Ata Yatırım Baş Ekonomisti Nurhan Toğuç, düşük faiz ortamı ve dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle 2011'de hisse senedi piyasalarına ilginin artacağı söyledi.

Ata Yatırım'ın 17 yıldır aralıksız açıkladığı Strateji Raporu toplantısında konuşan Nurhan Toğuç, doların zayıf kalmaya devam edeceğini ve euronun dolardan daha kötü duruma düşeceğini vurgulayarak şöyle dedi:

"Bu yıl Euro/dolar paritesinde aşağı yönlü düşüş devam edecek. Yine dolar 1.60'ları deneyebilir. Bu dolardan çıkmak için iyi bir fırsat olacak. Dolarda 1.58-1.60 bandında satışlar kazandırır. Ancak Euro'nun durumu daha kötü. Avrupa'da riskler devam ediyor, bu durumun kolay çözümlenemeyeceği kesinleşti" dedi.

TÜRKİYE'Yİ MERKEZ BÜYÜTTÜ

Merkez Bankası'nın para politikalarının başarılı olduğunu ve başarılı para politikası sayesinde Türkiye'nin bu kadar büyüyebildiğine işaret eden Toğuç, Merkez Bankası'nın son aylarda herkesi şaşırttığını ve ekstra faiz indirimine gittiğini anımsattı.

Toğuç, Merkez Bankasının burada elini rahatlatan en önemli faktörün enflasyon olduğunu ifade ederek, 2011 yılı enflasyon hedefinin düşük olduğunu baz etkisi ve gıda fiyatlarındaki hareketlilikle birlikte yılın ikinci yarısında enflasyonist beklentilerin tersine döneceğini ve enflasyonun yüzde 6,5-7 seviyelerine çıkabileceğini söyledi.

FAİZ İNDİRİMİ İÇİN FIRSAT VAR

Nurhan Toğuç, merkez bankasının yeni bir faiz indirimi için fırsatı bulunduğunu ancak Ocak ayın içinden yeni bir faiz indirimi beklenmediklerini belirterek, merkezin Mart, Nisan yada Mayıs ayında bir indirime gidecebileceğini ifade etti.

CARİ AÇIK ENDİŞESİ SÜRECEK

Toğuç, pozitif tablo içinde Türkiye'nin en büyük sorunun cari açık olmaya devam edeceğini,cari açığın Demokles'in kılıcı gibi Türk ekonomisinin üzerinde durduğunu ve cari açığın sıcak para ile fonlanmaya devam edilmesinin 2011'de geçen yılki kadar kolay olmayacağını vurguladı.

Toğuç, "Dolayısıyla cari açık en önemli risk faktörüdür ve Türkiye'yi dış şoklara karşı kırılgan hale getirmektedir. Çözülmesi öncelikli problemdir. Cari açığın risklerinden, FDI (uluslararası doğrudan yatırım) ve uzun vadeli borçlanma ile korunmayı başarabilirsek, jeopolitik eksen kaymasının yaşandığı bir dünyada Türkiye cazibe merkezi olmayı başaracaktır" görüşünü dile getirdi.

EURO DOLARDAN KÖTÜ OLACAK

Piyasaların 2010 yılını başarılı bir şekilde tamamladığını, FED'in parasal genişleme politikasının bu yıl sürdürüp sürdürmeyeceğinin önemli sorulardan biri olduğunu, FED'in parasal genişlemeyi bu yılın ortalarında azaltabileceği ya da sonlandırabileceğini anlatan Toğuç, Avrupa ekonomilerinde ise risklerin devam etmesini beklediklerini, risklerin kısa vadede çözülecek gibi görünmediğini, Avrupa bölgesinin karışık olmaya devam edeceğini, euolar paritesinde euroda aşağı yönlü hareketler beklenebileceğini anlattı.

Toğuç, gelişmekte olan ülkelerin ise dünya büyümesinin lokomotifleri olmaya devam edeceğini, oradaki problemin aşırı ısınmadan dolayı sıcak para ile mücadele olduğunu, Çin'in başlattığı faiz artırımı sürecini bir süre sonra diğer ülkelerin de takip edebileceğini kaydetti.

Bono ve tahvilde normalleşme sürecine girmeyi beklediklerini ifade eden Toğuç, politika faizlerinin ilk çeyrekte yüzde 6-6,5, yıl sonunda ise yüzde 7 seviyesinde olmasını beklediklerini bildirdi.

GÜNEŞ DOĞUDAN YÜKSELECEK

Konuşmasında eksen kaymasınada dikkat çeken Nurhan Toğuç, eksen kayması ile birlikte çok kutuplu bir dünyaya doğru gidişin hızlandığını kaydederek " Güneş yeniden Doğu'dan doğacak " dedi.

DOLAR ALMAKTAN VAZGEÇİN

Nurhan Toğuç, dolar yatırımcılarına da seslenerek, "Artık dolara yatırım yapmaktan ve bir maliyete katlanmaktan lütfen vazgeçilsin. Bu yıl bir fırsattır, dövizdeki paralar borsaya aktarılsın. Türk yatırımcısı 5 yıldır para kazanmıyor, yastık altındaki dolarları da çıkararak, bu yıl hisse senedi piyasasına girmek için bir fırsat. FED karşılıksız para basmaya devam ederse doların bir anlamı kalmayacak. Euro, için belli bir seviye belirtmedik ama dolardan daha kötü olacak. Dolayısıyla Euro'ları da satmak lazım. Euro, geleceği belli olmayan bir para türü..."

"BİRDEN FAZLA NOT ARTIŞI BEKLİYORUZ"

Ata Portföy Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gerz ise, 2011 yılında Türkiye piyasaları için belirleyici faktörlerin kredi notu artış beklentisi ve düşük faiz ortamı olacağını ifade ederek, Türkiye'nin kredi notunun, güçlü büyüme performansı ve düşük borçluluk oranlarıyla yatırım yapılabilir seviyeye doğru gittiğini, bu yıl boyunca kredi kuruluşlarından birden fazla not artışı beklediklerini belirtti.

SEÇİMDEN ÖNCE NOT ARTIŞI GELEBİLİR

Mehmet Gerz, "Hatta bu artışlar, seçim tarihinden bağımsız olarak 2011 yılı içinde her an gelebilir. Önümüzdeki ay not artışı olabilir ve bu piyasaya renk getirebilir. Not artışları sonucunda doğrudan yabancı sermaye girişinin yeniden artışa geçmesiyle cari açığa ilişkin endişelerin kademeli olarak azaltılmasını bekliyoruz" dedi.Düşük faiz ortamının 2011 yılı boyunca devam edeceğini ifade eden Gerz, Türkiye'de faizlerin tek hanede kalmasıyla yerli yatırımcıların sabit getirili enstrümanlardan hisse senedine yöneleceğini ve dünyada olduğu gibi hisse senedi yatırımlarının daha çok fonlar üzerinden yapılacağını belirtti.Bireysel emeklilik sisteminin hızlı ve istikrarlı büyüme trendiyle borsa ve şirket tahvil piyasasına derinlik kazandıracağını kaydeden Gerz, "2011 yılı profesyonel fon yönetiminde uzun vadeli büyüme döneminin başlangıcı olmaya adaydır. Uzun vadede Türkiye'de fon dağılımları dünya ortalamasına doğru değişecek olup, bugün yatırım ve emeklilik fonlarında toplamda yüzde 6 olan hisse senedi oranı, orta ve uzun vadede dünya ortalaması olan yüzde 38'e doğru artacaktır" dedi. Türkiye'de enflasyon ve yüksek faiz belasının yenildiğini düşündüklerini ifade eden Gerz, "Merkez Bankası, enflasyona karşı savaşı kazanmıştır. Türkiye ekonomisi ve piyasası normalleşmiştir" diye konuştu.Gerz, 2009 yılını "hayatta kalma", 2010 yılını "normalleşme ve kuşku", 2011 yılını ise "büyüme ve ümit yılı" olarak tanımladıklarını belirterek, 2011 yılında Türkiye'nin cazibe merkezi olarak kalmaya devam edeceğini ve siyasal istikrarın bunu desteklediğini ve not artışı ile Türkiye'ye gelmek için bekleyen dev fonların girişinin hızlanacağını söyledi.

100 MİLYAR DOLARLIK FONLAR GELECEK

Mehmet Gerz, "Ülke notunun artırılması Türkiye'ye ne kadarlık fon çekecek?" sorusunu "Yatırım yapılabilir seviyeye çıkınca ölçek büyüyor. 10-15 milyar dolarlık fonların yanı sıra 100 milyar dolarlık fonlar da ilgi göstermeye başlayacak" diye yanıtladı.

ALTIN DÜŞECEK

Ata Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel de 2010'da altının yükselişini tamamladığını ve 201 için yükseliş beklentisine girmemek gerektiğini ifade ederek," "Altın 750 dolardan bu seviyelere geldi. Altının bu kadar fiyatlanmasını, zayıf dolar, güvenlik ve enflasyon korkusu destekledi. Zayıf dolar beklentisi azalmaya başladı, enflasyon görünürde yok ama güvenlik saikiyle yeniden altında spekülatif alım olabilir. Avrupa'da yeniden küresel piyasalarda çalkantı başlarsa altında 1.400 seviyesi görülebilir. Ama altının yönü aşağıya gibi görünüyor"şeklinde konuştu.

"KREDİ NOTUNUN YÜKSELMESİ OLUMLU KARŞILANACAK"

Ata Yatırım'ın Araştırmadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı, piyasalar için iyi bir yıl olan 2010 yılında İMKB hisselerinin yüzde 25 civarında getiri sağladığını belirterek, 2011'in, ekonominin tüm aktörlerinin Türkiye'ye giren ve ülkeden çıkabilecek para akışını iyi yönetmeleri gereken bir yıl olacağını söyledi.

Geçen yıl 22 şirketin birincil halka arz yaptığını, bu yıl da birincil ve ikincil halka arzlarda artış olmasını beklediklerini ifade eden Kasabalı, seçim öncesinde Türkiye'nin kredi notunun yükselmesinin piyasalar tarafından olumlu karşılanacağını, ayrıca piyasanın nisan ayında göreve başlayacak yeni Merkez Bankası Başkanı'nın mesajlarını ve doğrudan yabancı yatırımcı çekecek özelleştirmeleri de takip edeceğini ifade etti.

Kasabalı, bu yıl hisse senedi seçiminin daha titizlikle yapılması gerektiğini belirterek, yatırım yapılabilir ülke notuna yükselmenin, orta vadede değişimi beraberinde getireceğini, banka ve şirketlerin yurt dışından alternatif kaynaklara ulaşabilmesini artıracağını, ekonomiye sağlayacağı katkının borsa beklentilerini de olumlu etkileyeceğini anlattı. Kasabalı, bugüne kadar Türkiye'ye gelmemiş ama gelmek için "yatırım yapılabilir ülke" notunu bekleyen bir kitle bulunduğunu kaydetti.

İÇ TALEP BÜYÜMEYİ DESTEKLEYECEK

Bu yılın düşük faiz ortamının süreceğini, iç talep bazlı canlılığın devam edeceğini ifade eden Kasabalı, "Özelleştirme ve özel sektör yatırımlarıyla oluşacak doğrudan yabancı yatırımcı girişleri bu yıl hızlanacak. Geçen yıl da önemli ölçüde özelleştirme vardı ama arz edilen varlıklar yabancı ilgisi çekemedi. Bu yıl global konjoktür de göz önüne alınarak satışa sunulacak varlıkların yabancıların ilgisini çekeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.

HALKA ARZLAR DİKKAT ÇEKECEK

Kasabalı, bu yıl piyasalar üzerinde küresel görünümde bozulma, kur ve emtia fiyatlarında aşırı dalgalanmalar ve fazla sayıda birincil ve ikincil halka arzın üst üste gelmesinin risk unsuru olabileceğini söyledi.

Nergis Kasabalı, bir soru üzerine, İMKB'nin bu yıl 64 bin 500-68 bin aralığında dalgalanmasını beklediklerini belirterek, "Bu yıl ikincil halka arzlar, birincil halka arzı geçer mi?" sorusu üzerine, ikincil halka arz edilecek şirketleri üstü üste konulduğunda 10 milyar dolarların bulunabileceğini bildirdi. (MYNET)
Editör: TE Bilisim