İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Adem Sözüer, Türkiye’nin saygın hukukçularından biri olarak dikkat çekiyor. 1957 yılında Rize'nin İkizdere ilçesinde doğan Sözüer, uzun yıllardır hukuk dünyasında edindiği deneyimle tanınıyor. Ekrem İmamoğlu'nun usulsüz yatay geçiş iddialarıyla ilgili gündemdeki gelişmelerle birlikte, Sözüer'in uzmanlık alanındaki görüşlerinin nasıl şekilleneceği merak konusu oldu. İşte bu sürece dair önemli detaylar…
ADEM SÖZÜER'İN EĞİTİM VE KARİYERİ
Adem Sözüer, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1983 yılında mezun olmuştur. Eğitim hayatına başladığı üniversite, ilerleyen yıllarda profesyonel kariyerinin de merkezi haline gelmiştir. Yüksek lisansını 1987'de tamamlayan Sözüer, doktorasını ise 1993’te yaparak akademik kariyerine hızla yön vermiştir. 2000 yılında Ceza Hukuku alanında doçent unvanını elde eden Sözüer, 2008'de profesörlük makamına yükselmiştir. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yıllarca çeşitli görevlerde bulunan Sözüer, aynı zamanda Ceza Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı yapmış ve 2009-2016 yılları arasında fakülte dekanlığı görevini üstlenmiştir.
Türk Ceza Hukuku Reformu’nun (2005) önemli figürlerinden biri olarak bilinen Sözüer, akademik dünyada oldukça tanınan bir isimdir. Şu an İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders vermeye devam eden Sözüer, aynı zamanda "Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali"nin kurucusudur.
EKREM İMAMOĞLU'NUN YATAY GEÇİŞ İDDİALARI NEDEN GÜNDEMDE?
Ekrem İmamoğlu’nun 1990 yılında, Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yaptığı yatay geçişin usulsüz olduğu iddiaları son günlerde tekrar gündeme geldi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan rapor, bu geçişin yasal dayanaklarının eksik olduğunu ve kontenjanların manipüle edildiğini öne sürüyor. İşte bu süreçte, İstanbul Üniversitesi'nde yıllarca görev yapmış bir akademisyen olan Adem Sözüer, bu iddialarla ilgili olarak hukuki bir bakış açısı sunabilecek yetkinlikte biri olarak öne çıkıyor.
Yatay geçişin usulsüz olup olmadığına dair görüş belirtmesi beklenen Sözüer, ceza hukuku alanındaki derin bilgisiyle bu konuya farklı bir perspektif kazandırabilir. Özellikle, sahtecilik suçları ve resmi belgelerdeki eksikliklerle ilgili yapacağı analizler önemli olabilir.
ADEM SÖZÜER’İN OLABİLECEK AÇIKLAMALARI
Adem Sözüer, daha önce Ekrem İmamoğlu'nun Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret davasında hazırladığı mütalaalarla tanınmıştı. O dönemde, "eleştiri hakkı" çerçevesinde hakaret suçunun oluşmadığını savunmuştu. Bu defa, yatay geçişle ilgili hukuki sürecin ceza hukuku kadar idari hukuk ve eğitim mevzuatını da içereceği göz önünde bulundurulabilir. Eğer bir usulsüzlük olduğu tespit edilirse, bunun "resmi belgede sahtecilik" suçunu oluşturup oluşturmayacağı gibi hukuki analizler yapılabilir.
Ancak, şu ana kadar Sözüer’den konuya dair resmi bir açıklama yapılmamıştır. Onun bu konuda sessizliğini sürdürmesi, konuya dair çok daha etkili bir açıklama yapacağının sinyalini veriyor olabilir. Sözüer’in daha önceki davalarda gösterdiği uzmanlık, bu süreçte de önemli bir etkiye sahip olabilir. İstanbul Üniversitesi ve YÖK'ün alacağı tavır, bu tartışmanın seyrinde belirleyici rol oynayacaktır.