Koronavirüsle mücadele iki yıldır sürerken tüm dünya Güney Afrika'da ortaya çıkan Omicron varyantını konuşuyor. Koronavirüsün geçirdiği mutasyonlarla birlikte mevsimsel gribe dönüşüp dönüşmeyeceği ise merak konusu. Uzmanlar yeni varyantlarla birlikte virüsün bulaştırıcılığı artsa da daha hafif bir hastalık tablosu gözlendiğini belirtiyor.

Omicron varyantının Güney Afrika'da ortaya çıkmasının Afrika'daki düşük aşılama oranlarından kaynaklandığını dile getiren Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. F. Gökçe Demir, "Kıta olarak Afrika'da aşılama oranı yüzde 30'un altında. O yüzden mutlaka Dünya Sağlık Örgütü'nün ve uluslararası toplumsal kuruluşların devreye girip Afrika'daki aşılanma oranlarını artırmaları lazım" dedi.

GÜNÜN EN ÖNEMLİ MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN 

HER MUTASYONDA AĞIR SEYRETME ÖZELLİĞİ AZALIYOR

Mutasyonlarla birlikte bulaştırıcılığı artsa da tüm virüslerin doğasında daha hafif seyretmek olduğunu ifade eden Demir, "Zorunlu hücre paraziti olarak bir şekilde konak hücrelerin bağışıklık hücrelerinden kaçıp oraya yerleşmeyi amaçlıyorlar. Ama her seferinde virülans dediğimiz ağır hastalık yapma potansiyelinin biraz daha düştüğünü görüyoruz. Bu aslında tüm virüsler için geçerlidir.

KORONAVİRÜSÜN PROTEİN YAPISI DA DEĞİŞİYOR

Her mutasyondan sonra virüsün genetik yapısındaki değişiklik üzerine o virüsün üzerindeki protein yapısı da değişiyor. Böylece bizim bağışıklığımızı sağlayan aşının antikorlarının o proteinleri yakalaması güçleşiyor" şeklinde konuştu.

"DİĞER VARYANTLARA GÖRE HASTANEYE YATIŞ ORANLARI DAHA DÜŞÜK"

Afrika'ya kıta olarak bakıldığında aşılama oranının yüzde 30'un altında olduğunu söyleyen Demir, "Bu oran çok düşük. Güney Afrika, diğer Afrika ülkelerine göre gen analizlerini daha iyi yaptığı için Omicron varyantını yakaladı ama belki de bu kıtanın başka bir ülkesinde doğdu.

Deniz Akkaya: ‘Beni hem rencide hem tehdit etti’O yüzden mutlaka Dünya Sağlık Örgütü'nün ve uluslararası toplumsal kuruluşların devreye girip Afrika'daki aşılanma oranlarını artırmaları lazım. Belki de Afrika'da aşılama oranları bu kadar az olduğu için insanlar yeterince korunamıyorlar.

Omicron'un her halükarda daha bulaşıcı olduğunu öngörebiliriz ama Güney Afrika'daki rakamlara baktığımızda Alfa, Beta hatta Delta suşlarına göre hastanede yatış oranları daha düşük. Yani ağır bir hastalık yapmadığını söyleyebiliriz. Elbette bunun için daha fazla gerçek yaşam verilerine ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

TEMKİNLİ OLUN AMA KORKU DALGASINA GEREK YOK

Yeni varyantlar ortaya çıktıkça temkinli olmaya devam etmek gerektiğini ancak şu an bir korku dalgası yayılmasını gerektirecek bir durum olmadığını dile getiren Demir, şunları söyledi:

"Korunma yöntemlerinin yine aynı olduğunu biliyoruz. Yani sosyal mesafe, cerrahi maske kullanımı ve el hijyeni Omicron varyantından da bizi koruyor. Tüm dünya genelinde yüzde 80'in üzerinde aşılanma gerçekleşmeden bu pandemiden tümüyle kurtulmamız mümkün değil gibi görünüyor.

O yüzden bir an önce dünya bazında aşılama politikalarının hızlandırılıp herkesin aşılanması gerekiyor. Belki bu virüs de mevsimsel grip gibi 6 ayda bir ya da yılda bir aşı olmamız gereken bir virüs halini alacak."

"HER GEÇEN GÜN DAHA İYİYE GİDİYORUZ"

Bundan sonraki süreç için de iyimser düşündüğünü belirten Demir, şöyle devam etti: "Bu pandemi dünya bazında eş zamanlı olarak en çok süren pandemi ama bu hayatımızda ilk karşılaştığımız pandemi değil.

2009 yılında da domuz gribi toplamda 17 ay sürdü ama dünyanın farklı ülkelerini farklı zamanlarda dolaştı. Bu pandemiyi tüm dünya aynı şiddette yaşıyor.

Ancak her gelen varyantla aslında haberlerin daha iyi olduğunu daha az ölümcül, daha az ağır hastalık tablosu yaptığını biliyoruz. Bence her geçen gün daha iyiye gidiyoruz."

Kaynak: Sabah