SON zamanlarda Türkiye’de “antisemitizm”in yükseldiği yolunda kaygılar dile getiriliyor.
Antisemitizm, bir Yahudinin fikrine karşı olmak değil, ona sırf “Yahudi” olduğu için düşmanlık duymaktır.
İsrail’in saldırgan politikalarını eleştirmek değil, İsrail’e sırf Yahudi olduğu için düşmanlık duymaktır.
Aradaki bu ayrıma dikkat etmeyince, İsrail militarizminin her gaddarlığı “antisemitizm”i tahrik ediyor. Gazze faciasına duyulan haklı tepkilerde zaman zaman bu ölçünün kaçırıldığını gördük.
Başbakan ‘rasyonel’ konuştuğu zaman Türk-İsrail ilişkilerini savundu, “Devlet hayatında duygusallığa yer yoktur” dedi; ama duygularına kapıldığı zaman “antisemitizm” izlenimi yaratacak ölçüsüz laflar etti.
Diplomatlar saçlarını başlarını yoldular; çünkü şubat ayından itibaren Amerika’da “Ermeni soykırımı” tasarısını önlemek için gidip Yahudi lobilerinden destek isteyecek olanlar, onlar!
Mart veya nisanda da Başbakan’ın kendisi isteyecek bu desteği!
Salgın dönemleri
Problem bundan ibaret değil! Adeta bir sosyoloji kuralıdır: Derin ve uzun süreli kriz ve kültürel şok süreçlerinde kitleler katılaşır, ırki, dini ve siyasi önyargıları keskinleşir! Hitler’i de, Birinci Dünya Savaşı’ndaki korkunç yenilgisiyle 1929‘un korkunç krizi üretmişti!
Yaşamakta olduğumuz küresel kriz de dünyada ırki ve dini önyargıları bir ölçüde keskinleştirecektir!
Türkiye’de, şehirleşme ve dışa açılma süreçlerinin yarattığı kültürel şoklar ve bölücü terör, ırkçı duyguları tahrik ediyor.
Hrant Dink ve misyoner cinayetleri, insanların soylarına ilişkin paranoyak ve ırkçı aşağılamaların artması ve nihayet antisemitizm görüntüleri çok önemli alarm sinyalleridir.
Türkiye’de ‘hastalık’ yaygın değil; ama, şartlar ağırlaştığında bu tür delilikler bulaşıcı hastalıklar gibi süratle yayılır. Zaten ırkçılık psikolojik bir hastalıktır.
Çağımızda aklı başında herkes “dışlayıcı” değil, “kapsayıcı” olmaya özen gösteriyor.
Barack Obama’nın kabinesinde iki zenci, iki Hispanik, biri Çinli olmak üzere, iki Asyalı var! Beyaz Saray sözcülüğüne Yahudi çevrelerini sevindiren Robert Gibbs’i getirdi; Arap anneden olma George Mitchell’e ise Ortadoğu Özel Temsilciliği görevini verdi; Araplara mesaj!
İmparatorluk mirası
Çağımızda hiçbir toplum ırki ve dini saflığa sahip olamaz; dahası, aynı ırkın, aynı dinin insanları bile tek fikirli olamaz.
Hele Türkiye gibi imparatorluk mirasçısı bir toplum, asla ırki ve dini ayrımcılık yapamaz, düşünemez bile! Türkiye’ye bundan büyük kötülük olamaz!
Osmanlı’nın yükseliş sürecindeki ‘uyum’ ile yıkılış sürecindeki etnik ve dini çatışmalarda hep beraber yaşadığımız korkunç facialar en çok ‘bizlere’ ders olmalıdır.
CHP’ye bakıyorum, maalesef Canan Arıtman hâlâ orada...
AKP’ye bakıyorum, o anlamda bir ırkçılık yok ama “antisemitizm” ikide bir kendini gösteriyor; antisemitizme yönelen eleştiriler bir ‘ruh’u ifade etmekten ziyade, hayli ‘diplomatik’ kalıyor!
Başbakan uygulamalı olarak özellikle Yahudi vatandaşlarımızda oluşan kaygıları gidermeli; Amerika’daki Yahudi lobileriyle Türkiye’nin ilişkilerini tamir etmeye bakmalıdır.
Taha Akyol
[email protected]
Milliyet
Ekonomiden memnun musunuz?
Ankete Katıl