2011 Mehmet Akif Yılı'nın ilk etkinliği Kahramanmaraş'ta düzenlendi. 'Vefatının 75. Yılında Mehmet Akif Ersoy' adlı sempozyum için geçtiğimiz hafta sonu Mehmet Akif'in sevenleri, neredeyse bir asır sonra onun sesine kulak verdi. İki günlük sempozyumda Mehmet Akif'in şiirleri okundu, kişisel eşyaları sergilendi.

"Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım, Elemim bir yüreğin kârı değil, paylaşalım." diye sesleniyordu Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde. Cihan devleti Osmanlı'nın, 'tek dişi kalmış canavar'larca paylaşıldığına şahit olan Mehmet Akif, yaşanan acıları, derdini, elemini, içindeki sızıyı, yüreğinde hissettiğini anlattı şiirlerinde.

Geçtiğimiz hafta sonu, 2011 Mehmet Akif Yılı'nın ilk etkinliği Kahramanmaraş'ta düzenlendi. 'Vefatının 75. Yılında Mehmet Akif Ersoy' adlı sempozyumda sevenleri, neredeyse bir asır sonra Mehmet Akif'in sesine kulak verdi ve onun derdini ve ıstırabını paylaşmak için Kahramanmaraş Necip Fazıl Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. İki gün süren sempozyumda ahlakıyla, ıstırabıyla, idealleriyle, sanatı ve düşüncesiyle Mehmet Akif anlatıldı.

Kahramanmaraş Belediyesi, MARAŞDER ve Burç FM tarafından düzenlenen sempozyum, önceki gün protokol konuşmalarıyla başladı. MARAŞDER Genel Başkanı Şaban Kurt, konuşmasında Maraş'ın yetiştirdiği değerlere sahip çıkmanın öneminden bahsederken, Mehmet Akif Ersoy'un sesinin bir kez de Maraş'tan yükselmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Prof. Dr. Mehmet Sağlam'ın yönettiği ilk oturumda Mehmet Akif'in yaşadığı dönem ve kişiliği anlatıldı. Vehbi Vakkasoğlu, Akif'in düşence dünyası, terbiye ve ahlak anlayışı, tevazusu üzerine konuştu. Vahdettin Işık, Mehmet Akif'i anlamak için şahsi dünyasını da anlamanın gerekli olduğunu belirterek o yıllara götürdü dinleyicileri. Toprak kayıpları, savaşlar, göçler ekseninde milli şairin yetiştiği ortamı genel hatlarıyla özetledi. Doç. Dr. Orhan Doğan ise Milli Mücadele dönemine odaklanarak, İstanbul'un işgali ise Ankara'ya giden, Anadolu'da şehir şehir gezerek vaazlar veren, Milli Mücadele'ye şair, hatip, mebus, gazeteci olarak katılan Mehmet Akif'i anlattı.

'Mehmet Akif Sükut suikastına maruz bırakıldı'

Bekir Karlığa başkanlığında gerçekleşen ikinci oturumda Ahmet Taşgetiren, Akif'in dünyasından günümüz üzerine okumalar yaptı. "2011'den bakıyoruz Mehmet Akif'e. Ve bunu bir görev telakki ediyoruz. Neden? Belki bir benzeyiş olduğu için. Mehmet Akif, ıstırabıyla da bir 2011 insanına bir şeyler söylediği için. O ıstırabı anlamak ve buradan giderken içimizde o ıstıraptan bir parça götürmemiz lazım." İsmail Kıllıoğlu, mü'min ve vatansever, daha çok da bir sanatçı olarak Mehmet Akif'in dış dünya ile çatışması üzerinde durdu. Mustafa Armağan ise Mehmet Akif'in ıstıraptan ümide, Asım'ın Nesli'ni anlattı. Ersoy'un o dönemde nasıl susturulduğuna dikkat çeken Armağan, Asım kitabı yayımlandığı zaman, Tanpınar'ın tabiri ile şairin sükut suikastına maruz bırakıldığını vurguladı. İlk gün oturumların ardından Osman Nalbant ve Mehmet Doğan, Mehmet Akif'ten şiirler okudu. Ankara Devlet Klasik Müzik Korosu ise Mehmet Akif'in şiirlerinden bestelenmiş eserler icra etti.

Sempozyumda ikinci gün, Prof. Dr. Hikmet Özdemir'in başkanlığında Mehmet Akif'in sanatı ve düşüncesinin konuşulduğu üçüncü oturumla başladı. Prof. Dr. Fatih Andı, İstiklal Marşı'nın başka milletlerin marşları ile farkına değinirken, Mehmet Akif öldükten bir yıl sonra onu kabullenemeyen zihniyet tarafından İstiklal Marşı'nın nasıl değiştirilmeye çalışıldığını da hatırlattı. Prof. Dr. Hasan Akay, Mehmet Akif'in çağdaşlarından farklı kılan manevi mirasından bahsederken, Yılmaz Taşçıoğlu, 'şiirini davasına feda eden adam' benzetmesini sorguladı: "Biz onu yüceltmeye çalışırken aslında onun şiirini küçümsediğimizin farkında olamıyoruz." Doç. Dr. Hasan Yorulmaz ise Mehmet Akif'in klasik şairlerle ilişkini örneklerle anlattı.

Sempozyumun son oturumuna ise Ahmet Taşgetiren başkanlık yaptı. 'Akif'in İdeali ve Asım'ın Nesli' başlıklı oturumda, Yüksel Kanar, Duran Boz ve Hasan Altınzencir, Akif'i ve ideallerini onun şiirleriyle anlattılar. Maraş'ta iki gün devam eden sempozyuma, Mehmet Rüyan Soydan'ın arşivinden Mehmet Akif fotoğrafları, vesikaları, kitapları ve ondan geriye kalan üç beş kişisel eşyadan bir tanesi olan köstekli saatinin yer aldığı sergi de eşlik etti. Akif sempozyumunun yakında kitabı yapılacak, eşzamanlı düzenlenen sergi ise Kültür Bakanlığı tarafından katalog haline getirilecek. (Kaynak: YAVUZ ULUTÜRK / KAHRAMANMARAŞ / Zaman Gazetesi - 07.02.2011)