Balığın kuyruğunu koklamak…


Birkaç zamandan beri ortalıkta öyle iddialar dolaşıyor ki, yenilir yutulur cinsten değil.


Gazeteci olunca mı bunları çok duyuyoruz, yoksa insanlar gerçekten toplumsal cinnet mi geçiriyor? Ya da söylenenlerin doğruluk payı var mı? Zaman gösterecek.


İddialardan önce Nasreddin Hoca’nın bir balık meselesi var. Onu anlatıp iddialara geçelim.


Bir gün pazarda dolaşan Hoca, bir balığı eline alır ve kuyruğunu koklamaya başlar.


Bunu gören halk, “Hoca balığın kuyruğu koklanır mı? Balık baştan kokar. Senin bu kadar cahil olacağını hiç düşünmemiştik” derler. Kendini seyredenlerin böyle diyeceğini bilen ve onlara ders vermek isteyen Hoca cevabı yapıştırır.


Ve derki, “Bu balığın başı zaten kokmuş, kuyruğunda kokmayan yer var mı ona bakıyorum” der.


Şimdi ortalıkta dolaşan iddialar şöyle:


Yok, efendim birkaç siyasetçinin seks görüntüsü varmış. Yok, efendim cinsel içerikli mesajları varmış. Yok, efendim bunu duyan başka bir siyasetçi görüntünün tekini 250 bin TL ye almış. Mesajı olan diğer siyasetçi ise kendisine yapılan şantajdan bıkmış rest çekmiş. Yok, efendim görüntüsü olan diğer siyasetçi görüntüyü almak için yalvarıyormuş. Bir tanesi de sakal uzatmış, Umre’ye gitmiş miş. Kendini aklamaya mı çalışıyormuş vs. vs. Öyle ki görüntüyü seyrettiğini ve hatta bir tanesi yemin ederek görüntülerin kendisine Ankara’da seyrettirildiğini anlatıyor. Öyle büyümüş ki dedikodular ilçeler dahi konuşmaya başlamış…


Ya yapmayın Allah aşkına. Hem bu dedikoduları çıkartanlara söylüyorum, hem de bu dedikodulara fırsat verenlere söylüyorum. Yapmayın böyle şeyleri.


Gerçi fırsat veren siyasetçiler, geçmişte birçok masum insanın kanına az girmediler ve az iftira attırmadılar. Dedikoduyla makam tutanlar, şimdi iftira attırdıklarının kalitesizliğine uğruyorlar.


Allah’ın sopası yok.


EDİTÖR