Tiyatro ve sinema dünyasının duayen isimlerinden Metin Akpınar, yaşamı boyunca özel hayatını kameralardan uzak tutmayı tercih etti. 1986 yılından bu yana hayat arkadaşı Göksel Özdoğdu ile evli olan Akpınar, uzun yıllardır bu birlikteliğini göz önüne çıkarmadan sürdürdü.
GİZLİ KALMIŞ BİR HİKÂYE: DUYGU NEBİOĞLU GERÇEĞİ
2023 yılında kamuoyuna yansıyan bir gelişme, usta sanatçının hayatına dair bilinmeyen bir yönü ortaya çıkardı. 1988 yılında kısa süreli bir ilişkiden dünyaya gelen ikiz kızlarından biri olan Duygu Nebioğlu, açtığı babalık davasıyla gerçeği öğrenmek için hukuki süreci başlattı. DNA testlerinin ardından Metin Akpınar’ın biyolojik baba olduğu kesinleşti.
AKPINAR: "SORUMLULUKTAN KAÇMAM"
Yaşanan bu gelişme sonrası bir açıklama yapan Akpınar, olay karşısındaki duygularını açık yüreklilikle paylaştı. "Böyle bir olayın parçası olmayı arzu etmezdim, fakat üzerime düşeni yapacağım," diyerek kamuoyuna sorumluluğunu alacağını ifade etti.
TOPLUMSAL MESELELERE DOKUNAN SÖZLERİYLE METİN AKPINAR
Sanat yaşamı boyunca yalnızca sahnede değil, fikirleriyle de dikkat çeken Metin Akpınar’ın bazı öne çıkan sözleri:
"İstifa, bir kaçış değil, efendiliktir."
"43 milyon aç var, çare arayan yok."
"Bükemediğin bileği öpeceksin."
"Bir düşünce, bir kültür ihtilali lazım."
"Sanat, sadece sahne değil, bir yaşam biçimidir."
"Çocuklarınıza 'iyiler kazanır' demeyin."
"İstanbul'u özlüyorum."
"Sahneye adanmış bir ömür."
"Demokrasiye ulaşamazsak, faşizmin sonu kötü olur."
DİZİLERDE VE TELEVİZYON PROGRAMLARINDAKİ YOLCULUĞU
Metin Akpınar, tiyatro sahnelerinin yanı sıra televizyon dizilerinde ve eğlence programlarında da geniş kitlelere ulaştı. "Güler Misin Ağlar Mısın" (1988), "Biz Bize Benzeriz" (1992), "Papatyam" (2009–2011) ve "Aşk Laftan Anlamaz" (2016) gibi yapımlarda yer aldı. Ayrıca "Bir Başka Gece" ve "Güldür Bakalım" gibi programlarla ekranların vazgeçilmez yüzü oldu.
SAHNENİN VE SİNEMANIN EFSANESİ
Akpınar, 1970’lerden itibaren Türk sinemasında hafızalara kazınan birçok filmde başrol oynadı. "Salak Milyoner", "Köyden İndim Şehire", "Mavi Boncuk" ve "Propaganda" gibi yapımlarda unutulmaz performanslar sergiledi. Aynı zamanda tiyatro sahnelerinde de "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım", "Yasaklar" ve "Keşanlı Ali Destanı" gibi oyunlarla izleyiciyle buluştu.
ÖDÜLLERLE TAÇLANAN SANAT YOLCULUĞU
Metin Akpınar, sanata verdiği emekle birçok ödülün sahibi oldu. 1998’de Devlet Sanatçısı unvanı ile onurlandırıldı. 2000 yılında "Abuzer Kadayıf" filmindeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı. 2010’da Altın Portakal Onur Ödülü ve 2011’de İstanbul Film Festivali Sinema Onur Ödülü gibi önemli ödüllerle kariyerini taçlandırdı.
TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR HAFIZASINDA YER EDİNDİ
Metin Akpınar, yalnızca oyunculuğuyla değil, aynı zamanda düşünce dünyasına kattıklarıyla da Türkiye’nin kültürel hafızasında derin bir iz bıraktı. Sahneye adanmış bir ömür, duruşuyla örnek olmuş bir sanatçı profili çizdi.