Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili adayı Mesut Dedeoğlu; “12 Haziran Pazar günü yapılacak olan genel seçimde Türk Milletinin engin sağduyusuna, idrakine, vicdanına sonuna kadar güveniyoruz” dedi.

Seçimlere çok az zaman kala çalışmalarını özellikle şehir merkezinde yoğunlaştırarak esnaf gezileri yapmakta olan Mesut Dedeoğlu, son olarak tarihi Kapalı Çarşı, Kuyumcular Çarşısı, Taşhan, Bonmarşe civarı ve Bakırcılar Çarşısı’ndaki işyerlerini ziyaret etti.

Gittiği her yerde büyük ilgi ve alaka gören Mesut Dedeoğlu, Kahramanmaraş’ın makûs talihinin değişebilmesi için MHP iktidarının şart olduğu tekrarladı. AKP hükümetleri tarafından adeta horlanan Kahramanmaraş’a hak edilen hizmet ve yatırımların getirilebilmesi için MHP iktidarının ayak seslerinin duyulmaya başlandığını öne süren Mesut Dedeoğlu şunları kaydetti:

“Öncelikle; 12 Haziran’da yapılacak olan Milletvekilliği Genel Seçimi’nin barışa, huzura, berekete, bolluğa ve esenlik dolu günlere vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Son vatanımızda yaşamaya karar verdiğimizden bu tarafa, bütün hesaplar bizi bu coğrafyadan atmak üzerine şekillenmiştir. Türk Milleti’ni meydanlarda yenemeyenler, topla tüfekle üstesinden gelemeyeceklerini anlayan gafiller şerefsizce üzerimizde oyunlar oynamaktadır. Kudretli olduğumuz dönemlerde pısanlar, bugün zorda olduğumuzu görünce bizi içten dağıtmaya odaklanmışlardır. Çanakkale, millet olarak çekilebileceğimiz son sınırın ilanı olarak iftiharla ve hüzünle hatırımızda olan bir mücadele destanıdır. Misak-ı Milli; kazanılmış vatan topraklarının son ve kesin hattını çizmiş ve belirlemiştir. Bizim bu hattan zerre kadar geri çekilmemiz ve taviz vermemiz mümkün değildir.”

TÜRK MİLLETİ İÇİN GİDİLECEK YER, GÖÇ EDİLECEK VE YAŞANILACAK DİĞER BİR TOPRAK PARÇASI YOKTUR

“Başka bir vatan üzerinde yaşamak ya da başka bir milletin sığıntısı olmak gibi seçeneğimiz, tercihimiz kesinlikle bulunmamaktadır. Biz Türkiye Cumhuriyetinde Türk milleti olarak yaşamaya Allah’ın izniyle sonuna kadar devam edeceğiz. İrademiz budur. Azmimiz ve dileğimiz buna yöneliktir. Unutmayınız ki; Ya bu vatan üzerinde bir ve bütün olarak kardeşçe yaşayacağız; Ya da millet olarak Anadolu’dan da atılacağız. Yedi düvelin karanlık planları durmak bilmiyor. Bunun için terörist PKK’yı taşeron olarak kullanıyor. Dağlarımızdaki eli silahlı eşkıyayı sürekli besliyor. Bir tarafta hepimiz varız, diğer yanda milletimizi ayrıştırmaya çalışan odaklar. Bir yanda Türk Milleti var, diğer yanda iştahları yüzyıllardır doymayan Haçlı zihniyeti. Umuyorlar ki birbirimizden kopalım. İstiyorlar ki kardeş kavgasının tarafı olalım. Diliyorlar ki birbirimize küselim ve çözülelim. Aramızı bozmaya çalışıyorlar. Birbirimize düşürmeye çabalıyorlar. Biz birlikteyken amaçlarına ulaşamadılar, ulaşamayacaklarını da biliyorlar. Şimdi de dağıtarak sonuç almayı istiyorlar. Ama asla başaramayacaklar. Emellerine asla ulaşamayacaklardır.”

BİZİ ASLA BÖLEMEYECEKLER

“Son sözümüzü 29 Ekim 1923’de söyledik. Kimse heveslenmesin. Bu tarihi yeminden geri atmayacağız. Türkiye’ye hep birlikte sahip çıkacağız ve Türk Milletini Allah’ın izniyle sonsuza kadar var edeceğiz. Biliniz ki, ne olursak olalım, neye inanırsak inanalım yoksulluk çoğalmaktadır, işsizlik artmaktadır. Bugün ülkemizde sayıları 6 milyona yaklaşan işsimiz vardır. Genç işsizlerimizin durumu ise çok kötüdür. Resmi rakamlara göre, her yüz gencimizden 21’i şu anda işsiz ve umutsuzdur. Başbakan Erdoğan kendi çocuklarının geleceğini çok iyi hazırlarken, diğer vatan evlatlarını aklına dahi getirmemektedir. 13 milyona ulaşan yoksulumuz canımızı yakmaktadır. Bireysel borçlar katlanılmaz bir hale gelmiştir. Bankalar, haciz memurları Kahramanmaraşlı kardeşimin peşindedir.”

ESNAFIMIZ BİTKİN VE SORUNLARINA ÇARE BEKLEMEKTEDİR

“Kahramanmaraşlı esnaf ve sanatkârlarımız siftah yapmadan kepenk kapatmaktadır. Gençler sokaklarda, kahvehanelerde ömür tüketmektedir. Ne var ki Türkiye’nin ve bu iktidara en büyük desteği veren illerden Kahramanmaraş’ın bu hali ortada iken; Başbakan Erdoğan hayali, çılgın ve boş projelerle uğraşmaktadır. Çılgın projeler Kahramanmaraşlı kardeşim için bir anlam ifade etmiyor. Karnını doyurmuyor. Çünkü Başbakan Erdoğan’ın hizmet etme ve Türkiye’yi huzurlu ve ekonomik refaha ulaştırma gibi bir derdi bulunmuyor. Varsa da yoksa da yandaşları kazansın, hanedanı büyüsün ve zenginleşsin. Derdi ve çabası budur.”

İSTİKRAR SÜRSÜN TÜRKİYE BÜYÜSÜN DERKEN, LALE VE SÜLALE DEVRİNİN DEVAM ETMESİNİ KAFASINDAN GEÇİRİYOR

“Başbakan Erdoğan’ın yönettiği Türkiye tablosunun fazlası vardır, ama eksiği bulunmamaktadır. Emin olun, yoksulluğun dili yoktur. İşsizliğin etnik kimliği bulunmamaktadır. 12 Haziran’da, asıl sorunlarınızı örtbas edenlerden hesap soracağız. Türkiye bugün, her yönden tuzaklarla çevrilmiş, kuşatılmış ve kısır bir döngü içine hapsedilmiştir. Türkiye iyi yönetilmemektedir. Rezaletler ve AKP markalı vurgun çeteleri sürekli tam mesai içindedir. Ülkemizin her yanı tel tel dökülmektedir. AKP hükümeti ülkemizi perişan bir duruma getirmiştir. Millet ve devlet bekası üst düzeyde tehdit altındadır. 8,5 yıldır işbaşında olan AKP, aziz milletimizi içte ve dışta ağır ipoteklerin altına sokmuştur. AKP kriz olmuş, kaos olmuş, cepheleşmeleri teşvik etmiştir. AKP ile CHP’nin danışıklı dövüşü ülkemizi uçurumun kenarına kadar getirmiştir. Başbakan Erdoğan’ın en büyük vaadim dediği yeni anayasa projesiyle Türkiye bölünmeye doğru yelken açacaktır.”

BUNA DUR DEMEK LAZIMDIR, BUNA MANİ OLMAK LAZIMDIR

“Bu zihniyetin üçüncü defa iktidara gelmesi Türk milleti için felaket olacaktır. İleri demokrasi propagandasıyla Türkiye hızla dağılmaya doğru gitmektedir. Buna engel olmak gerekmektedir. Ülkemizde asayişsizlik, açlık, adaletsizlik zirveye çıkmıştır. Başbakan Erdoğan’ın yönettiği Türkiye yaşanamayacak hale gelmiştir. Bize ‘kâğıttan kaplan’ diyen Recep Tayyip Erdoğan 12 Haziran’dan sonra kâğıttan kaplan mı, yoksa ensesinden tutacak bozkurt mu olduğumuzu açıkça görecektir. Yüce Divan’a gittiğinde ise sözlerinden pişman olacak, ama iş işten çoktan geçmiş olacaktır. Milliyetçi Hareket olarak milletimizin ve Kahramanmaraşlı kardeşlerimin sorunlarını herkesten daha iyi biliyoruz. Recep Tayyip Erdoğan dönemi bittikten sonra onarım ve toparlanmayı sağlayacak iktidarımızla ülkemizi inşallah ayağa kaldıracağız. Emeklilerimize bir maaş fazla vereceğiz. Terörün bitirilmesi için güvenlik önlemlerinin yanı sıra, ekonomik, sosyal, psikolojik, idari, demografik ve kültürel unsurları kapsayan bir strateji uygulayacağız. Hiç kimseyi aç ve açıkta bırakmayacağız. Hilal Kart Projemizle her muhtaç vatandaşımızın elinden tutacağız. Hilal kart bir harcama kartıdır. Tüketici kredisi ya da kredi kartı değildir. Bu itibarla faiz ya da anapara geri ödemesi olmayacaktır. ‘Yaşa ve yaşat’ ilkemiz gereğince insanımızın başını dik, karnını tok ve alnını açık etmek için Hilal Kartla Kahramanmaraş’ın her yoksul hanesine el uzatacağız. Vatandaşlarımızın insanca yaşayabilmeleri için her adımı atacağız. Her girişimi yapacağız.”

BİZ ADALETLİ PAYLAŞIMDAN YANAYIZ

“Biz bölünmeye taraf değiliz. Biz ayrışmaya taraf değiliz. Ancak ekmeğimizi, soframızı, sevgimizi paylaşmaktan yanayız. Adaletli paylaşımdan yanayız. Biz kardeşçe yaşamaktan ve birlikte ekonomik kalkınmışlıktan tarafız. Cenâb-ı Allah birliğimizi, beraberliğimizi bozmasın, bozmaya çalışan simsarlara da fırsat vermesin. Sağ olun, var olun. Allah hepinizden razı olsun. Bu vesile ile Kahramanmaraş’ta yaşayan tüm herkese selam ve saygılarımı sunuyorum. Ne mutlu Türküm diyene." (www.kanal46.com)

Editör: TE Bilisim