YÖK eski Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Sağlam, Türkiye'de akademik özgürlüğün çok yanlış kullanıldığını söyledi. Prof. Dr. Sağlam, "Tıp Fakültesi'nde öğretim üyeliği yapan kişi, tıp konusu dışına çıkıp siyaset yaparsa bu akademik özgürlük olmaz. Onun akademik özgürlüğü sadece tıp içindir." dedi.

Eğitim Bir Sen tarafından Adapazarı Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde dün gece düzenlenen 'Türkiye'de Yüksek Öğretim' konulu konferansta konuşan Sağlam, Türkiye'de akademik özgürlüğün her şeye karışılacak, her şeyi 'ben doğru bilirim' şeklinde çok yanlış anlaşıldığını vurguladı. Yüksek öğretimde asıl sıkıntının bu olduğunu vurgulayan Sağlam şöyle konuştu:

"Kurumlara verilen bazı özgürlükler, kurumdaki kişinin yaptığı işe verilen özgürlüklerdir. Üniversitelerde öğretim üyelerine verilen özgürlük de sadece kendi alanı içindir. Tıp Fakültesi'nde öğretim üyeliği yapan kişi tıp konusunda akademik özgürlüğe sahiptir. Bu konuda her şeyi söyleyebilir. Ancak tıp alanı dışına çakarak siyasete karışamaz. Bu akademik özgürlük değildir. Böyle di bir hakkı yoktur. Bugün üniversitelerde kendi alanı dışında her şeye karışmak akademik özgürlük gibi anlaşılıyor. Bu çok yanlış bir düşünce."

ÖZGÜRÜM DİYE İŞİNE GEÇ GELEN HAKİMİN TAYİNİNİ ÇIKARTTIM

Mehmet Sağlam, mesleki özgürlüklerin bir çok kurumda yanlış algılandığını, geçmişte 6 ay bir ilçede kaymakam vekilliği yaptığını belirterek, işine geç gelen bir hakimin tayinini çıkardığını söyledi. Sağlam, hiç kimsenin tam özgür olmadığını dile getirerek, "Göreve başladıktan sonra Kaymakamlık binasının çok kalabalık olduğunu gördüm. Adliye binası da kaymakamlık içindeydi. Fakat çok kalabalıktı. Görevlilere, "Burada çok mu yoğun davalar var' diye sordum. Onlar yoğunluğun dava sayısı ile ilgili olmadığını, hakimin saat 11.00 gibi işe geç gelmesi sebebiyle yığılmalar meydana geldiğini belirttiler. Adam hakimim diye, bana kimse bir şey yapamaz diye istediği saatte işe geliyormuş. Hakimim diye bu hakkı kendinde görüyormuş. Bugün 11.00'de gelen yarın daha geç gelebilir ve bazen hiç gelmez. Kimse de bana bir şey diyemez mantığı çok yanlış. Onun özgürlüğü sadece karar verirken, yani işiyle sınırlı. Devlet kurumunda çalışan herkesin işe geliş gidiş saati bellidir. Durumu hemen Adalet Bakanlığı'da bildirdim ve hakimin çok kısa bir sürede tayinini çıkarttım. Kim hangi kurumun başında olursa olsun işine zamanında gelecek, işini yapacak." şeklinde konuştu. (CİHAN)