Ersan Şen, 16 Temmuz 1966 tarihinde Nevşehir’in Avanos ilçesine bağlı Çalış kasabasında doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’ni yatılı olarak okudu. Lise yıllarında akademik yetenekleri ve hukuk alanına olan ilgisiyle öne çıktı. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1987 yılında mezun oldu ve hukuk bilgisiyle meslek hayatına sağlam bir başlangıç yaptı.
AKADEMİK KARIYER VE UZMANLIK ALANLARI
Mezuniyet sonrası akademik çalışmalarını Ceza Hukuku ve Ceza Yargılaması Hukuku alanlarında yoğunlaştırdı. 2004 yılında profesör ünvanını kazandı. Üniversitelerde uzun süre öğretim üyeliği yaptı; eğitim verdiği hukuk fakültelerinde pek çok öğrenci yetiştirdi. Bilimsel makaleleri ve kitap çalışmaları ceza hukuku disiplini içinde değerli kaynaklar arasında yer aldı.
AVUKATLIK FAALİYETLERİ VE HUKUKİ DANIŞMANLIK
Ersan Şen, İstanbul Barosu’na kayıtlı çalışan bir avukat. Kendi hukuk bürosuyla Ceza Hukuku’nun yanı sıra Kişisel Verilerin Korunması, Vergi Hukuku, İdare Hukuku ve Anayasa Mahkemesi ile AİHM bireysel başvuru süreçlerine de müdahil oluyor. Hukuki danışmanlık yaptığı vakalarda detaylı analizler ve savunma stratejileri geliştiriyor.
MEDYADA GÖRÜNÜRLÜĞÜ VE ELEŞTİREL SESİ
Televizyon programlarında sık sık yer alıyor. Hukuki meseleleri açık biçimde yorumluyor. Adalet sistemi, ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı gibi güncel konularda eleştirel yaklaşım sergiliyor. Sert ve net üslubu, kimi kesimlerden destek, kimi çevrelerden yoğun tartışma doğuruyor.
KAMUOYUNDA YER EDİNEN TARTIŞMALAR
Şen’in yorumu yapılan konular arasında mevzuata aykırı deliller, hukuki usulsüzlükler ve siyasi figürlerin adli süreçleri bulunuyor. Bu konulardaki duruşu, toplumda hukuk ve adalet beklentilerini gündeme getiriyor. Eleştirileri kadar savunuları da kamuoyunca yakından takip ediliyor.
YAŞAM BOYU DURUŞU VE GELECEK BEKLENTİLERİ
Ersan Şen yalnızca akademisyen ve avukat kimliğiyle değil; hukuk kültürüne katkısıyla da tanınıyor. Bilinçli yorumları ve mesleki tutarlılığı nedeniyle hukuk çevrelerinde saygı görüyor. Gelecekte de hukuki reformlara, hukukun üstünlüğüne dair kamu tartışmalarında aktif rol almaya devam edeceği düşünülüyor.
