İktidar partisi AKP'nin TBMM Başkanlığı için merkez sağ kökenli bir siyasetçi olan Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ı aday göstermesi, Türk kamuoyunda ve siyasi çevrelerde büyük bir memnuniyetle karşılandı.

Toptan'ın dün CHP, DTP ve DSP grupları ile bağımsız milletvekillerinin çoğunun desteğini alarak, geniş bir mutabakatla seçilmesi, TBMM Genel Kurul salonunda esen bir uzlaşı ve iyimserlik havasının buradan bütün ülkeye yayılmasına yol açtı.

Köksal Toptan'ın sağduyulu, dürüst ve tecrübeli bir siyasetçi olarak sahip olduğu sicil, kendisine dönük memnuniyette büyük bir rol oynuyor. Toptan'ın ismi, pek çok kesime güven telkin ediyor.

Toptan, TBMM Başkanı olarak demokratik sistemin en kritik üç temel direğinden birini tutacaktır.

Türkiye'nin çoğunluk dalgalı denizlerde yol alacağı bir dönemde, TBMM Başkanlığı gibi sistemin işleyişi ve demokratik istikrarın güçlendirilmesi açısından kritik işlevleri bulunan hassas bir makamda Toptan'ın bulunması isabetlidir.

TBMM Başkanlığı'nın sembolizmi bu işlevlerin gerisinde değildir. Topluma yön duygusunun verilmesinde bu makamın birleştiriciliğinin önemi azımsanamaz. Kendisini kutluyoruz.

* * *

Toptan'ın isminin yarattığı olumlu havanın gerisinde, AKP'nin merkeze yönelme söylemiyle tutarlı davranmış olması da yatıyor.

AKP, bu seçimde Milli Görüş hareketiyle ilgisi olmayan, geçmişte daha çok merkez partilere oy vermiş milyonlarca seçmenin de oyunu almıştır. AKP, Köksal Toptan tercihiyle kendisine teveccüh gösteren merkezdeki geniş kitlelerin beklentilerine uygun bir karşılık vermiş bulunuyor.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün kendisini ziyarete gelen Toptan'a koşulsuz desteğini açıklayarak değerli bir jestte bulunmuştur.

Ana muhalefet lideri ile iktidar partisi Meclis Başkanı adayının birlikte verdikleri fotoğrafın temsil ettiği uzlaşı ve siyasi olgunluk havası, Türkiye'de siyaset sahnesinde her zaman özlemi duyulan örnek bir davranıştır.

* * *

Görülüyor ki, siyasetçiler dayandıkları zemini genişlettikleri, çeşitlendirdikleri oranda daha çok güç kazanıyorlar. Bu yönde adımlar kamuoyunda alkışla karşılanıyor, toplumda çatışma kültürünün yerini yumuşama ortamı ve dayanışma duyguları alıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 22 Temmuz akşamı yaptığı konuşmada, hükümetin yeni dönemde demokratik nezaket ölçüleri içinde hareket edeceğini belirterek, partisinin bütün toplumu kucaklayacağı taahhüdünde bulunmuştu.

Başbakan'ın, geçen üç haftaya yakın süre içinde bu taahhüdüne uygun bir şekilde yol aldığını teslim etmeliyiz.

TBMM Başkanı seçiminin geride kalmasıyla birlikte, şimdi dikkatler hükümetin kompozisyonuna ve Cumhurbaşkanı seçimine çevriliyor.

Başbakan Erdoğan'ın bu başlıklarda vereceği kritik kararlarda ne ölçüde merkeze yönelme ve konsensüs zeminini genişletme anlayışıyla hareket edeceği, Türkiye'de yeni dönemin tonunu belirleyecek olması bakımından büyük önem taşıyor. (MİLLİYET GAZETESİ, BAŞYAZI, 10.08.2007)