Kahramanmaraş’ta iki dönem belediye başkanlığı ve iki dönem milletvekilliği yapan yılların kurt siyasetçisi Ali Sezal hiçbir zaman göreve talip olmadığını her zaman görev verildiğini söyledi. Sezal ayrıca “Görev verilirse her zamanki gibi yine yaparım.Kanserden kurtuluş var ama siyasetten asla” dedi.

Kahramanmaraş’ta iki dönem Belediye Başkanlığı, iki dönem de milletvekilliği yapan Sezal 22 Temmuz seçimlerinde listeye giremeyince aktif siyaseti noktaladı. Uzun bir süredir bel fıtığı tedavisi gören ve seçimlerden kısa bir süre sonra ameliyat olan Sezal istirahat ettiği Gafarlı’daki bağ evinin kapılarını Manşet Gazetesine açtı.

Ak Partinin geldiği konumu, listeye giremeyişini, Mehmet Sağlam’ın partiye geçişi ve partinin nasıl karşıladığını, Mehmet Sağlam’ın parti içindeki konumunu, parti içindeki kulisi, uzun siyaset yaşamındaki olayları, Kahramanmaraş’ta Ak Partinin artırdığı 103 bin oyun sebebini, milli görüş çizgisinden gelen 163 milletvekilinin neden listeye giremeyişini ve bir çok bilinmeyeni Manşet gazetesine anlattı. Siyasetin uzun soluklu bir iş olduğunu, “Kanserden ve veba hastalıklarından kurtulma ihtimalinin olduğunu fakat siyasetten asla kurtulunamadığını da verdiği örnekle tescilleyen Sezal siyaset yaptığı günden bu tarafa hiçbir şaibeye isminin karışmadığını, her zaman başı dik alnı açık bir şekilde halkın arasında dolaştığını söyledi.

Bağ evinde Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mesut Tuğrul’un sorularını cevaplayan Sezal Kahramanmaraş’a bakanlık verilmeyişi ile ilgili ise şöyle konuştu: “Geçen yıl meclise 7 milletvekili gönderdik. Kahramanmaraş en çok yatırım alan ilk 4 il arasında yer aldı. Bu dönemde de 6 milletvekili gönderdik. Her 6 milletvekili gönderen ile bakanlık verilse bugün 24 olan bakanlık sayısının en az 56 olması gerekirdi. Mehmet Sağlam’ın bakan olmasını bir Kahramanmaraşlı olarak çok arzularım. Ak Partinin Kahramanmaraş’ta 103 bin oyunun arttığını Mehmet Sağlam’ın Ak Partiye geçmesine bağlamıyorum. Sayın Sağlam’ın Kahramanmaraş’ta 100 bin oyu olamaz bu güne kadarda olmadı. Yalnız Mehmet Sağlam Türkiye’ye mal olmuş bir isim. Bakan olursa da Kahramanmaraş’a iyi hizmetler yapacağından eminim.”

İstirahat ettiği bağ evinde Manşet Gazetesi’nin sorularını tüm samimiyeti ve içtenlikle cevaplayan Sezal siyasetten sonra Kahramanmaraş’ta olduğunu, bundan sonra da Kahramanmaraş’ta kalacağını dile getirdi.

Siyaset yaşamındaki bilinmeyenleri tüm çıplaklığıyla Manşet Gazetesi’ne anlatan Sezal’ın dev röportajı bugün Manşet’te yayımlandı. Söz konusu röportaj aynen şöyle:

İŞTE ALİ SEZAL'IN ANLATTIKLARI

Milletvekilleri veya diğer partililer arasında bir guruplaşma olur mu?


Siyasette gruplaşmayı hangi anlamda anlayacaksın o önemli. Geçen dönemde bazı arkadaşlar kuliste birlikte oturur, bazıları da başka bir tarafta oturur. Bu gruplaşma anlamına gelmez. Ama insanın hoşlandığı şeyler vardır. Mesela basketbol seven ayrıdır, futbol seven ayrıdır ama milli takım olduğunda herkes birdir. Siyasette herkes ön plana çıkmak ister.

Ali Sezal listeye giremedi ama kendine çok yakın isimleri girdirdi söylentileri için ne diyeceksiniz?

4 kişiyi sokmaya gücü olan adam kendide girer. Ben 10 sene belediye başkanlığı iki dönemde 21–22 dönemde milletvekilliği yaptım. Sadece Ali Sezal listeye giremedi. Benimle birlikte listeye162 kişi girmedi. Bunu genel anlamda incelemek lazım. Bu işlerde sakatlık var. Siyasetin kendi içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Mesela Meclis Başkan Vekili İsmail Alptekin’de girmedi. Tayyip beyin İstanbul Belediye Başkanlığını kazanırken koordinatör olan MKYK üyesi Ekrem Erdem’de de giremedi. Adıyaman, Malatya Milletvekili MKYK üyesi Temiz Kaya’da girmedi. Çevre Bakanı Yılmaz Sütlükaya’da giremedi. Tayyip beyin arkasında genç kuşakları var. AKP’yi kurduğunda Fazilet partisinin arkasına düştüğü bugün bir Niğde milletvekili Erdoğan Özdilek ve bir tanesi de Erdal Bey. Bunlarda listeye giremedi. Türkiye’nin konektörü bunu gerektiriyor. Bunun için 150-170’e yakın listeye giremeyenler oldu. Türkiye’nin geleceği sistemin sıkışmaması bunu gerektiriyor. Bazı insanların ellerinde kalır. Mesela: Celal bey’i şikâyet ederiz ama kırk seneden beri Kemal Anadol var. Orda değişiklik olduğu zaman onu tenkit ediyoruz. Burada değişiklik olduğu zaman burayı tenkit ediyoruz. Bizim yerimize gelen kardeşlerimiz hiç bir zaman kalite olarak bizlerden aşağı değillerdir.

Sayın Sezal siz milli görüş çizgisinde olduğunuz için mi listeye giremediniz?

Bütün baskılara rağmen Tayyib Bey Başbakan oldu, istese Cumhurbaşkanı da olabilirdi. Abdullah bey’e verdi. Cumhurbaşkanımız Türkiye’de nadide insanlardan bir tanesidir ve halkın uzun zamandır halkın isteğiyle gelmiş cumhurbaşkanıdır. Ali Sezal’in gelmiş olduğu bir nokta var bu noktada milli görüş çizgisidir. Yenilenmesi gerekiyordu ve yenilendi böyle düşünmek lazım her şeyi. Bana göre Mehmet Parlakyiğit CHP kadrosunun içinde hem başarılı hem kaliteli hem de ilk safta kalitesi olan arkadaşımızdır. Siyaset bazı şeyleri gerektiriyor bunu altında bir şey aramanın anlamı yok.

Ak Partinin Kahramanmaraş’ta 103 bin oyu arttı Mehmet Sağlam’ın faktörü var mı?

Oy patlaması olduğuna inanmıyorum. Mehmet Sağlam Türkiye’de bir isimdir. YÖK başkanı olmak kolay değildir. Mehmet Sağlam AKP bünyesi kabul etmiştir. Kabinede isminin olup olmadığını kimse bilemez. Aslında AKP’nin oyu 103 bin arttı. CHP ise 43 bine yakın. Bir partinin oyu 103 bin artıyor, milletvekili sayısı 7’den 6’ya düşüyor. Diğer parti 43 bin oy alıyor milletvekili çıkarıyor. 103 bin fazla oy alıyor bir milletvekili kaybediyor. Nasip bu işler.

Mehmet Sağlam bakan olarak lanse edilmedi mi? Sağlam’a bakanlık verilmeyişini nasıl karşılıyorsunuz?

Mehmet Sağlam bakan olsa da olmasa da bir isimdir. Her işe bir telefon açarak çözebilecek güçtedir. Mehmet Sağlam Kahramanmaraş’ın eski bakanıdır. O kalitesi vardır. Bilim ve teknoloji alanında yeni bir bakanlık kurulacak, üniversiteler buraya bağlanacak ve YÖK kalkacak söylentisi yalandır. Mehmet Sağlamın başbakanın önüne getirdiği konuyu tartışacaklar olursa biz Mehmet Sağlam’ın bakan olmasıyla gurur duyarız. Geçen dönem Türkiye’nin en büyük yatırımı Kahramanmaraş’taydı. Kahramanmaraş’ta 8 tane milletvekili var ve bunların 6’sı AKP’li Kahramanmaraş’a bakan vermek şu demektir; her 6 vekili olan şehre bakan vermek gerekir. O zaman 50–60 tane bakanlık olması lazım, yok böyle bir durum olamaz. 24 tane bakanlık var.

Sizce parti içinde bir denge savaşı mı var. Mehmet Sağlam’a karşı bir muhalefet mi güdülüyor?

Parti içerisinde Mehmet Sağlam’ı dışlamak gibi bir durum yok. Mehmet Bey teşkilatlara karışmaz, hakkı kadar karışır. Niye kavgaya karışsın? Türkiye de siyaset bir yerden başka yere gidiyor. Bakın 10 sene öncesine bizim Refah Partisi olarak Türkiye’de ki harekette, ben kendi çizgimden bahsedeyim, biz milli görüş kökenliyiz, o zaman partide otururuz partinin ileri gelenleriyle konuşur, kimi aday yaparsak o kadar oy alırız diye hesabını yaparız. Mesela Doğu Anadolu bölgesinde hangi ağayı alırsak oy fazla gelir, kimin aşireti fazla gibi mantıkla hareket edilirdi. Bir başka ağa fabrikatördür şu kadar para harcar, bir başkası müftü efendidir çıkıyor ulu camide vaaz veriyor, Müslümanları onun arkasında toplarız gibi mantıklarla aday tespiti yapılır. Parti, bazı aşamaları geçtikten sonra, bazı yerlere geldikten sonra artık bazı güçler devreye girer, siyasi ve taban gücünün yanında başka güçlerde girer. İktidar olduysan bunun etrafına mafya güçleri girer, siyasi güçler girer, medya gücü girer, asker gücü girer, dış güçler girer, falanca adam iktidara geliyor destek olalım, olmayalım gibi konular gündeme gelir. Şimdi birde Avrupa türü siyaset var insanlar değil de programlar öne çıkar, bugün Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD), George W Bush’u kaldır yerine Nicılıs’ı getir çok fazla değişiklik olmaz çünkü sistem çalışıyor. Partilerin ve Devletin alt birimleri var, ABD’nin kaç sene sonra Türkiye ye çıkartma yapacağı, nerde hangi teşkilatı kurup kimleri vuracağı ve İran’da ki başkanı devireceği çok önceden bellidir. Devlet başkanı olan kişinin sadece bunlardan haberi olur, bu toplumların durumuna, devletlerin yaşamına, büyüklüğüne ve küçüklüğüne göre siyaset değişiyor.

Gaziantep’te birinci baş sıraya Batman’dan bir arkadaş getirildi. Ardından da bakan yapıldı, geçen dönemde Kürşat Tüzmen’i yapmışlardı. Bu taban demokrasisi, Kahramanmaraş’ta böyle birini getirsin, bir Mehmet Sağlam’ın yerine birini getirse bakın siz o zaman nasıl kavga çıkardı. Kahramanmaraş milletvekilleri uyuyor mu? Gittiniz uyudunuz başımıza eli getirdiler diye konuşurlar ama Gaziantep bunu söylemez. Bu siyaset artık böyle değişiyor Türkiye buna alışacak. Partilerde taban demokrasisine gidersen bu 550 milletvekilinin yarısı çıkmaz, Türkiye geliştikçe demokraside gelişecektir. Necmettin Erbakan’ın yanındaki arkadaşlarda devamlı liste başı adaydı, partinin bazı değişmez isimleri var, partiye yön veren, genel başkanın yükünü alan, yaptığı görevleri yapan arkadaşlar. Dünyada tam demokrasi diye bir şey olamaz yok böyle bir şey şimdiye kadar böyle bir şey olmamış, olacak bir yöntemde yok. Genel başkanın göz kırptığı 5 adım öne çıkar, anketör gelir 5 bin ytl verirsin ileri geri yapar, listenin başında iken aldığın % 10 oyun başına 1 koyar bölgede aldığın oy % 110 olur, tabi böyle demokrasi olmaz.

Peki, efendim şuan sade bir vatandaşsınız. Bundan sonra Ali Sezal ne yapacak?

Ben siyasetin hiçbir mevkisine isteyerek girmedim,1987’de milletvekili adayıydım, 1989’da belediye başkanı adayıydım, diğer milletvekili adaylıklarımın da hepsi Ankara’nın talebi doğrultusunda oldu, talep gelmeden hiçbir yere gitmem, bundan sonrada talebin geleceğini de zannetmem. Ben iyi bir Kahramanmaraşlıyım bütün siyasiler kardeşim gibidir, gidin diğer partilere bakın Mehmet Sağlam, Metin Kocabaş, Mehmet Parlakyiğit, Edip Özbaş, Nevzat Taner, Ökkeş Şendiler, Hacı Ali Özal, Ahmet Uncu’ya sorun. Hepsi benim kardeşlerim ve arkadaşlarım. Kahramanmaraş için memleketimiz için doğruları yaparız, ben belediye başkanı iken diğer partilerin encümen üyeleri de benimle birlikte oy kullanırlardı, itiraz ettiklerinde dosyaları önlerine koyar bana doğrusunu getirin o zaman derdim. Kahramanmaraş için doğrusu olan her yerde varız, kardeşlerimizle beraberiz, doğruları söyleriz, elimizden geleni yaparız. Belki vebanın, kanserin çaresi vardır ama siyasetin çaresi yoktur, öyle bir virüs ki siyaset kanına karıştı mı bir daha çıkmaz.”