Geçtiğimiz 21 Şubat tarihinde 7 ila 8 büyüklüğünde mega deprem olacağını öne süren ve kendisini yeni nesil deprem tahmincisi olarak adlandıran Frank Hoogerbeets şubat ayı sonu ve mart ayı başında büyük depremin daha meydana geleceğini söylemişti. Hoogerbeets'in ilk tahmini doğru çıkmış ve Güney Amerika ülkesi Ekvador'da 7.5 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Frank Hoogerbeets ikinci tahminini 1960 ve 1964 yıllarında Şili'de yaşanan 9.5 ve Alaska'da yaşanan 9.2 büyüklüğündeki depremlerden yola çıkarak yapmıştı. Frank Hoogerbeets, iki depremin oluştuğu şartlarla 26 Şubat 2019'daki şartların birebir benzerlik gösterdiğine dikkat çekmişti. Hollandalı deprem araştırmacısının tahmini yine tutmuş ve 1 Mart Cuma günü Güney Amerika ülkesi Peru'da 7.1 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.

Bu tahminlerin ardından Frank Hoogerbeets, 7 ve 9 Mart arasında 6 ila 7 büyüklüğünde yıkıcı bir deprem beklediğini duyurmuştu. 10 Mart günü Fiji'de Tonga ve Fiji'yi etkileyen 6.2 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Ayrıca ABD'nin Hawaii Adası'nda yer alan Kilauea Yanardağı civarında 13 Mart günü 5.5 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş ve yanardağın tekrar yüksek faaliyete geçeceği endişeleri artmıştı. Hoogerbeets tekrar 6 ila 7 büyüklüğünde yıkılı bir deprem için uyarıda bulundu.

Hoogerbeets'in internet sitesinde paylaştığı bilgi ve videolara göre 13 ila 17 Mart arası yaşanacak olan çeşitli gezegen dizilimleri sebebiyle Dünya'nın yer kabuğu sismik olarak normalden çok daha faal olacak. Fiji'de meydana gelen depremin ardından aynı hatta 5 büyüklüğünde birkaç depremin oluştuğuna dikkat çeken Hoogerbeets, olası depremin merkez üssü hakkında da bazı tahminlerde bulundu. Hoogerbeets, Rusya'nın Kamçatka ve Japonya''nın açıklarında yer alan bölgede yakın zamanda oldukça büyük depremin meydana gelebileceği ve Türkiye'nin özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarının da yer aldığı Avrasya deprem hattında sismik faaliyetlerin daha aktif olacağı konusunda uyarılarda bulundu. Hoogerbets, 14 Mart'ta Merkür, Güneş ve Neptün'ün ve 15 Mart'ta da Güneş, Merkür ve Dünya'nın aynı doğrultuda hizalanacağına dikkat çekti.

Avrupa'da Portekiz kıyılarına da dikkat çeken Hoogerbeets, bu alanda büyük bir depremin oluşabileceğini söyledi ve bu alanda 8 büyüklüğünde bir depremin kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Geçtiğimiz günlerde A Haber'e konuşan ve "Türkiye sıradaki yer olabilir." açıklamasında bulunan Hoogerbeets "Türkiye'de 7 büyüklüğünde bir deprem çok olası. Deprem Orta Anadolu'da da olabilir İstanbul yakınlarında da olabilir." diyerek Türkiye'nin risk altındaki bölgelerden biri olduğunu vurgulamıştı. Hoogerbeets "Bir sonraki yer Türkiye mi?" sorusuna "Belki de, evet bu mümkün. Mesela Irak ve İran'a bakınca yakın zamanda 7 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Bu kısımda baskı artıyor. Türkiye sıradaki yer olabilir." cevabını vermişti.

Şuana kadar dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile depremin ne zaman oluşacağı tam olarak bilinmezken, tahminleri doğru çıkan Hoogerbeets’in Türkiye’yi hem de Anadolu ve Akdeniz’i işaret etmesi endişe yarattı.

Bilindiği üzere Türkiye’nin depremsellik açısından en tehlikeli bölgesini Doğu Anadolu Fay Hattının Adıyaman Gölbaşı ile Türkoğlu segmenti arasındaki 89 km’lik kırılmayan fay oluştururken, Hoogerbeets’in Anadolu ve Akdeniz bölgesini işaret etmesi Doğu Anadolu Fay hattının 516 yıldır enerji boşaltmadığı gerçeğini hatırlattı.

Dünya’nın en tehlikeli fay hatlarından biri olan Doğu Anadolu Fay Hattının Adıyaman Gölbaşı ile Türkoğlu segmenti arasındaki 89 km’lik bölüm 516 yıldır enerji boşaltmıyor.

Deprem bilimcilerinin yaptığı araştırmaya göre her gün 1’in altında binlerce sarsıntının olduğu ve vatandaşların hissetmediği Fay Hattı şehir merkezine 8 km uzaklıktan geçiyor.

Deprem bilimcilerinin araştırmasıyla en son 1111 ve 1413 yıllarından 7’nin üzerinde deprem meydana getiren Fay Hattının deprem eşit yılı 400 yıl olarak dikkat çekerken, eşit yılından 116 yıl geçmesi deprem bilimcilerini de endişeye sevk ediyor.