Ümit ederiz ki bu iç savaş Suriye'yi, iki komşu ülkeyi daha fazla tüketmez."
     Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'de düşmanlar için aldığı balistik füzeleri kendi halkı için kullanan bir rejim olduğuna işaret ederek, "Bu çok acı bir şey. İlk defa dünya tarihinde balistik füzeler kendi ülkesi içerisinde kullanılıyor. İnanın çok üzücü" ifadelerini kullandı.


KAYSERİ (AA)