Hukukçular Derneği Kahramanmaraş Temsilcisi Av. Celal Kara, Avukat Ersin Arslan’ın kamu görevi
sırasında katledilmesi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Kara, avukatların kamu görevi icra ettiğini
hatırlattığı mesajında, son bir yılda avukatlara yönelik yapılan saldırılara dikkat çekti.
Son bir yılda artan ve Avukat Ersin Arslan’ın hayatını kaybetmesiyle yeniden gündeme gelen
avukatlara şiddet konusunda Hukukçular Derneği Kahramanmaraş Temsilcisi Av. Celal Kara, yazılı bir
açıklama yaptı. Avukatların kamu görevi icra ettiğini dile getiren Kara, avukatlara yapılan saldırıların
bu yönde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kara, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi: “16 Mart 2021 tarihinde meslektaşımız
Av. Ersin ARSLAN Kocaeli iline bağlı Gebze Adliyesi sınırlarında kamu görevini ifa etmekte iken
uğramış olduğu silahlı saldırı sonucu katledilmiştir. Saldırıya uğrayan sadece Ersin ARSLAN ve
avukatlık mesleği değildir. “Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.“ Avukatın ifa ettiği kamu
görevi vatandaşın hak ve hukukunu korumak ve adaletin tesis edilmesine katkı sunmaktır. Söz konusu
saldırı müvekkilini temsil ettiği için önce millete, kamu görevini ifa ettiği için de devlete yapılmış bir
saldırıdır. Bilinmesi gerekir ki; meslektaşımızı ölüme götüren tek sebep bir caninin silahından çıkan
kurşun değildir. Avukatlara karşı başlatılan şiddet hareketleri yargı makamlarınca, avukatın kamu
görevini ifa ettiği göz önünde bulundurulmaksızın değerlendirilemez. Sadece son bir yıl içinde kamu
görevini ifa ettiği esnada saldırıya uğrayan yüzlerce meslektaşımız bulunmaktadır. Kuşkusuz şiddeti
daha da arttıran bu saldırıların şiddetli bir şekilde cezalandırılmamasıdır.”
ŞİDDET OLAYLARININ ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
“Söz konusu şiddet ve cinayetlerin önlenmesi için ivedilikle yapılması gerekenler bulunmaktadır.
1. İcra ve İflas Kanunu uyarınca yürütülen haciz ve muhafaza işlemlerinin yürütülebilmesi amacıyla
adliyelerde adli kolluk yapılanması oluşturulmalı, aksi talep edilmedikçe bu kolluk güçleri haciz ve
muhafazaya eşlik etmelidir. Devlet memurlarının ve avukatların yaşama hakları tehlike altında
bırakılmamalıdır.
2. Kamu görevini ifa etmekte iken öldürülen diğer tüm kamu görevlileri gibi, kamu görevinin ifası
sırasında öldürülen avukatlarda şehit olarak kabul edecek yasal düzenlemeler yapılmalı, vefat
edenlerin manevi şahsiyetleri yaşatılmalıdır.
3. Avukatların kamu görevi nedeniyle işlemiş olduğu iddia edilen suçlarla ilgili olarak Ağır Ceza
Mahkemesi’nde kovuşturma gerçekleştiği gibi, avukatlara karşı işlenen suçların da suçun niteliğine
bakılmaksızın Ağır Ceza Mahkemeleri’nde görülmesi gerekmektedir.
4. Adaletin tecelli etmesinde milleti temsilen savunma ve sav makamını icra eden avukatın tüm
Adliyelerde bulunan Adalet Komisyonları’nda temsilinin sağlanması, avukat ve vatandaşa karşı keyfi
ve hukuksuz uygulamaların önüne geçilmesi gerekmektedir.
5. Özellikle televizyon yayınlarında avukatı olmaksızın şüphelinin ifadesinin alınmasının hukukun
temel kuralı, ifadeye avukatın katılmasının istisna olduğunu gösteren sahnelerin RTÜK tarafından
engellenmesi gerekmektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu Temel İlkelerine ve İnsan Haklarına aykırı bu
tutumun sürekli olarak televizyon kanallarında gerçeğe aykırı şekilde işlenmesinin esasında
devletimizin itibarına suikast niteliğinde olduğu unutulmamalıdır.
Yeryüzündeki tüm muasır toplumlarda adaletin tecellisi için zorunlu kılınan avukatlık mesleğini
yalnızca barolar ve meslek kuruluşları ayakta tutamayacaktır. Kamu idaresinin dışladığı, kamuoyunda
saygınlığına karşı hemen hemen her gün saldırıda bulunulan bir meslek yaşayamayacak hale gelirse
vatandaşın da hak ve hukuku savunulamayacak hale gelir.

Unutulmamalıdır ki adalet olmazsa devlet de olmaz.”