Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Genel Koordinatörü Necdet Pamir, petrol ve gaz aramacılığı açısından Türkiye'nin önünün kapatılmaya çalışıldığını öne sürdü.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) tarafından Osman Tekinel Konferans Salonu'nda düzenlenen "Enerjide Küresel Gelişmeler ve Türkiye" konulu konferansa katılan Necdet Pamir, dünyada ve Türkiye'de yaşanan enerji politikaları ile ilgili bilgiler verdi. Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında enerjinin geldiğini ifade eden Pamir, "Enerji olgusu, sadece enerji ya da ekonomik güvenliğinizle değil, aynı zamanda ulusal güvenliğinizle doğrudan ilgilidir. Irak'ın işgalinin temel nedeni 'Amerikan emperyalizmi' diye başlamak yerine, bugün dünyada tüketilen enerjinin yüzde 36-38'i petrolle karşılanmaktadır. Önümüzdeki birkaç 10 yılda referans senaryolara baktığımızda bunun değişme olasılığı da mümkün gözükmüyor. Bunların irdelenmesi gerekir diye düşünüyorum" dedi. Türkiye'nin, tükettiği enerjinin yüzde 88'ini petrol, kömür ve gazdan karşıladığını anlatan Pamir, şöyle konuştu:

"'Türkiye'de petrol yoktur' demiyorum, çünkü Türkiye petrol ve doğalgaz açısından aranmamıştır. Türkiye bugün tükettiği ham petrolün yüzde 92'sini ithal eden bir ülke konumundadır. Yine tükettiği doğalgazın tamamını ithal eder durumdadır. Sadece bu iki kaynağa 2006 yılında 26 milyar dolar bedel ödediğinizi düşünürseniz, bütçe içerisinde ve bunun hızla arttığını ve petrol ve gaz fiyatları üzerinde herhangi bir kontrolünüzde olmadığını düşünürseniz, bu kadar bağımlılığın ülkenin ekonomik bağımsızlığı ve ulusal bağımsızlığı anlamında da çok olumsuz etkilerini görürüz. Diğer yandan Türkiye'nin dörtte üçünü kullanmadığı hidroelektrik potansiyeli acaba neden bekliyor? 180 milyar kilovat/saat teknik ekonomik kullanılabilir potansiyelin neden dörtte üçü kullanılmıyor. Yine 9-10 milyar ton civarında olan linyit potansiyelinin neden üçte ikisi kullanılamıyor? Yenilenebilir kaynakları neden bekliyor? Türkiye'nin en büyük sıkıntısı budur. Ayrıca, 'Bu al ya da öde' anlaşmaları bizi ne konuma getirmiş? Bütün bunları bilimsel bazda değerlendirmemiz lazım. Ancak ondan sonra politika önerileri ya da mevcut politikaların değerlendirilmesi mümkün olur."

Dünyada bilinen petrol rezervlerinin yüzde 65'inin Ortadoğu coğrafyasında bulunduğunu hatırlatan Pamir, "Ortadoğu'da sıcak ve soğuk savaşların en temel nedeni de budur" diye konuştu.

Türkiye'nin, kurulu enerji gücünü dahi verimli kullanamadığını vurgulayan Pamir, "Türkiye'nin bugün 40 bin megavat civarında kurulu gücü var. Kimisi termik, kimisi hidroelektrik. Bu kurulu gücün üretmesi gereken enerji 200 milyar kilovat/saat olmalıdır. Ama 2005 yılında 160, 2006 yılında 170 milyar kilovat/saat enerji üretmiş. Demek ki kurulu gücünüzden dahi verim alamıyorsunuz. Diğer yandan, kayıp ve kaçak adı altında siz ürettiğiniz gücün yaklaşık yüzde 20'sini tüketiciye iletemeden kaybediyorsunuz. Bu sorunun da mutlaka ele alınması gerekiyor" şeklinde konuştu.

"Türkiye'de petrol, doğalgaz var mıdır, yok mudur?" tartışmalarının uzun süredir devam ettiğini hatırlatan Pamir, bu konuda konuşması gerekenlerin konuşmadığını, mühendislikle alakası olmayan insanların konuştuğunu öne sürdü. Pamir, "Türkiye'de bugüne kadar 1.2 milyar varil üretilebilir petrol bulundu. Bu dünyadaki rezervlerin binde 1'idir. Türkiye'de bugüne kadar petrol aramalarının yetersiz olduğu bilinen bir gerçek. Güneydoğu Anadolu'da bile bilimsel anlamda arama yüzde 20'yi geçemedi. Yüzde 80'i ciddi anlamda aranmamış. Gaz varlığımızın ispatlandığı ve en fazla üretim yaptığımız Trakya Bölgesi yüzde 17 aranmış. Türkiye'de 13-14 tane karasal basenin yüzde 5 ile 7'si aranmış. Denizlerimiz neredeyse hiç aranmamış durumdadır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO), Dünya Bankası politikalarıyla bu hale geldiğini öne süren Pamir, "TPAO, 1954 yılında kurulduğunda son derece ileri görüşlü ve dikey entegre yapıda örgütlenmişti. İstenildiği takdirde TPAO, dikey entegre bir yapıya dönüştürülebilir. Türkiye'nin mutlaka aranması lazım. Ayrıca, gündemde olan yeni Petrol Yasası'nın bazı maddeleri sakıncalı. Bunlardan bir tanesi TPAO'nun devlet adına arama yapmasını ortadan kaldırıyor. Bu yasayla Türkiye'nin petrol ve gaz aramacılığı açısından önü kapatılıyor" dedi.

Konferansa, Vali Yardımcısı Hülya Kaya, KSÜ Rektör Yardımcısı Cafer Mart, Vergi Dairesi Başkanı Ersin Özkan, Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Akgül, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.