Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Heniyye, "Zafer, sadece Gazze'nin değil, Filistin topraklarının özgürleştirilmesini hedefleyen yıllar boyu süren bir çabanın neticesidir" dedi.


Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı İsmail Heniyye, İsrail'e karşı verilen son mücadelenin, Filistin meselesine yeniden itibar kazandırdığını ve son 8 senede Filistin direnişinin gelişen kapasitesini ortaya çıkardığını söyledi.


Filistinli gruplar ile İsrail arasında varılarak yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından Gazze'nin batısındaki meclis binasının bulunduğu meydanada toplanan binlerce kişiye hitap eden Heniyye, "Siyonistlere karşı verilen bu savaş, Filistin davasına yeniden itibar kazandırdı ve ona yönelik duyguları canladırdı" dedi.


İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı günden bu yana ilk defa toplumun karşısına çıkan Heniyye, son İsrail saldırılarına karşı göterdikleri direniş ile son 8 senede Filistin direnişinin kazandığı kapasiteyi ortaya çıkardığını ifade etti.


"Bütün dünyanın şahit olduğu zafer, sadece Gazze'nin değil, Kudüs, Mescid-i Aksa ve bütün Filistin topraklarının özgürleştirilmesini hedefleyen, yıllar boyu süren büyük bir çabanın neticesidir" diyen Heniyye, "direnişin sebat gösterebilmesi ve zaferin sebebinin Gazze halkının direnci" olduğunu söyledi.


Heniyye, Gazze'nin son 8 senedir abluka altında olduğunu ve bu süre içinde 3 savaş yaşadıklarını hatırlatarak, bu savaşta Filistinli direniş gruplarının nasıl mücadele ettiğine halkın ve bütün dünyanın şahit olduğunu dile getirdi.


"Çocuk, kadın ve yaşlıların eseri" 


Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde de, İsrail karşısında kazanılan zaferin, üzerlerine bomba yağdırılan Filistinli çocuk, kadın ve yaşlıların eseri olduğunu söyledi.


Filistinli gruplara bağlı 13 askeri birlik, İsrail saldırılarında katliama maruz kalan Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.


Gruplar adına basın bildirisini okuyan Ebu Ubeyde, "Direniş, siyonist düşman karşısında kazanmıştır. Elde edilen zafer, işgal uçaklarının onbinlerce ton patlayıcıyı üzerlerine boşalttığı, evleri başlarına yıkılan tüm Filistinli çocukların, yaşlıların, kadınların zaferidir. Düşman hiçbir stratejik ve taktiksel başarı elde edemedi" dedi.


"İsrail işgalcisi, Gazze'de kendisine karşı kullanılan direniş dilinden başka bir şeyden anlamıyor" diyen Ebu Ubeyde, Filistin yönetimine "bugünden sonra işgal yönetiminin, kendisine şantaj yapmasına ve dengi değilmiş gibi muamelede bulunmasına izin vermeme" çağrısında bulundu.


Ebu Ubeyde, "Gazze kazandı çünkü düşman askerlerini bozguna uğrattı, Siyonist oluşumu derinden vurdu. Binlerce yerleşimciyi göçe zorladı, 6 milyondan fazlasını sığınaklara soktu. Büyük orduların yapamadığını yaptı. Direnişi yanlız bırakmak için girilen bahisler boşa çıktı" diye konuştu.


Savaştaki en büyük başarının "milli birlik ve bölünmenin son bulması" olduğunu vurgulayan Ebu Ubeyde, "Milli birlik, halkımızın bugünden sonra kimsenin çiğnemesine izin vermeyeceği kırmızı çizgidir. Halk, oraya geri dönmek isteyenlere kuşku ve ithamla bakacaktır. Acı geçmişe dönmeye, anlaşmazlıklara, bölünmelere, karşılıklı suçlamalara ve milli sorumluklardan kaçmaya hayır" ifadesini kullandı. 


Ebu Ubeyde, Filistin halkını temsil eden siyasi liderler ve grupların yöneticilerine, geçmiş dönemde yapılan milli çalışmayı tüm yönleriyle değerlendirmelerini isteyerek, Filistin halkını en iyi şekilde temsil edecek, beklentilerini karşılayacak kurumların oluşumu için ciddi çaba harcanmaya çağırdı.


"Direnişin zaferi"


Gazzeliler de, İsrail ile Filistin arasındaki kalıcı ateşkesi, "direnişin zaferi" olarak değerlendiriyor.


Filistinliler, İsrail'in Gazze’ye kara, hava ve denizden düzenlediği saldırıların 51. gününde imzalanan ateşkesin sevincini yaşıyor. Ateşkesin şartlarına bağlı kalınmasını talep eden Filistinliler, Gazze'ye uygulanan ablukanın bir an önce kalkmasını talep ediyor.


AA muhabirine konuşan Filistinli Emir El-Aşi, ateşkesten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Ateşkes, İsrail'in saldırıları kaşısında 51 gün boyunca dik duruş sergileyen Filistin halkı ve direnişinin zaferidir. Filistin direnişi, halkını korumadaki kalkan görevini başarıyla yerine getirdi ayrıca düşman İsrail'e büyük zarar verdi" dedi.


Aşi, Kahire'de yürütülen ateşkes müzakerelerine katılan Filistin heyetinden, direniş gruplarının taleplerine bağlı kalmasını ve Gazze ablukasının tamamen kaldırılmasını sağlamasını talep etti.


Sehile Ebu er-Riyş, ateşkesi zafer olarak nitelendirerek, şu ifadeleri dile getirdi:


"İsrail, Gazze'de evleri, okulları, camileri yıktı. Ancak saldırılar sırasında direnişçiler, İsrail'in Gazze'de yaptığı gibi sivilleri hedef almadı, askerleri hedef aldı. Direniş grupları, İsrail ordusunu zor duruma soktu. Kahire'deki Filistin heyetinden, halkın taleplerini gözardı etmemesini, tüm isteklerini yerine getirmesini, Gazze'den ambargoyu kaldırmasını talep ediyoruz. Gazze'de direnişin kazandığı zaferle, özgürlük istemek hakkımız."


"Direniş gruplarının mücadelesi"


Abdulkadir Ebu Şuban da ateşkesin tüm Filistin halkının kazanımı olduğunu ancak "halkı korumada gösterdiği direnç neticesinde" özelde "direniş gruplarının zaferi" olduğunu dile getirerek, "Ben, Gazze'de geçmiş savaşları ve saldırıları da gördüm ama bu saldırılarda gösterilen direnci daha önce hiç görmemiştim. Kendini dünyanın en güçlü ordusu olarak tanımlayan orduya karşı zafer kazanıldı" ifadelerini kullandı.


Celal Dehşan da İsrail'in saldırılarının "Filistin lehine bir neticeyle sona erdiğini" savunarak, bunun "Gazze'nin zaferi olduğunu" kaydetti.


"İsrail için büyük bir politik ve askeri zafer”


İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise "Gazze operasyonunun, İsrail için büyük bir politik ve askeri zafer” olduğunu savundu.


İsrail ile Gazze'deki Filistinli gruplar arasında varılan kalıcı ateşkes sonrasında ilk kez İsrail halkına seslenen Netanyahu, Hamas’ın, isteklerinin hiçbirisini elde edemediğini ileri sürdü. Hamas’ın, İsrail saldırılarında büyük yara aldığını belirten Netanyahu, şunları söyledi:


“Hamas, liman, havalimanı, mahkumların serbest bırakılması ve Filistinli memurların maaşlarının ödenmesi yönündeki isteklerinin hiçbirisini elde edemedi. Buna karşılık askeri ve diplomatik olarak büyük zarar gördü. İsrail, Hamas’ın İŞİD ve El-Kaide ile aynı ailenin üyesi olduğuna dünyayı ikna etti.”


Netanyahu ayrıca “İsrail’in aynı zamanda, uzun vadeli hedefinin, Gazze’nin silahsızlandırılması olduğuna dünyayı ikna etmeyi başardığını” söyledi.


Savunma Bakanı Moshe Ya'alon da Gazze saldırılarıyla ilgili Genelkurmay Başkanı Benny Gantz’e yöneltilen eleştirileri “yersiz” olarak nitelendirdi.


Her an savaş durumuna dönme ihtimalinin bulunduğunu söyleyen Ya’alon, “Güvenlik güçleri, Gazze operasyonundan gerekli dersi çıkaracaktır” ifadesini kullandı.


Ya’alon ayrıca İsrail askerleri Hadar Goldin ve Oron Şaul’un Gazze'de olduğu iddia edilen cesetlerini İsrail’e getirme sözü verdi.


"Netanyahu'nun açıklamaları umutsuz bir girişim"


Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zuhri, yaptığı yazılı açıklamada, ''Netanyahu'nun, direnişin isteklerini elde edemediği yönündeki açıklaması, saçma ve anlaşmanın maddeleriyle çelişiyor'' değerlendirmesinde bulundu. 


Hamas'ın, Gazze'de olduğu iddia edilen İsrail askerlerinin cesetlerinin aranmasını kabul etmeyeceğini belirten Ebu Zuhri, Netanyahu'nun, direnişin şartlarına boyun eğdiğini ve İsraillilerin bu gerçeği bildiğini kaydetti.


Ebu Zuhri, Hamas'a güçlü bir darbe indirildiği açıklamalarına ilişkin ise ''Netanyahu'nun açıklamaları, uğradıkları hezimeti, direnişin kahramanlığı ve İsraillilerin hayatını felç eden gücünü örtbas etme adına yapılan umutsuz bir girişim'' ifadesini kullandı.


Liberman ateşkese karşı


Öte yandan, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, "Filistinli gruplar ile İsrail arasında varılan ve dün akşam yürürlüğe giren kalıcı ateşkes anlaşmasına karşı olduğunu" açıkladı. 


Liberman, sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki hesabından yaptığı açıklamada, "Hamas, Gazze'nin kontrolünü elinde bulundurduğu sürece İsrail vatandaşlarının güven içinde olması mümkün olmadığı gibi Hamas ne siyasi ne de güvenlik herhangi bir anlaşmanın ortağı değil. Katillere güvenmek mümkün değil" ifadelesini kullandı. 


Ateşkesin, "Hamas'ın büyümesine ve uygun gördüğü bir zamanda İsrail'e karşı yeni saldırılar için hazırlanmasına imkan vereceğini" belirten Liberman, "Hamas yönetimi devrilmezse füze ve tünel tehdidinin devam edeceğini" savundu.


"Hamas'ın ateşkesten istifade etmesine engel olmalıyız" yorumunu yapan Dışişleri Bakanı, "herhangi bir geri adım atılmaksızın Hamas'a karşı savaşılması" çağrısında bulundu.


Bu arada İsrail devlet radyosu, 4 bakanın varılan ateşkes anlaşmasına karşı olduğunu ileri sürdü. Haberde, söz konusu bakanların Dışişleri Bakanı Liberman ile Ekonomi Bakanı Naftali Bennet,  Enformasyon Bakanı Gilad Ardenne ve İç Güvenlik Bakanı Yitzhak Aharonovitch olduğu belirtildi. 


Cezayir Dışişleri: "Kalıcı ateşkesten memnunuz"


Cezayir Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, "51 gün süren işgalci İsrail’in saldırıları sonucunda iki binin üzerinde Filistin vatandaşı şehit oldu, çok sayıda yaralı ve büyük maddi kayıp meydana geldi. Tüm bu yıkım ve zulümden sonra sağlanan kalıcı ateşkesten dolayı memnunuz ve tarafları ateşkese uymaya davet ediyoruz” ifadesi kullanıldı.


Kalıcı ateşkesin insani ve tıbbi yardıma ihtiyaç duyan Gazze için bir fırsat olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:


"Uluslararası toplumu, Filistinlilerin meşru isteklerinin yerine getirilmesi ve Gazze’deki kuşatmanın kaldırması için İsrail’e baskı yapmaya davet ediyoruz. Gazze’ye barış ve güvenin gelmesi için, Filistinlilere başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını sağlamak amacıyla barış görüşmelerinin tekrar başlatmasını temenni ediyoruz."


(AA)