Kahramanmaraş’taki 5. Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri, son gününde “Yapay Zekânın Edebiyatı” başlıklı ilgi çekici bir söyleşiye ev sahipliği yaptı. Türk edebiyatının önemli isimleri Güray Süngü, Sadık Yalsızuçanlar, Aykut Ertuğrul ve Hindistanlı şair Sonnet Mondal, edebiyat ile teknoloji arasındaki etkileşimi tartıştı.
EDEBİYAT VE TEKNOLOJİNİN İLİŞKİSİ
19 Nisan’da başlayıp 9 gün süren 5. Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri, edebiyatseverlere unutulmaz deneyimler sundu. Festivalin son gününde, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “Yapay Zekânın Edebiyatı” başlıklı söyleşi büyük ilgi gördü. Söyleşiye katılan Güray Süngü, Sadık Yalsızuçanlar, Aykut Ertuğrul ve Sonnet Mondal, yapay zekânın edebiyat üzerindeki etkilerini ve geleceğin edebiyat dünyasında insan-teknoloji dengesinin nasıl şekilleneceğini ele aldı. Yapay zekânın edebi yaratımlar üzerindeki potansiyel etkilerinin tartışıldığı bu oturumda, insanın özgün duygusunun ve sezgisinin edebiyat için vazgeçilmez olduğu vurgulandı.
“YAPAY ZEKA EDEBİYATIN BİR PARÇASI OLABİLİR, FAKAT YERİNİ TUTAMAZ”
Söyleşinin ilk konuşmacısı olan yazar Güray Süngü, yapay zekânın edebiyat üretiminde yalnızca teknik bir araç olabileceğini, ancak insanın duygusal ve sezgisel deneyimlerinin yazının gerçek derinliğini oluşturduğunu belirtti. “Bir makine kelimeyi yazabilir; ama acıyı, aşkı ve özlemi yaşayamaz,” şeklinde konuşan Süngü, yapay zekânın duygusal derinlikten yoksun olduğunu ifade etti.
“TEKNOLOJİ, YENİ ANLATIM BİÇİMLERİ OLUŞTURUR AMA İNSAN HİKÂYESİ HİÇBİR ŞEYLE DEĞİŞTİRİLEMEZ”
Sadık Yalsızuçanlar, teknolojinin her zaman insanlık tarihindeki büyük dönüşümlerde bir rol oynadığını belirterek, yapay zekânın da yeni anlatım biçimleri yaratabileceğine dikkat çekti. Ancak Yalsızuçanlar, edebiyatın gerçek özünün, insanın sonsuz hikâye anlatma arzusuna dayandığını ifade etti.
“YAPAY ZEKA, TEKNİK OLARAK BAŞARILI OLABİLİR, AMA DERİNLİK KONUSUNDA GERİDE KALIR”
Yazar Aykut Ertuğrul, yapay zekâ tarafından üretilen metinlerin teknik açıdan başarılı olabileceğini kabul etse de, özgünlük ve derinlik açısından insan kaleminin çok gerisinde kaldığını savundu. Ertuğrul, edebiyatın duygusal yoğunluğunun insan deneyimiyle şekillendiğine ve bunu hiçbir teknolojinin tam anlamıyla yerine getiremeyeceğine dikkat çekti.
“ŞİİRİN ÖZÜ İNSAN DENEYİMİNE DAYANIR”
Hindistanlı şair Sonnet Mondal ise, yapay zekânın edebiyatı destekleyen bir araç olabileceğini, özellikle çok kültürlü anlatıların üretiminde yeni fırsatlar sunduğunu dile getirdi. Ancak Mondal, şiirin temelinde yatan insan deneyiminin, her zaman canlı bir kalpten doğması gerektiğini vurguladı.
