Eskişehir Alpu'da ikamet eden ve ticaretle uğraşan 43 yaşındaki Fatih Erdoğan, sıra dışı bir projeye imza attı. Arkadaş çevresinin kült film Mad Max'ten etkilenmesiyle başlayan süreç, Erdoğan'ın hayal gücünü tetikledi ve benzersiz bir araç ortaya çıktı. Sinematik bir fanteziden doğan bu özel yapım, görenleri hayrete düşürüyor.
13 AY SÜREN TİTİZ ÇALIŞMA VE 900 BİN TL'LİK YATIRIMLA HAYATA GEÇEN RÜYA
Fatih Erdoğan, arkadaşlarının bahsettiği distopik filmdeki araçlardan esinlenerek, adeta bir mühendislik harikası yarattı. Tamamen kendi vizyonuyla hareket eden Erdoğan, 13 ay boyunca aralıksız çalışarak 3,5 litrelik güçlü bir minibüs motoruna sahip, arkadan itişli, iki kişilik özel bir arazi aracı inşa etti. Aracın her bir detayını özenle tasarlayan Erdoğan, canlı mor rengiyle de dikkat çekiyor. Koltuklarından iskeletine kadar her aksamı bizzat el işçiliğiyle üreten Erdoğan, aracını zorlu arazi koşullarında test etti.
2 MİLYON TL'LİK TEKLİFİ REDDETTİ, GÖZÜ GİBİ BAKIYOR
Römork yardımıyla taşıdığı özel aracını yalnızca trafiğe kapalı alanlarda kullanan Fatih Erdoğan, aracına gelen yüksek fiyatlı teklifleri geri çeviriyor. Tam 2 milyon TL değerindeki teklifi reddeden Erdoğan, bu benzersiz kreasyonunu adeta bir sanat eseri gibi koruyor.
"SİNEMADAN ESİNLENDİK, TÜRKİYE'DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK"
Aracın yapım sürecini coşkuyla anlatan Fatih Erdoğan, "Bu aracı tamamen bir filmden ilham alarak hayata geçirdik. Daha önce arkadaşlarım da benzer bir girişimde bulunmuştu ancak tecrübe eksikliği nedeniyle bana danıştılar. Ben de boş zamanlarımda bu projeye odaklandım ve toplamda 13 ayda tamamladım. Aracın her bir parçası tek tek elde şekillendirildi, düzeltildi ve kaynaklandı. Koltuklarını dahi kendimiz ürettik. Tamamen el emeğiyle ortaya çıkan bir eser oldu. 3 bin 500 motor gücüyle araziye meydan okuyor. Amacımız biraz da farklılık yaratmaktı; Türkiye'de benzeri olmayan bir şey ortaya koymaktı. Aracımızı görenler hayranlıklarını gizleyemiyor. Farklı şehirlere gittiğimizde insanlar şaşkınlıkla izliyor. Bu proje yaklaşık 800-900 bin liraya mal oldu çünkü çok fazla emek ve zaman harcadık. 13 ay boyunca başka hiçbir işle ilgilenmeden bu araca odaklandık. Nadiren alıcılar çıkıyor ancak tekrar böyle bir projeye girişmek için kendimde o sabrı göremiyorum. Eğer satarsam tekrar yapabilir miyim diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
SANAYİ ESNAFI ŞAŞKIN, TEKLİFLER ARKA ARKAYA GELİYOR
Sanayi ustalarının dahi kendi eseri olduğuna inanmakta güçlük çektiğini belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti
"Genel olarak bu tür araçlar arazi aracı olarak nitelendiriliyor ve dağlık, engebeli arazilerde kullanılabiliyor. Şehir içinde ise römork yardımıyla taşımak sorun olmuyor. Net olarak 2 milyon lira teklif aldım. Biz aracımızla birlikte 3 milyon lira talep etmiştik ancak anlaşma sağlayamadık ve 'Önemli değil, kalsın' dedik. Bence insan istediği zaman her şeyi başarabilir. Bahaneler üretmek anlamsız. Ben yapabildiysem herkes yapabilir. Sanayideki ustalar ilk başta şüpheyle yaklaştılar, 'Basit bir sök-tak işidir herhalde' dediler ama onlara 'Gidin ve yakından bakın' dedim. İncelediklerinde sessiz kalıp hiçbir şey söyleyemediler."