Kahramanmaraş’ta müteahhit olarak faaliyet gösteren H. Mustafa Karaaslan, Kahramanmaraş Belediyesi ile yıllardır bir hukuk mücadelesi verdiğini belirterek, açık oturumda düelloya davet ettiği Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ı istifaya çağırdı.

Yimpaş Oteli karşısında bulunan Mega Bilardo’da dün bir basın toplantısı düzenleyen Karaaslan, “Belediye Başkanlığı makamı halkın emaneti sayılarak, yani belediyeye ait tüm işlemlerde halkın menfaatini düşünerek yönetilmelidir” dedi.

İŞTE KARAASLAN’IN SÖYLEDİKLERİNİN TAM METNİ

“Sayın basın mensubu arkadaşlar

Hepinize öncelikle davetime iştirak ettiğiniz için teşekkür ediyorum.

Biliyorsunuz Kahramanmaraş Belediyesi ile yıllardır bir hukuk savaşı veriyorum.

Bu memlekette, Kahramanmaraş Belediyesinin bitmiş inşaatlara, sanki yeni başlanıyor gibi inşaat ruhsatları verirken,

Ruhsatları verilmiş ancak, 5 yıllık ruhsat süresi içerisinde tamamlanmamış inşaatlara kanuna aykırı olarak ruhsatlarını yenilerken,

Canlarının istediğinden otopark ücretlerini alırken, canlarının istemediğinden otopark ücretleri alınmazken,

Kaçak inşaat diye mühürlenen yapılar hakkında bazılarına partizanlık yapılıp sen bizdensin zihniyeti ile işlem yapmazken,

İmar plan değişikliği ile bazı insanların inşaatlarına yoğunluk fazlalığı sağlanırken,

İnsanların elinden kamu yararına yeşil arsa, sosyal tesis ve cami arsaları yapılacaktır diye alınarak bu yerleri peyder pey zaman içerisinde kendi yandaşlarına peşkeş çekerken,”

ADALETLİ OL!

“Adı Adalet ve kalkınma partisi olan bir partinin Belediye Başkanlığını yapan sayın Mustafa Poyraz’a Partisinin ilk adını hatırlatmak istiyorum. ADALETLİ OL.

BEN; Sayın Poyraz’ a hırsız demedim, namussuz demedim, alçak demedim.

BEN; Sayın Poyraz’a, kanunları bilmediğini söyledim, yargı kararlarının yorumlanamayacağını, derhal uygulanması gerektiğini, suç işlendiğini söyledim.

Hani bir söz vardır, siyasetçilerin kullandıkları “YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR” diye.

Galiba sayın Poyraz’ın YAPTIKLARI YAPACAKLARININ TEMİNATI GİBİDİR.

2002 yılından beri başkanı olduğu belediye kurumu ile, Hukuk alanında yaptığım mücadele sonucunda, Gaziantep 1. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı uygulamak yerine, uygulamamak adına, akla hayale gelmeyecek şekilde davranış sergilediğini üzülerek belirtmek isterim..”

‘YARGI KARARLARINI UYGULAMAK ZORUNDA’

“Bir kamu kurumu olan Kahramanmaraş Belediyesi, Yargı kararlarını uygulamak zorundadır.

Anayasamızın 138.maddesinin son fıkrasında “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” denilmiştir.

Tüm bu açıklamalar ışığında, bizzat sayın başkanın makamına giderek,
Başkanım; yargı kararlarının uygulanması için, lütfen gerekli emirleri vererek, suçlu duruma düşmekten kaçınınız, bu konunun sonuçlanmasını sağlayınız dediğimde, bana cevap olarak söylediği aynen şu kelimeydi;

(Mustafacığım şu 12 şubat Kurtuluş bayramı geçsin, senin işinle ilgileneyim. Kendi hukukçularımıza değil, Dışarıdaki hukukçulara danışayım Bana 3 gün müsaade et) demişti.

Acaba sayın Başkanın; hangi 12 şubat Kurtuluş Bayramı kutlamasından bahsettiğini ben anlayamadım. Çünkü 12 Şubat kurtuluş bayramı geçeli tam 6 ay oldu.

Müktesep haklarımın iadesi için yaptığım müracaatıma rağmen, Belediyece müktesep haklarımın olmadığını belirten ret işleminin, Gaziantep 1.İdare mahkemesince “2006/2783 Esas 2007/904 Karar sayılı ilamı ile, Belediye işleminin iptal” edildiği, bu mahkeme kararı 01.05.2007 tarihinde belediyece tebliğ alındığı halde uygulanmadığı gibi, kasten uygulanmaması için ellerinden gelen her şeyi yapmaya devam edildiği bir gerçektir.”

‘BAŞKAN KANUNLARI BİLMELİDİR’

“Bir Belediyenin Başkanı olan kimsenin, kanunları bilmediği söylenemez, yargı kararlarını geciktiremez, değiştiremez, yorumlayamaz, ama maalesef ortada bir kesinleşmiş İPTAL kararı bulunduğu halde, sırf inat uğruna, mahkemenin verdiği kararı kabullenemez bir tavır ile, uygulamamak adına işlemler yapılmakta olunduğu ve buna sayın Poyraz’ın Hukuki danışmanları olmasına rağmen göz yumarak, görmezden gelinerek uygulanmadığı kanısındayım.

Niye derseniz;

Düşünün, ortada uygulanması gereken bir kesinleşmiş yargı kararı var, bu kararın 2577 sayılı İYUK kanunu gereği 30 gün içinde uygulanması gereklidir.

Her ne oluyorsa aradan 3 ay geçiyor belediyenin personeli bir tutanak tutuyor, amaçları yargı kararını uygulamamak için bahane üretecekler ya.

Ne üretiyorlar biliyor musunuz; sayın basın mensubu arkadaşlar.

Projelerimi onaylayan belediye, harçlarını tahsil eden belediye, ruhsatımı düzenleyip vermeyen yine belediye,

Şimdi projeleri onaylayıp ve harçlarını tahsil ettikleri bir işlemle ilgili tuttukları tutanakta ne diyorlar biliyor musunuz, BİR KAT FAZLA İNŞAAT YAPMIŞIN.

Düşünün bir il belediyesinin İmar Müdürlüğünde ruhsat verme bölümünde görevli personel benim projelerime uygun olarak yapılmakta olunan inşaatıma sırf yargı kararını uygulamamak adına vicdansızca bir kat fazla diyerek tutanak tutup imza atıyor.

Şimdi ben buradan desem ki hey sayın başkan, daha bir inşaatın kotu nerden alındığını imar çapına dahi bakmayan ve yalan yanlış bir tutanak tutan memurun var desem ve il içinde bu memurun imzalarıyla ruhsatlar veriliyordu desem ne dersin.”

‘İNŞAATIMDA FAZLA KAT BULUNMADIĞI TESPİT EDİLDİ’

“Evet sayın basın mensubu arkadaşlar. Bu tutanak ile ilgili adli yargıda tespit yaptırdım ve yaptırmış olduğum inşaatta herhangi bir fazla katın bulunmadığı tespit edilmiştir.

Tüm bu olaylar ışığında anladım ki belediye emirler zincirinin olduğu bir kamu kurumu acaba üstten asta doğru emirler verilerek böyle tutanakların tutulması gerektiğimi söylenmiştir.”

“TÜM BUNLARIN NEDENİ HAK ARAMAM!”

“Şimdi siz basın mensubu arkadaşların içinden sormak geçiyor belki; Size niye böyle art niyet beslensin ki, işte bütün mesele bu, NEDENİ HAK ARAMAM.

Acaba sayın Başkan; (İnşaat ruhsatlarını verme yetkisini İmar Müdürüne verdim) diyerek, nasıl olsa kendisinin herhangi bir ruhsat ile alakalı yargı kararlarından sorumlu tutulamayacağını düşünüyor ise çok yanıldığını belirtmek isterim.

Her ne yetki, sayın imar müdürüne verilirse verilsin, esas sorumluluk bana göre sayın başkandadır. Yetkili tek kendisidir.”

‘BELEDİYEYİ MANEVİ TAZMİNATA MAHKÛM ETTİRDİM’

“Açıklamaya çalıştığım süreçler ışığında kesinleşmiş yargı kararının uygulanmadığı için tarafımca açılmış bulunan tazminat davası; Gaziantep 1. İdare Mahkemesi’nin 2007/818 Esas 2008/874 Kararı ile yargı kararının uygulanmadığından dolayı Belediye kurumunu manevi tazminat ödemesine mahkum etmiştir. Kamu kurumu zarara uğratılmıştır. Buda ayrı bir suçtur.

Bunun sorumlusu sayın başkandır. Şimdi bu tazminatı kim ödeyecektir. Benim mağduriyetimin değeri hiçbir meblağ ile ölçülemez.

Ben şimdi sayın başkan, bu tazminatı hangi memura rücu edecektir diye bekliyorum.

Bir şey daha söylüyorum: Belediye Hukuk İşleri Müdürlüğüne inanmaya devam et Sayın Başkan.

Belediye Hukuk İşleri Müdürlüğü’nün yanlış yaptığını hiç aklına getirme Sayın Başkan.

Sayın Basın mensubu arkadaşlar;

Belediye başkanımız sayın Poyraz 21.07.2008 tarihinde Pınarbaşı (Destan Çınaraltı) Tesisleri’nde yaptığı basın toplantısında, şahsımla ilgili konuştuğunu, bu toplantıda sayın başkanın bahsettiği (ben belgelerle konuşuyorum, işte elimde belge, G.Antep Ağır ceza mahkemesi kararı var, burada nerde ruhsat verilsin) demektedir ki (bu arkadaşımız;

Ruhsatım verilmiyor verilmiyor verilmiyor) diye konuşuyor diyor.”

‘POYRAZ KONUYA VAKIF DEĞİL’

“Sayın Başkanın eline birileri evrak tutuşturmuş ve ne yazık ki elindeki evrakın ne olduğunu dahi bilmeyerek basın toplantısında dile getirmesi, konuya hiç vakıf olmadığını göstermektedir. İnanın sayın başkan adına çok üzüldüm.

Sayın Başkan; o açıkladığınız karar, ceza ile ilgili bir karar, nasıl derseniz ;

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na yargı kararının uygulanmadığı için suç duyurusunda bulundum. Savcılık belediyeye müzekkere yazarak yargı kararını kimin uygulamadığını sormuştur. Kurumunuz imar müdürlüğü sizin o basın toplantısında bahsettiğiniz 4 personelin isimlerini yazarak bildirmiştir. Savcılık bu 4 personelin hakkında soruşturma izni verilmesi için, Kahramanmaraş Valiliği’ne talepte bulunmuştur. Kahramanmaraş Valiliği soruşturma iznini vermiştir. Kurumunuz itiraz etmiştir. Bölge idare mahkemesi itirazınızı ret ederek kararı onamıştır. Ancak maalesef Savcılık makamı soruşturma izni vermemiştir. Benim itirazım neticesinde Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesi itirazımı ret etmiş, sayın başkanın toplantıda bahsettiği bu karardır.

Ama; yargı kararının uygulanmadığı ile ilgili açmış olduğum tazminat davası; Gaziantep 1.İdare Mahkemesi’nin 2007/818 Esas 2008/874 Kararı ile Kahramanmaraş Belediye kurumunu yargı kararını uygulamadığından dolayı, manevi tazminat ödemesine mahkum etmiştir. Yani ortada bir suçun varlığı bu tazminat kararı ile ortaya çıkmıştır. Sayın savcının verdiği takipsizlik kararı ile bu tazminat kararı arasında çelişki olduğu ortada olup bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”

‘UZUNLAR VE ŞEREFOĞLU HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUM’

“Yine ayrıca Belediye Başkanı olarak siz Mustafa Poyraz’ı, imardan sorumlu Belediye Başkan yardımcısı (Vekili) Mustafa Uzunlar’ı ve İmar ve Şehircilik Müdürü sayın Zeynel (Abidin) Şerefoğlu haklarında yine Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş bulunmaktayım. Bu olay İçişleri Bakanlığı tarafından incelenmekte olup bu konu ile alakalı Kahramanmaraş Valiliği tarafından ön soruşturma yapılarak İçişleri Bakanlığı’na bildirilmiştir. Karar pek yakında açıklanacaktır. Onu da sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım.

İşin bir başka ilginç durumu nedir biliyor musunuz sayın mensubu arkadaşlar.”

‘ATIF ŞİRİKÇİ’YE GİTTİM AMA BENİ BAŞINDAN SAVDI’

“Bu konular ile alakalı Ak Parti Kahramanmaraş il başkanı sayın Atıf Şirikçi’ye giderek konuyu arz ettiğimde, (git kardeşim belediyeyle işini belediyede hallet) diyerek, beni başından savması üzücü olduğu kadar çok ama çok düşünülecek bir durumdur.

Bir ilde iktidar partisi olan Ak Parti il başkanı ne olursa olsun, bir vatandaşa (git başımdan) diyemez. Dertlerini dinlemek zorundadır. O vatandaşlar ki onlar olmasa acaba o koltukta oturabilir mi diye soruyorum.

Hadi ben hakkımı arayabilecek bir vatandaşım, ya hakkını arayamayacak bir vatandaş olursa.”

‘MİLLETE EFENDİLİK YOKTUR’

“Bu il Başkanına ve sayın belediye başkanına

Sayın Başbakanımızın bir sözünü hatırlatmak istiyorum.

(Ak Parti de her şey hizmet esaslıdır, millete efendilik yoktur, Millete hizmet etmek vardır) sözünü söyleyen Sayın Başbakanımızın bu sözü galiba Kahramanmaraş iline ve belediyesine ulaşmamıştır.

Millete hizmet etmek için o koltukta oturuyorsunuz sayın il başkanı ve belediye başkanı.

Sayın basın mensubu arkadaşlar;

sayın başkan Poyraz 21.07.2008 tarihindeki basın toplantısında ayrıca;
Belgelerle konuştuğunu, 2002 tarihinde Belediye Başkanı olduğunu, görev yaptığı süre içerisinde boğazından delikli kuruş geçmediğini, böyle bir yolsuzluk olayını ispat edilirse derhal istifa edeceğini beyan etmiştir.

Şimdi buradan tüm Kahramanmaraş Halkına; siz basın mensupları aracılığı ile birkaç belge ile dikkat çekmek istiyorum.”

‘İŞTE BELGELER İLE BİRKAÇ OLAY’

“1- Tarih 29/06/2004, Kale dibindeki Çukur hamamı yanında bulunan bir ara inşaatı yapılarak sonra tekrar yıkılan Pergoların ihale ile kiraya verilmesi olayı;

İhaleye 2 kişi giriyor.

H.Mustafa Karaaslan YANİ BEN ve Süleyman Demir

İhale pazarlık ile 1.500.000.000 TL ile açılıyor,

En son Süleyman Demir 11.000.000.000 TL veriyor,

H.Mustafa Karaaslan ise 11.100.000.000 TL veriyor, ihale H.Mustafa Karaaslan yani bende kalıyor, encümen imzalıyor, onay için amir-i itaya sunuluyor.

Yani sayın Başkan Mustafa Poyraz’a

Sayın Başkan hiçbir gerekçe göstermeden encümen salonunda“UYGUN DEGİLDİR” diyerek onaylamıyor.

Bir belediye başkanı kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde bir ihaleyi iptal edebilir, buna bir söz söylenemez Ancak ;

Bu ihaleden 2 ay 15 gün sonra aynı yer ile ilgili, ihale açılıyor, nasıl oluyorsa bu ihaleye bir kişi giriyor, bu kişi tesadüfe bakın ki önceki ihaleye giren Süleyman Demir.

İhale yine benim daha önce girdiğimde açılan rakam olan 1.500.000.000 TL ile açılıyor.

Süleyman Demir 1.550.000.000.TL veriyor, kendisinden başka ihaleye giren olmadığı için ihale ona veriliyor.

Encümenin imzalarından sonra ihalenin onanması için amir-i itaya onaya sunuluyor bu sefer sayın Başkan “UYGUNDUR” diye imzalıyor.”

‘SOSYAL TESİS ARSALARI KAÇA SATILDI?’

“2- Kahramanmaraş Belediyesi’ne hibe edilerek verilen cami arsası ile sosyal tesis alanı bulunmaktadır. Mega Park hastanesinin oradan gidip aşağıya odun ambarlarına doğru gidilirken köşe başında bulunan petrol ile onun üzerindeki elektrik trafosunun yanında 3951 ada 4 parsel taşınmaz arsada yapılan Ebrar apartmanı k blok inşaat apartmanı.

Bu sosyal tesis arsasını, arsaya çevirerek kimlere kaç para bedelle satıldığını sormak istiyorum.

Bu cami arsası yeri değiştirilerek yol kenarına gelen değeri çok yüksek olan 3951 ada 4 parseldeki arsayı kimlere kaç para bedelle satıldığını sormak istiyorum.

Yine yukarı Telekom’un karşısından aşağıya doğru yeni açılan Tekerek yolunda bulunan sosyal tesis arsasını kimlere kaç para bedelle satıldığını sormak istiyorum.

Sadece siz basın mensubu arkadaşlara sosyal tesis ve cami arsası olara birkaç tanesini açıklıyorum. Şimdi sizleri bir raporda belirtilen konulara dikkat çekmek istiyorum.

Sosyal tesislerle ilgili; Kahramanmaraş belediyesine Teftişe gelen sayın Müfettişin verdiği raporun sayfa 34’de 4 no’lu paragrafta yazılan rapor aynen okuyorum: “Teftiş dönemi içerisinde belediye meclisince kabul edilen 617 adet imar planı değişikliğinin genelde yapılan incelemesi sonucunda;

a) Bir sosyal tesis alanının kaldırılabilmesi ancak, bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması sureti ile yapılabilir.

(yön.md.27/2) :05.07.2005 gün ve 41 no’lu meclis kararı, 05.09.2005 gün ve 235 no’lu meclis kararı, 05.12.2005 gün ve 309 no’lu meclis kararı,07.02.2008 gün ve 276 no’lu meclis kararı,07.02.2008 gün ve 53 no’lu meclis kararı.

Şimdi buradan tüm Hemşerilerime seslenmek istiyorum.

617 adet imar planı değişikliği vay ki vay.

Şimdi kısaca yukarıda bahsettiğim konular üzerine konuşacak olursam;”

‘BELEDİYE BAŞKANLIĞI MENFAAT MAKAMI DEĞİL’

“Bir ihaleyi Belediye Başkanı iptal edebilir, ama bir ihaleyi istediğime veririm zihniyeti ile davranamaz, çünkü görev yaptığı makam menfaat sağlanması makamı değildir.

Belediye Başkanlığı makamı halkın emaneti sayılarak, yani belediyeye ait tüm işlemlerde halkın menfaatini düşünerek yönetmesi yani tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını aramak adına belediyeyi zarara uğratmak değil o belediyeye kazanç sağlamak durumunda bulunması gerekmez mi.

Ben bir vatandaş olarak sayın Başkana 2002 tarihinden bu güne kadar yapmış olduğu yukarıda sadece birkaç örnek verdiğim; sosyal tesis arsaları ve cami arsaları ile ilgili arsa satımları ihalelerini, dolmuş hat durak ihalelerini, kiralama ihalelerini, yani tüm belediyenin yaptığı ihalelerin, acaba yukarıda örneğini verdiğim ve bizzat kendim girdiğim ve iptal edilen bir ihale belgesini baz alacak olursak aynı şekilde mi yapılmaktadır diye sorsam acaba ne cevap verirdiniz sayın başkan.?”

‘İLLAKİ SAYIN BAŞKANIN BOĞAZINDAN DELİKLİ KURUŞ MU GEÇMESİ LAZIM.?’

“Sağında, solunda, arkasında ve önünde bulunan insanların boğazlarından göz göre göre delikli ve deliksiz kuruşlar geçiyorsa ve bunu sayın başkan görüp göz yumuyorsa ne diyebiliriz ki.

Sakın; sayın başkan (benim hiçbir şeyden haberim yoktur, kim yaptıysa kim sorumluysa o cezasını çeksin kardeşim) diyemez, Kahramanmaraş Belediye başkanı sayın Poyraz’dır.

Bu anlattığım olaylar zincirinde, yıllardan beri mağdur edilerek, hakları verilmeyen bir kişi olarak Sayın Başkana buradan soruyorum:

Bu kin niye, bu garez niye, bu düşmanca tavır niye, bu zulüm niye?

Ama şunu unutma sayın başkan, zulüm etmek size hiç yakışmıyor.

Bana verdiğiniz bunca elem, keder ve zulüm etmenize rağmen

Ben sadece saygı çerçevesinde sizi iki çift sözüm var:
LÜTFEN SÖZÜNÜ TUT İSTİFA ET SAYIN BAŞKAN…”


(Ajans 46 - www.kanal46.com)