29 Mart 2009 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler için 60 gün kalırken, il ve merkez ilçe belediye başkan adaylarının belirlendiği Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti) şimdi gözler il genel ve belediye meclisleri adaylarının kimler olacağına çevrildi.

Kahramanmaraş merkez Belediye Meclisi aday adaylığı için 121 kişinin müracaat ettiği öğrenilirken, kent merkezinde 1980 yılından bu yana gazetecilik yapmakta olan ve AK Parti’den belediye meclis aday adaylığı için başvuran D. Mehmet Taş’ın bu başvurusundan vazgeçtiği öğrenildi.

İstifa dilekçesini partiye ilettikten sonra Kanal 46’nın sorusunu cevaplandıran usta gazeteci Mehmet Taş şunları kaydetti:

“30 yıla yaklaşan gazetecilik hayatımda kazandığım bilgi birikimi ve tecrübeyi siyasi alanda değerlendirerek, bu memleketin gelişimi adına bir şeyler yapabilmek için çevremin de telkinleri ile belediye meclisine aday adayı olmuştum. Ancak bu başvurumun ardından okuyucu ve dostlarım gazetecilik mesleğinin etik kuralları ile günümüzdeki siyasetin bağdaşamayacağını belirterek, gazetecilik hayatıma devam etmem yönünde ısrar ve telkinlerde bulundular. Bununla birlikte “gazetecilik” mesleği ile siyasetin aynı kulvarda yapılamayacağını gördüm. Bunun üzerine aday adaylığından çekilmeyi uygun gördüm. Allah, hakkımızda hayırlısı versin.”

Gazeteci Taş, Maraş Gündem’deki köşe yazısında ise aynen şunları yazdı:


GAZETECİ SİYASETÇİ OLUR MU?

[email protected]
27 Ocak 2009 Salı


1980 yılının Haziran ayından bu yana “ekmeğimi” gazetecilikten çıkartıyorum. Allah"a hamdü senalar ediyorum. Bir garibe, bir gurabaya, yada başı sıkışan bir insana “küçücük bir ikram” yapabildiğimde onun bana verdiği manevi iklimi, manevi hazzı, manevi keyfi dünyanın hiçbir lezzetinde tatmadım.

Çocuklarıma kendi kazancım olan “hiçbir şey bırakamıyorum” bunu maddi manada söylüyorum. Babama ait evde oturuyorum. Para kazanma hırsı içine hiç girmedim, hiç o hırsın esiri olmadım. Allah"ın verdiğine şükür ettim. Param olduysa harcadım, olmadıysa da halime şükrettim.
Bu dünya da tanıdığım en güzel insanlardan biri olan Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ile 1995 yılında tanıştım.

O yıllarda “Doğus gazetesini” çıkartıyoruz. Gelen giden çok. Ekonomik durumu olmayan yüzlerce insanin bizim adımıza angaryasını çekti. Yükünü çekti. Bir gün olsun of demedi, ne oluyor demedi. Şimdi böylesi güzelliklerine yıllar önce şahit olduğumuz insana doğal olarak bir desteğimiz oldu.

Belediye Meclis üyesi olarak girdiği siyasette 15 Ağustos 2002 tarihinde Belediye Başkanı (Meclis kararıyla) seçildi.

Her açıdan geçmişten gelen dostluğumuz sebebiyle hep yanında olduk.
Çevremizdeki insanların telkini ile Ak Parti listesinden Belediye Meclisine müracaat ettim.
Liste sıkıntım yoktu. Listeye girmem kesindi. Ancak “gazetecilik” mesleği ile siyasetin aynı kulvarda yapılamayacağını gördüm. Çünkü benim yaptığım iş buydu. Evime bu yoldan rızk götürüyordum. Gördüm ki, bütün siyasi partilerde var olan ağırlığım ve güvenilirliğim bir çırpıda elimden kayıyordu.

Gördüm ki, beni tanımayan insanlar bile benimle ilgili yalan yanlış iftira ediyorlardı.
Pazar günü Anavatan Partisinin toplantısında “beni tanımayan insanın bile benimle ilgili ahlaksızca konuşmasına” tanık olduk.

Bizler 30 yıldır vitrinde olan insanlarız. Bir Belediye Meclis üyesi olacağım diye, beni tanımayan insanların bile iftira ve dedikodusuna tahammül etmek doğru bir davranış olmayacaktı.
Yaşamımın her anı dahil, benden bir hakkı olan varsa bunu ödemeye hazırım. Ben gazeteci olarak yanlış yazdığımı fark ettiğim anda onu düzeltmeye ve mağdur ettiğime inandığım insanın gönlünü almaya ve helallik istemeye her zaman hazır oldum. Ve bunu yaptım. Bu benim korkaklığımdan değil, “Allah"tan korktuğumdandır” Yüce Allah kendinden korkmayanların şerrinden beni korusun.

Bir Belediye Meclis üyeliği neymiş ki, ne kadar büyük bir makam ve unvanmış ki, bu denli önemli?

Önemli olan Trabzon caddesinde huzur içinde kimseden ürkmeden, kimseden çekinmeden, edep ve namusunla keyif içinde yürüyebilmektir.

Az kalsın bu özgürlüğümüz elimizden alınacaktı.

Az kalsın yıllardır mücadele ettiğim, değerlerime ihanet edecektim.

Bu gün Belediye Başkanı Sayın Mustafa Poyraz, Merkez İlçe Başkanı Sayın Necati Okay ve partili dostlar her gazeteyi ziyaret ettiği gibi bizi de ziyaret ettiler.

Sayın Belediye Başkanımıza, adaylık müracaatımı çekeceğimi ifade ettim. Anlayışla karşıladılar.
Şuna inanıyorum; gazeteci özgür insan demektir. Eğer “cüzdan” hesabı yapmayan bir gazeteci işini iyi yapan bir gazetecidir.

Bizim de cüzdan hesabı içinde olmadığımı herkes biliyor.

Bu bağlamda bana destek veren, bana güç veren bütün dostlarıma teşekkür ediyorum.
Artık Siyaset bizim için bir başka bahara diyor, seçime katılan bütün adaylara, İl genel Meclisi, belediye Meclisi ve muhtarlık seçimleri dahil başarılar diliyorum.
Allah yar ve yardımcımız olsun. (www.kanal46.com)