Tarih sayfaları, Kahramanmaraş'ın bağımsızlık destanını 31 Ekim 1919 tarihiyle tekrar gündeme getiriyor. Fransız işgali altındaki kentte, işgalci askerlerin masum kadınların örtülerine yönelik alçakça girişimleri, Sütçü İmam ve onun yiğit dava arkadaşlarının öncülüğünde, ulusal kurtuluş savaşının ilk kıvılcımını ateşledi. Atılan o ilk kurşun, bu toprakları bizlere ebedi bir vatan olarak bırakan şanlı mücadelenin başlangıcı oldu.
SÜTÇÜ İMAM'IN EŞSİZ YİĞİTLİĞİ
O uğursuz gün Maraş'ta yaşanan olaylar, şehrin özgürlük tutkusunun simgesi durumuna geldi. Sütçü İmam, gösterdiği gözü pek cesaret ve sağlam kararlılıkla, sadece bir mermi kullanmadı; aynı zamanda halkın bağımsızlık azmini doruğa taşıdı. Bu emsalsiz kahramanlık, bugün hala Kahramanmaraşlıların zihinlerinde capcanlı bir şekilde varlığını sürdürüyor.
MARAŞLI KADINLARIN ONUR MÜCADELESİ
Fransız işgaline karşı duruş sergileyenler yalnızca erkekler değildi; kent kadınları da canla başla direnç gösterdi. Kadınların namus ve haysiyetlerini koruma azmi, şehrin kurtuluş öyküsünün en kıymetli ayrıntılarından biridir. Yaşanan bu hadise, milli mücadeledeki kadın rolünün önemini belirleyen hayati bir dönüm noktasıdır.
KAHRAMANLARIMIZI MİNNET VE SAYGIYLA ANIYORUZ
Her yıl 31 Ekim geldiğinde, Sütçü İmam başta olmak üzere diğer tüm yiğitlerimiz rahmet ve şükranla yad ediliyor. Mekânları cennet olsun. Onların gösterdiği yüksek fedakârlık sayesinde, bugün hür bir şehirde yaşamımızı sürdürüyoruz.
SÜTÇÜ İMAM VAKASI VE DİRENİŞİN BAŞLANGICI
Edinilen bilgilere göre, Maraş'taki işgal girişimi, 22 Şubat 1919'da İngiliz işgal kuvvetlerinin Albay Max Andriyo komutasında kente girmesiyle başladı. Sekiz ay süren İngiliz işgalinin ardından, 29 Ekim 1919'da kent, bu kez Fransızların kontrolüne geçti. Fransız askeri birliklerinin şehre ulaşması, yerel Ermeni gruplarca büyük coşkuyla karşılandı. Fransızlar, yanlarına yerel Ermenileri de alarak gösterilere ve taşkınlıklara başladılar.
Fransız kuvvetlerinin şehre girişinden iki gün sonra, 31 Ekim 1919'da, tarihi Uzunoluk Hamamı'ndan çıkan Türk kadınlarına, Fransız devriyeleri ve Ermeniler saldırdılar. "Burası artık Türk yurdu değil, Fransız toprağında bizim kurallarımız geçerli olacak. Yüzlerinizi açın" diyerek kadınların örtülerini zorla açmak istediler. Kadınlardan birinin olayın etkisiyle bayılması üzerine diğer kadınlar feryat etmeye başladı. Hamam yakınındaki Kel Hacı'nın kahvesinde bulunan Maraşlılar hemen olay yerine intikal ederek Ermenileri uyardılar. Ancak askerler tacizlerini sürdürdü.
Bunun üzerine Çakmakçı Said ve Gaffar Kabuloğlu Osman, kadınları işgalcilerin elinden kurtarmak isterken, dipçik darbeleri ve kurşunlarla ağır biçimde yaralandılar. Tam bu sırada, hemen yandaki küçük dükkânında süt satan Sütçü İmam, tabancasını alıp olay yerine geldi. Silahını, kadınlara sarkıntılık yapan ve Çakmakçı Said'i yaralayan Ermeni askerin üzerine doğrultarak ateşledi.
Kurşun isabet eden Ermeni asker yere yığıldı, diğerleri ise kaçtı. Maraş'ta düşmana sıkılan bu ilk kurşun, Türk ulusunun işgalcilere ve Ermenilere karşı yapılanların karşılıksız kalmayacağını net biçimde gösterdi. Bu olayda aldığı yaralar sonucunda Çakmakçı Said daha sonra şehit oldu. Yaralanan Ermeni asker de yaşamını yitirdi. Ölen Ermeni için 1 Kasım 1919'da kalabalık bir cenaze merasimi düzenlendi. Fransızlar da misilleme hareketlerine girişerek Sütçü İmam'ın dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir'in ellerini ve ayaklarını arkadan bağlayıp burun ile kulaklarını kestikten sonra boğazlayarak şehit ettiler.
 
                 
             
             
             
                             
                             
                            





 
         
         
         
         
         
             
            