Kanal 46 yazarı Mehmet Ali Öztürk, bugünkü yazısında, "Pislik her yere bulaşırken: Nerede yanlış yapıyoruz?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Suçlular ya da değiller bilmiyorum, kararı yargı verecek. Peşin hükümlü de değilim. Aileleri okutmuşlar, büyütmüşler ama ulaştıkları zenginlik, makam, olumsuz etkilemiş, güç zehirlenmesi yaşamışlar. İsimlerine bakıp ayrıca üzülüyorsun.

Acı olan şu: Pislik ve çamur her tarafa bulaşmış.

Nereye el atsan, elinde kalıyor...

Çürümeye başlayan toplumda, suçlularla hakim savcı başa çıkamaz, emniyet jandarma başa çıkamaz. Herkesin başına bekçi polis dikemezsin.

Bunları temizlemekle iş bitmiyor, alttan gelmeye devam ediyorlar.

Sadece medya mı?

Sokaklar ne alemde? Etrafınıza baktığınızda, gördükleriniz karşısında utancınızdan başınızı öne eğdiğiniz olmuyor mu?

Evler ne durumda? Odalarına dağılan çocuklar, ne öğreniyorlar, nelerle meşguller?

Çevrenizdeki gençlere bakın! En yakınlarınıza bakın! Evlatlarınızla islamı, müslümanları, Kudüs’ü, Gazze’yi konuşabiliyor musunuz?

Sadece ünlü ve zenginler mi? Gariban ailelerin çocukları da uyuşturucu batağındalar. Uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle boşanmış kadın ve erkekler, ahlak problemi haline geldi. Zıkkımlanmak için gözü hiçbir şey görmeyen, etrafını dolandıran, anne babasına yük olan, bir türlü evlenemeyen, iş güç sahibi olamayan gençlere ne demeli?

Ticaret ne durumda? Güvenecek tüccar kaldı mı?

Alkol, uyuşturucu mezarlıklara kadar ulaştı...

Bu türden haberler arttıkça bazıları sevinçten zil takıp oynuyorlar, bazıları da hiç beklemezdik deyip ah vah ediyorlar

Bu durumlara düşenlerin sağı solu, yönü, ölçüsü olmaz.

Konu parti, vakıf, dernek, medya değil.

Sağda var da solda yok mu? Birileri 'Bizim için normal, biz zaten çocuklarımızı öyle yetiştiriyoruz' diyorlarsa bilemem.

Kimse kusura bakmasın bu yangın bütün evleri yakar hatta memleketi yakar.

İmam hatiplilermiş, isterse allâme olsunlar

Yanlışı yazmayalım mı?

İslamı kimse temsil edemez.

Müslüman olduğunu söyleyen birileri büyük günah işledi diye islam lekelenmez.

Genelleme mi yapacağız?

Milyonlarca imam hatip mezunu var, aralarında çıkan çürükler nedeniyle tamamını zan altında bırakmak doğru mu?

Buradan yola çıkarak islamı gömenler, hangi dine mensuplar?

O beğenmediğin imam hatip, vakıf, derneklerde yetişen gençler, kaldıkları ortamlarda ilmihal, adab-ı muaşeret, kul hakkı, anne babaya saygı gibi konuları öğrenirlerken, yasaklanan başörtüsü için eylem yaparlarken, bazı gençler beş altı kişiyle tuttukları evlerde kız-erkek beraber kalıp komün hayatı yaşıyorlar, ortalıkta cenabet dolaşıyorlardı.

Dini öğrenip yaşayanlar, bir suç işliyorlarsa, inanmayanlar, haramı helali bilmeyenler bin işliyorlar.

Bastırılmış duygular ilk fırsatta patlıyormuş..

Biz onun adına dizginlenmiş nefisler diyoruz. Çocukluktan başlayıp ömür boyu dizginlenmesi gereken nefisler...

Duyguları bastırılmasın, özgür yaşasınlar diye, kumar oynatarak zinaya müsade ederek mi büyütülsünler?

Haramları helalleri öğrenmesinler mi?

Keşke herkes öğretse de kötü örnekler azalsa...

Her dönemde İbrahim Ethemler de oldu Yezitler de...

Firavunlar da oldu, Musalar da...

Yüzyıllık karma ve genelde maneviyatsız eğitim sistemimize, onca dizi-filme, internet ortamına, plan-projelere ve baskılara rağmen iyi bozulmadık. Aileler ve bir takım yapılar destek verdi çocuklara. Ancak bu da bir yere kadar. Daha ötesinde okulda eğitime, dışarıda güzel ortama, sağlam arkadaşlara, temiz işyerlerine ihtiyaç var. Kaynak kesildiği anda sıkıntılar başlar. Onu sağlamak da başta devlete sonra hepimize düşer.

Ahlaksızlık deyince herkes dur demeli. Hırsızlık, uyuşturucu, kumar, zina deyince kimse savunmamalı.
Özümüze dönmeliyiz.

Dinimize sarılmalıyız.

Başta evlerimiz olmak üzere okullarda, işyerlerinde, kurumlarda, sokak ve caddelerde manevi seferberlik ilan etmeliyiz