Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, terör örgütü PKK/YPG’nin “diyalog” ve “birlik” adı altında yürüttüğü algı çalışmalarına sert yanıt verdi. Resmi haber ajansı SANA’ya konuşan kaynak, sahadaki ayrılıkçı yapıların varlığını sürdürmesinin Suriye’nin toprak bütünlüğünü doğrudan tehdit ettiğini vurguladı.
İşte Şam yönetiminin PKK/YPG’nin iddialarına karşı net duruşu:
SÖYLEMLER TEORİDE KALDI SOMUT ADIM ATILMADI
Dışişleri Bakanlığı kaynağı, kuzeydoğu bölgesindeki gayrimeşru yapıların devlet kurumlarına entegre edileceği yönündeki açıklamaların içi boş birer vaatten ibaret olduğunu belirtti. Bu zamana kadar somut tek bir adımın dahi atılmadığına dikkat çeken yetkili, herhangi bir takvimin belirlenmediğini ve mevcut durumun sadece kağıt üzerinde kaldığını ifade etti.
AYRILIKÇI YAPILAR BİRLİK SÖYLEMİYLE ÇELİŞİYOR
Devletin yasal çerçevesi dışında faaliyet gösteren idari, güvenlik ve askeri oluşumların mevcudiyetini eleştiren kaynak, bu durumun Suriye’nin birliğiyle bağdaşmadığını kaydetti. Yetkili, ayrı yönetim modellerinin çözüm üretmek bir yana, ülkedeki bölünmüşlüğü daha da derinleştirdiğini dile getirdi.
ŞAM İLE DİYALOG İDDİALARI MEDYA OYUNU ÇIKTI
PKK/YPG’nin “Şam ile görüşmeler sürüyor” şeklindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını belirten yetkili, bu açıklamaların siyasi baskıları hafifletmeye yönelik birer medya stratejisi olduğunu savundu. Görüşmelerin sahada hiçbir karşılık bulmadığını vurgulayan kaynak, örgütün samimiyetten uzak bir tutum sergilediğini ekledi.
PETROL GELİRLERİ HALKTAN KAÇIRILIYOR
Örgütün “Petrol tüm Suriyelilere aittir” söyleminin inandırıcılığını yitirdiğini ifade eden yetkili, enerji kaynaklarının devlet denetimi dışında tutulmasına tepki gösterdi. Petrol gelirlerinin genel bütçeye aktarılmadığını hatırlatan kaynak, bu durumun halkın refahına değil, ayrılıkçı yapının finansmanına hizmet ettiğini belirtti.
ADEMİ MERKEZİYET MODELİ BİRLİĞE TEHDİT
Öne sürülen ademi merkeziyetçi yönetim modelinin masum bir idari düzenleme olmadığını vurgulayan Bakanlık yetkilisi, bu yapının siyasi ve güvenlik boyutlarıyla devlet egemenliğini hedef aldığını söyledi. Bu modelin, sahadaki fiili durumları kalıcı hale getirerek bölünmeyi meşrulaştırma çabası olduğunu ifade etti.
SINIR KAPILARI PAZARLIK KONUSU OLAMAZ
Sınırların ve gümrük kapılarının tek taraflı kontrol altında tutulmasını eleştiren yetkili, bu durumun ulusal egemenlik ilkeleriyle taban tabana zıt olduğunu kaydetti. Sınır güvenliğinin bir pazarlık unsuru olarak kullanılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek açıklamalarını sonlandırdı.
