İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında tutuklanarak görevden alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili "Senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın" sözleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı.
İmamoğlu hakkında,“terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “tehdit” suçlamalarıyla 7 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak istemiyle dava açılmıştı.
11 Nisan'da görülen davanın ilk duruşmasında İmamoğlu savunma yapmış, mahkeme heyeti, mağdur tarafın "tehdit" ve "hakaret" suçundan katılma talebinin kabulüne, "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek" suçundan katılma talebinin ise reddine karar vermişti.
Bugün (15 Haziran Pazartesi) görülen 2'nci duruşma Silivri'deki Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu 2 numaralı duruşma salonunda yapılıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik sözleri nedeniyle açılan davanın bugün görülen ikinci duruşmasında İmamoğlu hakkında siyasi yasak da istenirken, İmamoğlu'nun duruşma salonuna girişinde davayı izleyenlerin "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Her şey çok güzel olacak" ve "Cumhurbaşkanım hoş geldin" sloganları attığı görüldü.
Duruşmadaki savunmasında sözlerine önceki hafta hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak sözlerine başlayan İmamoğlu, “Yanında olamadım. Dua ettim, mekanı cennet olsun. Bir ders bırakarak gitti. Yüzbinlerce insan yas tuttu, ebediyete zarafetle yürüdü. Sadece 14 ayda yaptıklarıyla milletimizin gönlüne girdi. Yüzbinlerce insanın senden benden ayrımı yapmayan yöneticiye hasretini ortaya koydu” dedi.
İşte İmamoğlu'nun savunmasından öne çıkanlar:
"Ülkemiz ve coğrafyamız açısından çok kritik günler geçiriyoruz. Şu anda bir yargılamanın içerisindeyiz ancak ülkenin daha önemli meseleler içerisinde olduğunu da not düşmeliyiz.
Yargının ve adaletin, ülkemizin zor bir döneminde adalet duygusunu yükseltmesinin daha önemli olduğunu düşünüyorum. İsrail’in Gazze’ye yaptıkları çok acı. Müdahalede bulunulmayan İsrail’i, ülke olarak kınama dışında bir pozisyon alamamasının üzüntüsü içerisindeyiz.
Savcılığın mütalaasını sunduğu bir davanın içerisindeyiz. Daha önemli bir nokta ise ben buraya nereden geldim. Tarihte görülmemiş bir şekilde 90 gündür tutuklu bulunduğun Silivri zindanından geliyorum.
Bu işin içerisinde olan herkesin kulaklarını çınlatacağım. İstanbul’u bu zihniyete karşı tam 3 kez kazandığım için bu zindandayım. 16 milyon kişiye, ayırmadan, insanlığa hizmete kutsal bir çerçeveden bakan, herkesin derdine ortak olan halkçı bir belediyecilik yaptığımız için buradayım.
Biz yargılanıyor muyuz? Bizim yargılandığımız falan yok. Tutsak, 100 kilometrelerce uzağa gönderilen bir zulmün içerisinde adeta cezalandırılıyoruz.
İpek Elif Atayman 600 kilometre ötede, sıcak havada götürüyorsunuz. anza yok, yerde yatırılıyor kadın. Yüce Türk yargısı buna nasıl boyun eğebilir? Bu nasıl yapılır bir kadına?"