Kahramanmaraşspor, ligin ikinci haftasında 26 Ağustos Pazar günü sahasında Şanlıurfa Belediyespor karşısında 3-1’lik bir galibiyet alırken; özellikle son yarım saat takımın oyun disiplininden uzaklaştığını gördük.. İstekli oyun galibiyetin mimarı oldu...

Kahramanmaraşspor; yeni yönetimi, yeni teknik kadrosu ve yeni takımı ile başladığı 2007-2008 Sezonunda, ilk haftada Diyarbakır deplasmanında Büyükşehir Belediyesi DİSKİSpor karşısında aldığı 2-0’lık yenilginin ardından ikinci haftada galibiyetle tanıştı.

Kırmızı-beyazlılar, Pazar günü sahasında konuk ettiği Şanlıurfa’nın iki temsilcisinden biri olan Belediyespor’u 3-1’lik net bir sonuçla geçerken; yine ortaya koyduğu futbolla gelecek için ümit verdi ve bu kez bu iyi futbolunu da galibiyetle süslemeyi bildi.

Kuşkusuz, 8 Eylül’de yapılacak olan olağanüstü genel kurulda işbaşına gelecek yeni yönetim takıma şimdiden büyük bir hava getirmiş. Bunu Pazar günü oynanan maçta açık bir şekilde gördük; maç öncesinde şehirde yapılan tanıtım çalışmaları ve bununla beraber yeni yönetim, yeni teknik heyet ve yeni takıma kamuoyunun olumlu yaklaşımı bütünleşince henüz ligin ikinci haftasında olmasına rağmen bir umut havası getirmiş; tribünlere.. Pazar, günü son yılların en kalabalık seyirci (taraftar demiyoruz) topluluğu vardı, Hanefi Mahçiçek Stadı’nın tribünlerinde..

Yeni yönetimin taraftar için yaptırdığı formalar ve kaşkollar tribünlere ayrı bir hava getirmiş. Ancak, duyumlarımız bin tane forma yaptırıldığıydı; gördüğümüz ise 150-200 civarında bir formalı grup vardı tribünlerde.. Yeni yöneticilerden Raşit Gümüşer’in bayisi olduğu TATA otomobillerinin reklamı bulunan klasik çizgili Kırmızı-beyazlı formalar, sıcak olmasına rağmen kullanılan kaşkollar ve taraftarların bir çoğunun elinde bulunan kırmızı-beyazlı flamalar tribünleri eski coşkuya götürüyordu..

Maçtan önce, efsane futbolcularımızdan Mehmet Özdilek’in (Şifo) bulunduğu kulüp sosyal tesislerinden stada gelişi de havayı olumlu kıldı. Başkan Hanefi Mahçiçek ve yeni yöneticilerle birlikte maraton tribününün altından giriş yapan Şifo, kuzey tarafındaki kale arkası pistinden yürüyerek şeref tribününün bulunduğu bölgeye geldi. Gazetecilerin de yoğun ilgi gösterdiği bu tablo, tribünleri coşturdu. Milli Takım eski antrenörü de olan Şifo Mehmet, yapılan sevgi gösterilerini boş çevirmedi ve tribünleri selamladı.

Bir de devre arası organizasyon vardı elbette.. Kahramanmaraşspor’a katkı sağlayan Belediye Başkanı Mustafa Poyraz başta olmak üzere AK Parti ve CHP İl Başkanlıklarına, Ticaret ve Sanayi Odası, Sanayici ve İşadamları Derneği, Lider İşadamları Derneği ve bazı işadamı ve sanayicilere Kulüp Başkanı Hanefi Mahçiçek tarafından birer şükran plaketi sunuldu. Bu gerçekten çok anlamlıydı. Başta Belediye Başkanı Poyraz olmak üzere, siyasiler, sivil toplum kuruluşları, sanayici ve işadamlarının Kahramanmaraşspor’a destek olduğu da tescillendi, bu plaketlerle..

Kahramanmaraşspor’un eski teknik patronlarından olan Şanlıurfa Belediyespor teknik sorumlusu Bülent Topuzoğlu ile sohbet ettik maçtan önce.. Yüzündeki o tatlı tebessümünü hala koruyordu, Bülent Hoca.. “Bir arada İstanbul maceramız oldu, Maltepespor’u çalıştırdık ama yeniden bu bölgeye geldik. Şimdi, Şanlıurfa’dayız. Bu bölgeyi seviyorum” diyen Topuzoğlu, takımı hakkında da samimi konuştu. Bülent Hoca, “İki yeni transferimiz var ama işlemlerini yapamadık. Bugün oynatamıyoruz. Çok iyi bir takımımız var. Ligde kendimizden çok söz ettireceğiz ama, bugün bu iki ismi oynatamamamız dezavantajımıza olacak” diyordu.

Kahramanmaraşspor 1969 Taraftarlar Derneği, her zamanki gibi yine görevini yerine getirdi bu maçtan önce de.. Başkan Mahçiçek ve Belediye Başkanı Poyraz ile eski futbolcumuz Mehmet Özdilek’e verilen birer buket çiçek, sevginin göstergesiydi taraftardan.. Kahramanmaraşspor taraftarı, futbolsever Tugay Komutanımız İzzet Ocak Paşa’yı unutmadı elbette.. Devre arasında stada gelen İzzet Paşa’ya ikinci devrenin hemen başında 1969 Taraftarlar Derneği adına Dursun Özçelik tarafından bir forma hediye edildi. Bu esnada, Komutan’ın yüzündeki tebessüm gerçekten görülmeye değerdi. Kahramanmaraş’ta bulunan ve görev yapan herkesin Kahramanmaraşspor’a maddi ve manevi destek sağlaması gerektiği mesajını veriyordu sanki İzzet Ocak Paşa’mız..

VE MAÇ BAŞLIYOR

Bu gözlemlerin ardından maça değinmek istiyoruz. Kahramanmaraşspor, ilk hafta deplasmanda aldığı yenilgiyi çok çabuk unutmuşa benziyordu sahaya çıkarken. Zaten olması gereken bu değil miydi? Her maç, bitimi ile birlikte sona erer ve bir sonraki maç düşünülür; profesyonellikte.. Takımı sahaya çıkarken, ürkek görmedik. Taraftarın sevgi gösterileri altında çimlere ayak basan futbolcular, kendilerine olan güveni de ortaya koydu..

Maçın ilk çeyrek saatinde her iki takım birbirlerini tartarken; zaman zaman geliştirilen cılız ataklar, maçın gollerle süsleneceğinin işaretiydi. Nitekim, ilk 10 dakika tamamlandığında ev sahibi Kahramanmaraşspor, oyuna da ağırlığını koymaya başladı. Bir futbol maçı için erken sayılabilecek, ilk 20 dakika içerisinde gol bulmak önemliydi. Kırmızı-beyazlı futbolcularda bu önemi benimsemiş bir şekilde, ilk 20 dakika dolarken golle buluştular. Şanlıurfa Belediyespor kalecisinin sektirdiği topu Hakan Demir, filelerle buluştururken; fırsatçılığın, pozisyon takibinin ne demek olduğunu sahneye koyuyordu.

Golden sonra Kahramanmaraşspor çok daha rahat bir futbol ortaya koymaya başladı. Topu istediği yöne kullanıyor, sağdan ve soldan atakların yanı sıra derinlemesine bir oyun anlayışı ile de rakip kalede tehlikeler oluşturuyordu. Çabuk olmasa da, ani kontrataklarla oluşturduğu tehlikeler, rakibe adeta “Sakın çıkma, çıkarsan yakarım” mesajını vermekteydi. Nitekim, ilk devrenin sonuna doğru rakibin baskı kurduğu bir anda ve “Soyunma odasına en az bir beraberlikle gidelim” anlayışının hakim olduğu dakikalarda gelişen bir atakta bu kez Ozan İpek sahneye çıktı ve Şanlıurfa Belediyespor kalecisi ve savunma oyuncularının hatasını affetmedi.

İkinci yarı ile birlikte Kahramanmaraşspor, değişik bir havayla sahaya çıktı. İlk yarıda ortaya konan arzulu ve istekli futbol gitmiş, yerine skoru koruma çabası içerisinde ortaya konulan bir futbol gelmişti. Bu ürkeklik, kalemizde ummadığımız bir anda tehlike oluşturdu. Önce bir penaltı geldi, gereksiz biçimde yapılan faul sonrasında.. Kaleci Okan, bu gole izin vermedi, ardından da iki dakika sonra Kırmızı-beyazlıların üçüncü golü geldi. Bu gol, bir noktada maçın kırılması oldu. Rakip savunma daha çok açık verecekti. Ama beklenen olmadı. Son 20 dakikaya girerken, rakibin baskısı artmaya başladı.

70’inci dakika biterken kalemizde yaşanan tehlike golü getirdi. Kalabalık bir savunma arasından şık hareketler sonrası gelen gol, maçı strese soktu. Ardından yaşanan bir başka tehlike yürekleri ağızlara getirdi. Önce Ferdi, ardından İbrahim Üzüm direkleri dövdü. Eğer, penaltı gol olsa, ardından Kahramanmaraşspor üçüncü golü bulamasa sanırız, durum çok farklı olurdu. Tabi, bu bir varsayım. Sonuç; Kahramanmaraşspor’un 3-1’lik galibiyetiydi..

ORTA SAHA KAYBOLDU

Maça Okan – Sadık, Veli, Serhat – Recep, Paşa, Faruk, İsmail, Mustafa – Ozan ve Hakan şeklinde 3-5-2 düzeni ile başlayan Kahramanmaraşspor; Paşa’nın kimi zaman savunmaya çekilmesi, Faruk’un ofansa yönelmesi ile de 4-4-3, 4-4-2 düzeneklerini sahneye koydu. İlk 45 dakika, saat gibi çalışan Kahramanmaraşspor izledik. Bloklar arasında iyi bir diyalog, isabetli paslar, geliştirilen organize ataklar oyunu güzelleştirdi. Kaleciden başlayıp en ileri uçtaki oyuncuya kadar, tüm oyuncuların istekli ve arzulu oyunu, mücadele güçlerini ortaya koymaları tribünleri coşturdu.

Ancak, 90 dakika içerisinde iki kimlikli bir takım izledik. İlk yarıdaki olumlu görüş, ikinci yarıda yerini olumsuzluğa itti. 50. dakikadan sonra gelen penaltı, takımın savunmaya çekilmesine neden oldu. Bu dakikadan sonra savunma 8 kişiye çıktı, ev sahibi ekipte.. Ceza sahası etrafına kümelenmeler başladı. İleri uç ile savunma arasında bir kopukluk oldu. Bu kopukluk ise, bizim savunmamızdan dönen her topun yeniden tehlikeye davetiye çıkarması olarak sahnelendi. Yorulan futbolcuların zamanında değiştirilememesi, kopan disiplinin sağlanamaması, kimi futbolcuların fizik olarak hazır olmamaları ilerleyen dakikalarda kendini göstermeye başladı. Öyle ki, son çeyrek saat içerisinde savunmadan ileri uçtaki adamlara atılan topları, bu isimler taşımakta zorlandılar ve hemen her topu ayaklarındayken rakibe kaptırdılar.

Kahramanmaraşspor için maçın son 20 dakikası adeta ‘ölüm-kalım’ mücadelesi halindeydi. Lehte olan sonucun her an eşitlenebileceği bir oyun şablonu ortaya konulurken, teknik heyetin oyuna müdahalede yetersiz kalması da dikkatlerden kaçmadı. Daha önce söylediğimiz gibi, Kahramanmaraşspor’un başarı için takviye edilmesi gerekiyor. Bu takviye hem oyuncu bazında, hem de teknik heyet bazında olması gerektiği unutulmamalıdır. Eğer, Multescu sorunu çözümlenemeyecek ve her maçta Roman Hoca tribünlerde kalacaksa, bu iş ilerleyen haftalarda büyük sıkıntı yaratır, diye düşünüyoruz.

Bu arada, Pazar günü Kahramanmaraşspor’da kaleci Okan, savunmada Serhat, orta sahada İsmail ve Mustafa ile ileri uçta Hakan başarılı oyunları ile dikkat çekerken; Ozan, Paşa ve Veli de tecrübelerini ön plana çıkardılar. Sonradan oyuna giren Serdar ise sürekli oynadığında bu takıma çok katkı sağlayacağını ortaya koydu. (Yorum Gazetesi’nin 28.08.2007 tarihli sayısından alınmıştır.)