Ülfet Vakfı Kurucu Başkanı İslam Alimi Şeyh Abdullah Taylan Hocaefendi bir basın açıklaması yaparak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yalnız olmadığını söyledi.

Kahramanmaraş’ta özellikle öğrencilere verdiği medrese eğitimi nedeniyle tüm kesimin takdirini kazanan, bölgenin önemli kanaat önderlerinden Ülfet Vakfı Kurucu Başkanı İslam Alimi Şeyh Abdullah Taylan Hocaefendi; “Üzülerek ifade ederim ki işitmekten ve ağzımıza almaktan dahi haya ettiğimiz bazı kavramların sözüm ona insan onuru ve haysiyetini savunması gerekenlerce baş tacı edildiği; fıtratın, insanlık onuru ve haysiyetinin ise ayaklar altına alındığı bir acayip vakte utanarak şehadet ediyoruz.” Dedi.

HAKKI HAYKIRAN ’’ DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ

Esasında insanlık tarihinin şahitliklerden ibaret olduğuna vurgu yapan Şeyh Taylan Hocaefendi açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bizde cenabı Mevla’nın buyruğu ile adil şahit olmak esasıyla ‘’ HAKKI HAYKIRAN ’’ DİYANET İŞLERİ BAŞKANIMIZIN YANINDAYIZ. Sayın başkan İSLAMIN bir gereği olan - insan fıtratının ve neslin muhafaza edilmesi - düsturunu tamamen KURANİ bir ifade ile dile getirmiştir. Bu düsturun aksini iddia etmek insanlık onuruna, izzet ve şerefine açıkça savaştan başka bir şey değildir.

HEDEF İSLAMDIR ve MÜSLÜMANLARDIR. AMAÇ MÜSLÜMANLARIN MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİNİ TAMAMEN AYAKLAR ALTINA ALMAK ve MÜSLÜMANLARI TAHRİK ETMEKTİR.

Bu topraklar yüzyıllardır İslam beldesidir. Bu milletin mayası imandır. Bu milletin imanı dün olduğu gibi bugünde ezanına, bayrağına, namusuna, şeref ve hürriyetine el ile dil uzattırmaz. Anadolu insanı ferasetiyle bu beyhude girişimleri boşa çıkaracak, ülkemizin huzur ve istikrarını kimsenin bozmasına yüksek irfanıyla müsaade etmeyecektir.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YÜREKLERİMİZİ DERİNDEN YARALAMAKTADIR

İstanbul ; hilafetin merkezi, kutsal emanetlerin vatanıdır. Mazlum AYASOFYA’nın hüznünü taşıyan sinelerimiz bu gün maalesef tahammülüne dayanamadığımız yeni gamlara duçardır. Aile geleneğimizi, milli ve manevi hassasiyetlerimizi yerle yeksan eden kirli bir sözleşmenin; ecdadımın İSLAMBOL’u , HZ. Peygamberin müjdesi, Eba Eyyüb El Ensari’nin, nice sahabe-i güzinin, meşayıhı izamın türbegahı KUTLU ŞEHİR İSTANBUL’a ( İstanbul sözleşmesi) atfedilmesi yüreklerimizi derinden yaralamaktadır.

YAŞADIĞIMIZ ŞU SALGIN GÜNLERİ AKIL VE İBRET ALMAK İÇİN KAFİ OLMALIDIR

Ahlak, millet, din ve vatan düşmanı bu güruhun bertaraf edilmesi ancak dayandıkları hukuki zeminin milli ve manevi değerlerimize uygun hale getirilmesiyle sağlanır. Zira bu sözleşmenin getirileri kutsal kitabımız Kur’an’ın haber verdiği Lut kavmi gibi Allah muhafaza helak sebeplerindendir. Yaşadığımız şu salgın günleri akıl ve ibret almak için kafi olmalıdır. Bu krizin yarın aşılamaz sorunlara sebebiyet vermemesi adına ; her vakit bu milletin kutsalını koruyup kollayan ve milletiyle yürüyen sayın cumhurbaşkanımızdan ricamız adı geçen kirli sözleşmeyi gündemimizden ve hayatımızdan çıkarmasıdır.

CUMHURBAŞKANIMIZIN DUYARLILIĞINA GÜVENİYORUZ

Bu adımla inşallah ülkemizin de izzet ve iffeti korunmuş olacaktır. Bu konuda sayın cumhurbaşkanımızın duyarlılığına güveniyoruz. ALLAH HAYIRLI İŞLERDE KENDİLERİNİ MUVAFFAK EYLESİN VE AYAKLARINI KAYDIRMASIN.

BU GÜN MİLLET VE İNSANLIK OLARAK DÜÇAR OLDUĞUMUZ SALGIN HASTALIKTAN DA EN KISA VAKİTTE BİZLERİ KURTARIP SIHHAT VE AFİYETE KAVUŞTURSUN. ÜLKEMİZİ GÖRÜNÜR GÖRÜNMEZ BELALARDAN KORUYUP İÇ VE DIŞ MİHRAKLARIN KİRLİ HESAPLARINDAN MUHAFAZA EYLESİN. AMİN !

BİRLİK, BERABERLİK ve KARDEŞLİĞİMİZ DAİM OLSUN.”