AB topunu iyi oynayan Türkiye kazançlı çıkar!

Başbakan Erdoğan’ın Brüksel ziyareti...
AB topunu iyi oynayan Türkiye kazançlı çıkar!

Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı Büyükelçi Ahmet Davutoğlu‘nu dinliyorum dün öğle vakti. Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun da bulunduğu toplantıda dar bir gazeteci grubuna brifing veriliyor.

Konu Gazze, dış politika.

Türkiye başka sulara mı açılıyor? Sırtını Avrupa Birliği’ne dönerek Ortadoğu’ya, Körfez’e mi çark ediyor?

Bu sorular güncel sayılır.

Ya da Erdoğan hükümetinden fazla hazzetmeyen bazı iç ve dış çevrelerde özellikle sıcak tutulmaya çalışılan bir konu...

Böylesine soruların gündemin üst sıralarına tırmanmasında aslan payı elbette Tayyip Erdoğan’a ait.

Bir nokta açık:

İsrail’in Gazze saldırganlığına dönük tepki ve eleştirileri haklıydı, yerindeydi Erdoğan’ın. Ancak, bunu yaparken bazen öylesine bir üslup ve söylem sergiledi ki, ister istemez Türkiye’nin ana doğrultusuyla ilgili kuşkular uç verdi.

Davutoğlu katılmıyor buna.

Türkiye’nin eksen değiştirmediğini, başka sulara açılmadığını, açılmayacağını, AB’ye sırtını dönüp Ortadoğu’ya çark etmediğini söyledi.

Türkiye’nin artık bir kriz çıktıktan sonra dış politika geliştirmediğini, ön aldığını, 2003’ten beri ‘pro-aktif barış politikası’ izlediğini, kimilerinin bunu anlayamadığını ya da anlamak istemediklerini belirtti.

Türkiye’nin Ortadoğu’da Hamas dahil tüm taraflarla kanallarını açık tuttuğunu, başka türlüsünün düşünülemeyeceğini, İsrail’in ağır eleştiriyi hak ettiğini, ancak İsrail kanalının da elbette açık kalacağını söyledikten sonra ekledi Davutoğlu:

“Türkiye’nin Ortadoğu’da artan ağırlığı, Türkiye’yi AB’ye daha çok yakınlaştırıyor. AB bizi dışlamadıkça, Türkiye AB’ye sırtını dönmez. Türkiye açısından Ortadoğu’yla AB birbirinin alternatifi değildir. Şunu da unutmayın: Ortadoğu’da olsun, Kafkaslar’da olsun artan ağırlığımız Türkiye’yi Brüksel’de de, Washington’da da daha önemli kılar.”

Gerçeklik payı olan görüşler, ben de katılıyorum genel olarak.

Ancak, bu isabetli beklentinin tam olarak gerçekleşmesi için bazı koşulların yerine getirilmesi, ince ayarların yapılması lazım.

Örneğin, Başbakan Erdoğan’ın ‘asabi ruh hali’nden sıyrılması iyi olur. Belki bunda seçimler de rol oynuyor. Hem yorgunluk, hem seçmene selam yani...

Ama dış politikada, diplomaside, “Gırtlak dokuz boğumdur, konuşmadan dokuz kez yutkunmak gerekir!” kuralına özen gösterilmesinde yarar var. Üslupta kantarın topuzu kaçırıldığı vakit Türkiye bundan zarar görebilir, dış politika dengeleri bozulabilir.

Doğrudur, Türkiye’nin Ortadoğu’da Hamas olsun, İran ve Suriye olsun, İsrail olsun tüm kanalları açık tutması bölgesel ağırlığını artırır, üstelik böyle bir Türkiye’ye AB’de de daha fazla kulak verilir.

Tersi de geçerlidir.

Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunda ilerlemesi, Ortadoğu’daki nüfuzunu da olumlu etkiler.

Burada ister istemez Türkiye’nin AB yolculuğu acaba ne âlemde sorusu akla takılıyor. Özellikle son üç yıldır Erdoğan hükümetinin ipe un sermiş hali böylesi soruları haklı kılıyor.
Türkiye-AB ilişkileri açısından Başbakan Erdoğan’ın son Brüksel ziyareti önemliydi.

Verdiği mesaj ise malum:

AB konusunda kararlıyız!

İyi güzel.

Ama bu kararlılığın lafta kalmaması gerekiyor. Çünkü son üç yıllık deneyim hiç de iç açıcı değil.

2009 yılı çok önemli.

Elbette yalnız Türkiye’nin değil, AB’nin de yapması gerekenler var.

Özellikle Kıbrıs’ta!

Evet, Türk tarafı yıl sonuna kadar bazı adımlar atmak zorunda. Yoksa düğüm çözülmez. Ancak AB’nin de Türkiye’nin adımlarını kolaylaştırmak için Güney Kıbrıs’a bastırması şart bazı alanlarda...

Erdoğan eğer seçim sonrası nisan ayından itibaren bazı açılımlar yapmaya başlarsa, Türkiye’nin eli güçlenir.

Ayrıca zaman aleyhimize çalışmıyor. Ortadoğu olsun, enerji güvenliği olsun, Kafkasya olsun Türkiye’nin elini güçlendiriyor.

Amerika’da yeni Başkan Obama Yönetimi’nin de AB yolunda Türkiye’yi destekleyeceği bilinmekte... Bu arada İsveç yıl ortası AB dönem başkanlığını devralacak.

Bunlar da Türkiye’nin lehine...

Kısacası:

Başbakan Erdoğan önümüzdeki dönemde ‘AB topu’nu iyi oynarsa, bundan Türkiye kazançlı çıkar.

HASAN CEMAL
MİLLİYET