Kurul, bir önceki toplantıda politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 15'e çekmişti. Faizlerde indirim olacağı tahmin ediliyor.

KARAR SAAT 14.00'TE AÇIKLANACAK!

Son 3 toplantıda toplam 400 baz puanlık faiz indirimine gidilirken, piyasa indirim serisinin bugün de devam etmesini bekliyor.

Ekonomistler bu toplantıda da faizlerde indirim olabileceğini belirtiyor. Faiz kararının yanında kurulun vereceği mesajlar da piyasalar açısından önem taşıyor. Karar metninde, enflasyonla mücadele ve para politikasına ilişkin mesajlara yer verilmesi bekleniyor.

Para Politikası Kurulu faiz kararını bugün saat 14.00'te açıklayacak.

CNN Türk canlı yayınında faiz ve kur  ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı:

"Kurlardaki gelişmeyle ilgili iki sebep var. Bir tanesi küresel kaynaklıdır. Fed tarafından alınan kararların etkisi var. Küresel çapta da yüzde 7’ye yakın değişim var dolar endeksinde. Dolar endeksi dediğimiz şey 6 para birimi karşısında doların değerini gösteriyor. Bunun içerisinde euro, İsvişre Frangı’da var. Küresel çapta böyle bir etki var.
Fed’in vermiş olduğu mesajlardan sonra biz şunu algılayabiliyoruz. Daha güçlü bir dolar endeksi. Saat 22.00’de dolar endeksine baktığımızda yüzde 1’e yakın artış gerçekleşti.

Bir diğer ayakta iç piyasadaki gelişmelerdir. İster derinliği olmayan alım satımlar deyin. Özellikle Türkiye’deki piyasalarda ciddi anlamda bir gelişme var. Bunun bir sebebi beklentilerdir. Diğer bir sebebi de var bunu da gözardı edemeyiz. Beklentileri oluşturan Merkez Bankası’nın bugün vereceği karardır. Kurlarda bir volatilite getiriyor.

"4 MİLYAR DOLARLIK MÜDAHALE"

Dün Fed’den gelen mesaj 2022’de 3 defa faiz artışı olacağı yönünde. TCMB’den de bugün itibarıyla beklenen noktaya baktığınızda o zaman kurdaki oynaklık gerçekleşiyor ve hızlı şekilde piyasaları etkiliyor diye düşünüyorum.
Beklenti iyi yönlendirilirse derin olmayan alım satımların önüne geçilmiş olacaktır diye düşünüyorum. Merkez Bankası’nın son müdahalesiyle birlikte 4 milyar doların üzerinde bir müdahale gerçekleşmiş oldu ve hala kurlar yukarıya gidiyor. Burada beklenti devreye giriyor.

Müdahale belli ölçüde işe yaradı diyebiliriz. Kurlar belli bir noktaya geldiğinde kurun geri çekilmesidir. Burada 1-1.5 liralık geri çekilmeler oldu fakat kaldığı yerden devam ediyor. Bu müdahaleler şu ana kadar istenilen sonucu vermiş değildir. Belli bir süreden sonra beklenti dediğimiz piyasa ile ilgili algı ortaya çıkıyor. Siz müdahale ettiği gün durduruyorsunuz ama tekrardan kalınan yerden devam ediyor dikkat ederseniz bu tamamen öngörü ile alakalıdır.

Dün akşam Fed kararından sonra bu algı daha da kuvvetlenmeye başladı. Beklenti ile birlikte kurların yükseldiğini görüyoruz aslında. Müdahaleler kısa vadeli olarak çözüm olabiliyor ama asıl beklentiyi yönetmek ve o beklentiyi pozitife çevirmektir.

Beklenti pozitife çevrilemezse oynaklığın daha da arttığını görmüş olacağız. Bu beklenti tamamen tersine çevirmelidir. Toplumun her kesimine iş düşüyor açıkçası. Öbür türlü kurlardaki oynaklığı bu şekilde düzeltmek mümkün değildir.

"FED'İN KARARI ÇOK ÖNEMLİDİR"

Fed’in kararı çok önemlidir. Aslında bütün piyasa Fed’in şahin bir duruş dediğimiz faiz artışına dönük bir mesaj vermesini bekliyordu. ABD’de varlık alım meselesi var. ABD 120 milyar dolarlık aylık varlık alımı gerçekleştiriyor. Bunun belli oranında hazine tahvili belli oranında ipotekli senetleri alıyor ABD Hazinesi ve piyasaya dolar enjekte etmiş oluyor. ABD’nin bu alımlarını daha da hızlı şekilde azaltması yönündeydi beklenti.

En azından aylık bazda 15 milyar dolarlık az alım yapması yönünde beklenti vardı ve bu 30 milyar dolara yükseldi. Hem tahvil hem de ipotekli senet kısmında 30 milyar dolarlık daha az alım yapacak. Bu alımları ABD’nin mart ayına kadar tamamlaması bekleniyor. Bu ABD’nin piyasaya daha az pompalanması demektir ve doların daha da değerlenmesi demektir.

Mart ayından itibaren Fed artık bir faiz artışına gidecek beklentisi hakim olmaya başladı. Daha önceki beklentilerde 2023’te bütün piyasanın faiz artışına gideceğine yönelikti. Şimdi 2023’te piyasa beklentisi Fed’in 3 tane faiz artışı yapacağı yönündedir.

Bu şu manaya gelir ABD’de faiz oranı 2022’de yüzde 1 seviyesine çıkar anlamına geliyor. Faizin çıkması demek doların küresel çapta ABD’ye yönelmesi demektir. Doların daha da kıymetlenmesi demektir. Eğer bu 3 faiz artışı da söylendiği gibi gerçekleşirse ki beklenti o yöndedir. Dolar endeksi dediğimiz bu endeks daha da yukarıya gidecek ve dolar küresel çapta değerlenecektir.

Böyle bir senaryonun Türkiye’ye yansımasında 3 doneye de bakmamız lazım. İstihdam rakamlarının ne şekilde gideceğine bakmak lazım. Küresel çapta pandeminin nereye gideceğine bakmak lazım. Bu şartlar altında bunun Türkiye gibi ülkelere yansıması doların bizim gibi ülkelerde güçlenmesi demektir.

"FAİZ ARTIŞI BEKLENTİSİ ORTAYA ÇIKTI"

ABD’de faiz artışı beklentisi net olarak ortaya çıktı artık. Varlık alımlarının martta biteceğini biliyoruz. Mayıs, Eylül ve Aralık ayında faizlerin artırılacağını biliyoruz. Bu öngörülebilir bir durumdur. Bunun Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yansıması doların ABD’ye yönelmesi demektir. Bu şu manaya gelir Türkiye gibi ülkelerde doların değeri daha da artar. Bunun karşı önleminin alınması gerekiyor. ABD Merkez Bankası bu kadar şahin dururken enflasyonun hiçte geçici olmadığı anlaşılmışken, büyüme ile ilgili rakamlar ABD’de yeniden revize edildi. Bu durumun Türkiye de değil gelişmiş ülkelerin tamamına yansımasını bekliyoruz.

FED KARARI TÜRKİYE'YE NASIL YANSIR?

Rezervlerin yüzde 65’inden fazlası dolar olarak tutuluyor. Küresel çapta bu bütün ülkelerin ABD’den gelecek en ufak bir değişikliği etkilemiş oluyor. Türkiye’de yansıması kurlar üzerinde olacaktır. Yabancı sermayeyi çekecekseniz bunun birkaç yolu vardır. Hükümetin yaptığı şu an ihracat yoluyladır. Yada yabancı yatırımcıları biraz daha yüksek faiz vererek çekeceksiniz. Hükümet burada tercihini yapmış durumdadır. Şunu da unutmamak lazım küresel çapta oyunun kuralları değişiyor. ABD’de 0-0.25 oranında faiz verilirken bu yıl içerisinde 1’in üzerine çıkacak. 2023’te üç defa daha artış görülüyor. 2 yıllık süreçte bu ABD’de faizlerin yüzde 2’nin üzerine çıkması demektir.

Bunun Türkiye gibi piyasalar yansıması mutlak suretle olacaktır. Bunun karşı önlemlerinin öngörülebilirliğin artması ve karşı tedbirlerin ortaya konulması gerekiyor. Polonya’da aynı şeyi yapıyor Avrupa’da aynı şeyi yapıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın karar metninde de enflasyonun geçici olmadığı vurgusunu göreceğiz. Tedarik ve arzla ilgili sorunlar ortadayken Fed’in mesajlarında da bu şekilde görülüyor. Bütün bunlar birleştirildiğinde diyebiliyoruz ki bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde faiz artışı beklentisinin etkileri mutlak suretle olacaktır. 2023 yılında da olacaktır. Öngörülebilirliğin yeniden yazılması gerekiyor.

Değişen şartlar karşısında küresel çapta oyun değişiyor. Bu şartlarda yeni pozisyon alınması gerekiyor. Hükümetin tam da yapmak istediği şey budur. İhracatın artırılması küresel çapta bir oyuncu olmak ve yabancı sermayeyi çekmektir. Biz daha önce bu sermayeyi çektik ancak bunun uzun süre kalıcı olmadığını gördük diyor. Bu yaptığınız yeni hedefleme ile birlikte farklı argümanları devreye alıp yeniden bizim de oyunun kuralını yazmamız gerekiyor.

MERKEZ BANKASI FAİZ KARARINI NE YAPACAK?

Merkez Bankası’nın mesajlarına da bakıyoruz. Faiz kararını verirken küresel ölçekteki bu tür kararların ne yönde gittiğine bakıyor. Pandeminin hangi yönde gittiğine ve küresel ticaretin hangi yönde gittiğine bakıyor. İkinci sırada da enflasyon oranına bakıyor. Türkiye’de enflasyon nereye doğru evriliyor buna bakıyor. Bu iki doneye göre Merkez Bankası’nın yeniden değerlendirme yapacağını düşünüyorum. Bunun göz önüne alınmaması söz konusu değildir.
Türkiye’deki enflasyona baktığımızda da bu ayki enflasyon ile ilgili olarak daha üst seviyeler bekleniyor. Bu şartlar altında Merkez Bankası’nın yeniden değerlendirme yapacağını düşünüyorum. Ben burada iki şık ortaya koyuyorum. Ya sabit bırakılabilir ya da tekrardan gidilecek alan olduğu için muhtemelen son defalık olmak üzere 100 baz puanlık bir indirim gelebileceğini düşünüyorum. Piyasa 100 baz puanlık faiz indirimini fiyatlamıştır.

21.30’luk TÜFE var açıklanan ama şu an 15’lik bir politika faizi var. Arada eksi reel getiri var. 100 baz puan daha düşerse bu 7.30 eksi getiriye düşüyor. Merkez Bankası bu ay pas geçebilir bu bir ihtimaldir. Ancak yüksek ihtimalle benim beklentim faizin 100 baz puan azaltılacağı yönündedir.

Yeni gelişen şartlar ışığında küresel çaptaki Fed’in faizi artıracak olması ışığında bu kurallar yeniden değerlendirilecektir. Merkez Bankası daha çok iç piyasadaki gelişmelere göre de kendisine bir yol haritası çizmiş durumdadır. Fed’in pas geçme ihtimali var. Enflasyonun kalıcı olduğunu anlıyoruz ABD’de. Büyüme ve işsizlik rakamlarındaki revizyonu belirtti bu bir risk oluşturuyor Türkiye piyasaları açısından. Bu defaki faiz kararını belki pas geçebilir diyoruz.

Kaynak: Milliyet