Piyasa ve ekonomideki değişken seyir varlığını sürdürürken, tüm dikkatler periyodik fiyat ayarlamalarına çevrildi. İktisadi alandan elde edilen bilgilere göre senenin ilk dört ayında Amerikan Doları %6.9, Avrupa Ortak Para Birimi ise %18.9 oranında değer kazandı. Ancak iç karartıcı istatistikler, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (TÜRK-İŞ) en son raporundan gün yüzüne çıktı. Söz konusu rapora göre 2025 Nisan ayında dört kişilik bir ailenin temel gıda harcamaları için gerekli minimum tutar 24 bin TL sınırını aştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 2025 yılı sonu enflasyon beklentisi ise %24 olarak belirlendi.
DAR GELİRLİNİN ENFLASYON KARŞISINDAKİ MÜCADELESİ ZORLAŞIYOR
Ekonomideki inişli çıkışlı durum devam ederken, ortaya çıkan son veriler belirsizliği artırmaya devam ediyor. İstanbul Ticaret Odası'nın Nisan ayı istatistiklerine göre İstanbul'daki ürün ve hizmet fiyatlarında aylık %3.2'lik bir yükseliş kaydedildi. Ancak bu oran, Mart ayında yaşanan tarımsal olumsuzluklar ve küresel jeopolitik gelişmeler dikkate alındığında beklenenin çok üzerinde bir artış göstermedi. Diğer taraftan TÜRK-İŞ'in yayınladığı son tahlil ise düşük gelirli vatandaşların enflasyon baskısı altında ezildiğini açıkça ortaya koydu. TÜRK-İŞ'in raporuna göre 2025 Nisan ayında açlık sınırı 24 bin TL'yi geçti. Buna göre dört bireyden oluşan bir hanenin yalnızca sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için zaruri olan açlık sınırı 24 bin 35 Türk Lirası'na tırmanırken, bu miktar mevcut net asgari ücret olan 22 bin 104 Türk Lirası'nın üzerinde bir seviyeye ulaştı. Raporda göze çarpan bir diğer önemli veri ise yoksulluk sınırı oldu. Barınma, giyinme, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu harcamalarla birlikte dört kişilik bir ailenin insana yaraşır bir yaşam sürdürebilmesi için gerekli olan yoksulluk sınırı 78 bin 292 Türk Lirası olarak hesaplandı.
YOKSULLUK SINIRI ALARM VERİYOR: 78 BİN TL'Yİ AŞTI
TÜRK-İŞ'in verilerine göre dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2024 Nisan ayında 49 bin 19 Türk Lirası olarak ilan edilirken, bu rakam 2025 Nisan ayında 78 bin 292 Türk Lirası'na yükseldi. Bir yıllık zaman dilimi içinde yoksulluk sınırındaki artış %59.6 gibi çarpıcı bir orana işaret ederken, benzer bir tablo açlık sınırı verilerinde de yaşandı. TÜRK-İŞ tarafından 2024 Nisan ayında 15 bin 49 Türk Lirası olarak duyurulan açlık sınırı, 2025 Nisan ayında 24 bin 35 Türk Lirası'na çıkarak %59.7 oranında bir artış kaydetti.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARILAR: "GÜMRÜK BİRLİĞİ YENİLENMELİ"
Alanında uzman isimler, özellikle gelir dağılımındaki adaletsizliğin devam ettiğine vurgu yaparken, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, küresel konjonktürdeki dalgalanmanın, ekonomilerde inişli çıkışlı bir seyre neden olduğunu ifade etti. Türkiye'nin son bir yıldır enflasyonla yoğun bir şekilde mücadele ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şener, "Bu süreçte küresel ticaretteki azalmalar hem ekonomik büyümeyi hem de fiyatları oynak hale getirebiliyor. İç piyasadaki beklentilerin olumlu yönde değişmemesi sorunu ise sürekli yüksek fiyat artışlarına neden oluyor. Türkiye kesinlikle Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği Anlaşması'nı güncellemeli. Bu durum hem Çin, hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Hindistan gibi ülkelere karşı rekabet gücümüzü artıracaktır" şeklinde konuştu.
EKONOMİK İYİLEŞME GELİR DÜZEYİNE YANSIMALI
Ekonomiyi sarsıntılara karşı dirençli kılacak yapısal reformların ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğine de değinen Prof. Dr. Şener, "Son dönemde cari açıktaki düşüş, Merkez Bankası rezervlerindeki güçlü duruş, ihracat artışının sürmesi ekonomiye pozitif yansırken, bu olumlu atmosferin vatandaşın gelir seviyesi ve hayat pahalılığına sirayet etmesi önemli bir evre olacaktır. Türkiye'de son zamanlarda makroekonomik veriler oldukça düzenli bir seyir izlemesine rağmen, hayat pahalılığı, aşırı fiyat artışları ve gelirin geniş kitlelere yayılması gibi sorunlara daha fazla ehemmiyet verilmelidir" ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ'in aktardığı bilgilere göre son bir yıllık zaman diliminde açlık sınırında yaklaşık %35.6, yoksulluk sınırında ise %41 oranında bir yükseliş yaşandı.
AVRUPA PARA BİRİMİNDE DİKKAT ÇEKİCİ YÜKSELİŞ
Diğer yandan ekonomik verilerden elde edilen bilgilere göre senenin ilk dört aylık periyodunda Amerikan Doları %6.9, Avrupa Ortak Para Birimi ise %18.9 oranında değer kazandı. Nisan ayı özelinde ise Amerikan Doları %1.2 oranında, Avrupa Ortak Para Birimi ise %6.9 oranında prim yaptı. Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer detay ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın döviz pozisyonundaki değişim oldu. Döviz pozisyonu son dönemde 7.6 milyar dolar seviyesine gerileyerek önemli bir düşüş kaydetti.