Davutoğlu, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) zirvesi kapsamında Çırağan Sarayında Türkiye-Sırbistan-Bosna Hersek dışişleri bakanlarının üçlü görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun, ''Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim'in İran konusunda yaptığı açıklamalarla kafaları karıştırmasını nasıl değerlendirdiğini ve İran konusunda Türkiye'nin duruşunun ne olduğunu'' sorması üzerine Davutoğlu, cumartesi günü Amorim ile çok detaylı bir telefon görüşmesi, aynı gün İran Dışişleri Bakanı Mutteki ile de kapsamlı bir görüşme yaptığını söyledi.

Davutoğlu, Amorim ile görüşmelerinin hedefinin çok açık olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Tahran anlaşması sonrası gelişmeleri gözden geçirdik. Tahran anlaşmasını devrede tutabilmek ve BM Güvenlik Konseyi kararı sonrasında diplomatik kanalları daha da etkin bir şekilde işletebilmek için birlikte ne yapacağımızı gözden geçirdik ve bu süreci bundan sonra da birlikte yürütmeye karar verdik.

Dolayısıyla basına yansıyan haberlerin dışında benim için Sayın Amorim ile yaptığım görüşme esastır ve Sayın Amorim ile, bu konuda gayretlerimizi aynı şekilde devam ettirmemiz hususunda mutabık kaldık. Sayın Amorim, daha sonra devrede olmayacağı veya arabuluculuk sürecinin devam etmeyeceği konusundaki ifadelerini yalanladı.

Sayın Mutteki ile de konuştum. Bu arada bize gerek Viyana Grubundan, gerek P5 1'den ulaşan mesajlar olmuştur sürecin devamı ile ilgili. Sayın Mutteki ile bundan sonra atılacak adımları gözden geçirdik ve Viyana Grubunun İran'a yönelttiği sorular da dahil olmak üzere verdiği cevaba İran'ın cevabi mektubunun pozitif unsurlarla birlikte iletilmesi konusunda birtakım görüşmeler gerçekleştirdik. Bugün de bu işin P5 1 adına koordinasyonu yürüten Sayın (Guido) Westerwelle ile bir görüşme gerçekleştirmeyi planlıyorum. Dolayısıyla biz Türkiye olarak, diplomatik kanalların ve diplomatik çözüm yollarının hala açık olduğunu ve ancak bu yolla İran nükleer programıyla ve diğer konularla ilgili çözüme ulaşılabileceği düşüncesini taşıyoruz. Bu bakımdan çabalarımızı hiç eksiltmeden, azaltmadan sürdürmeye kararlıyız.''

Türkiye'nin etrafında doğabilecek her sıkıntının herkesten önce Türkiye'yi ilgilendireceğini dile getiren Davutoğlu, ''O sıkıntıların çıkmaması ve diplomasinin tek yöntem olarak devrede olması için biz her türlü çabayı sürdürmeye devam edeceğiz. Brezilya da bu konuda bizimle olmaya devam edecek. Sayın Amorim'in telefon görüşmesinde vurguladığı husus budur. Diğer hususlar bizim için ikincil noktalardır'' şeklinde konuştu.

-TERÖR SALDIRILARININ ARDINDAN-

Davutoğlu, bur soru üzerine de şunları söyledi:

''Bildiğiniz gibi terör saldırıları öncesinde zaten takip mahiyetinde Irak topraklarında da sıcak takip şeklinde silahlı kuvvetlerimizin operasyonları olmuştur. O vesile ile Irak yönetimi ve bölgesel yönetimle temaslarımız tabii ki oldu. Bunun teröre karşı yürütülen mücadelenin ve sıcak takip unsuru olduğu kendilerine iletildi. Onlar da teröre karşı mücadelede bizimle birlikte gösterdikleri dayanışmayı bir kez daha vurguladılar. Dün de bölgesel yönetimin bu çerçevede bir açıklaması oldu.

Biz terör söz konusu olduğunda herhangi bir ikinci kaygı olmaksızın bütün tarafların, bütün komşularımızın, terörden muzdarip olan bütün ülkelerin tam bir dayanışma içerisinde olmasını bekliyoruz. Dayanışma da sözlü dayanışma anlamına gelmez. Filli anlamda da terör tehdidinin ortadan kalkması için bizimle birlikte çalışmalılar. Üçlü mekanizmayı bunun için kurduk, bugünler için kurduk. Üçlü mekanizmanın en etkin şekilde işletilmesine büyük önem veriyoruz. Bundan sonra da üçlü mekanizmanın taraflarıyla çabalarımızı sürdüreceğiz ve her türlü tedbiri almaya kararlıyız.''

Editör: TE Bilisim