21 Mart haftasında, bankaların konut kredisi faiz oranları, yüzde 39,25 ile son 1,5 yılın en düşük seviyesine indi. Bu düşüş, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) son iki toplantısında politika faizini toplam 500 baz puan azaltmasının ardından gerçekleşti. İşte bu önemli gelişmenin ayrıntıları...

FAİZ İNDİRİMİ KONUT KREDİLERİNE YANSIDI

Ekonomi yönetiminin 1,5 yıldır uyguladığı enflasyonla mücadele programının sonuçları rakamlara yansırken, Haziran 2024'te zirve yapan enflasyon, Şubat ayında yüzde 39,05'e kadar geriledi. Bu olumlu gelişme üzerine TCMB, son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 250 baz puan daha düşürerek yüzde 42,50'ye çekti. Böylece, son iki toplantıda toplam 500 baz puanlık faiz indirimi yapılmış oldu.

TCMB'nin bu kararı, bankaların konut kredisi faiz oranlarına da yansıdı. Merkez Bankası'nın verilerine göre, 21 Mart haftasında konut kredisi faizlerinin ortalaması yüzde 39,25'e düştü ve bu oran, son 18 ayın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Bu düşüş, konut sahibi olmak isteyenler için önemli bir fırsat doğurdu.

AYLIK FAİZ ORANI YÜZDE 3'ÜN ALTINA İNDİ

Birkaç ay öncesine kadar bankalardaki en düşük konut kredisi faiz oranı yüzde 3,05 iken, bu rakam yüzde 2,59'a kadar geriledi. Bu durum, 10 yıl vadeli 1 milyon liralık bir kredi için aylık ödenen tutarın 31 bin 352 liradan 27 bin 163 liraya düşmesi anlamına geliyor. Toplam ödenen tutar ise 502 bin lira azalarak 3 milyon 260 bin liraya indi. Ayrıca, aylık faiz oranları da yüzde 3'ün altına düşmüş oldu.

YÜKSEK FAİZLER İPOTEKLİ SATIŞLARI OLUMSUZ ETKİLEMİŞTİ

Faiz oranları son 18 ayın en düşük seviyesine gerilemiş ve aylık yüzde 2,59'a kadar inmiş olsa da, sektör temsilcileri bu oranların ideal seviye olan yüzde 1 ve altının hala üzerinde olduğunu belirtiyor. Geçtiğimiz dönemde yüksek faiz oranları nedeniyle ipotekli konut satışlarının toplam satışlar içindeki payı, verilerin tutulmaya başlandığı 2013 yılından bu yana en düşük seviyeye gerilemişti. Bu oran, önceki yıllarda yüzde 39,8'e kadar yükselirken, 2024'te yüzde 10,7'ye düşmüş, ancak bu yılın ilk iki ayında yüzde 14,7'ye yükselmişti.

Sağlam Temeller, Güvenli Yarınlar: Riskli Yapıların 4 Aşamalı Dönüşümü Sağlam Temeller, Güvenli Yarınlar: Riskli Yapıların 4 Aşamalı Dönüşümü

UZMANLARDAN KONUT PİYASASI DEĞERLENDİRMELERİ

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, ekonomi yönetiminin konut alacaklara daha uygun finansman koşulları sunmak için özellikle kamu bankaları aracılığıyla bazı kolaylıklar sağladığını hatırlatarak, "Konut kredilerindeki düşüşün yılın geri kalanında da devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü enflasyondaki düşüşe paralel olarak politika faizi de kademeli olarak düşecek ve bu durum kredi faizlerini de aşağı çekecektir" dedi.

Şener, piyasa katılımcılarının ve reel sektörün yıl sonu enflasyon beklentilerinin yüzde 30 civarında olduğunu belirterek, "Bu tabloya göre, yıl sonunda politika faizleri de yüzde 30-35 aralığında olacaktır. Politika faizleri beklentilere paralel olarak yüzde 35 seviyelerine gerilerse, konut kredileri de yüzde 29 civarına düşecektir. Eğer enflasyonla mücadelede TCMB'nin hedefi olan yüzde 24 gerçekleşirse, politika faizleri yüzde 28'lere, konut kredileri ise yüzde 25'e kadar gerileyebilir" şeklinde konuştu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gayrimenkul Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Hakan Akdoğan ise kredilerin konut satışlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğunu vurgulayarak, "Krediler, vatandaşların konut edinmesini kolaylaştıran ve eve erişimini artıran en önemli unsurdur. Faizler arttıkça ipotekli satışlar azalıyor" dedi.

Akdoğan, faiz oranlarının son 3-4 aya göre düştüğünü ve bu durumun ipotekli satışlara olumlu yansıdığını belirterek, "Oranlar hala yüksek olsa da bu düşüş önemli. Şu anda aylık oran yüzde 2,59'a kadar gerilemiş olsa da, ideal konut alımı için bu rakamın maksimum yüzde 1 olması gerekiyor. Vatandaşların harekete geçmesi için psikolojik sınır yüzde 1'dir. Yıl sonunda aylık oranların yüzde 2 civarına gerileyeceğini düşünüyorum. Kredilerin düşük olması kiraları da olumlu etkiliyor. Çünkü oran düşük olunca taksitler de düşüyor ve vatandaşlar kredi öder gibi aylık taksit ödüyor" ifadelerini kullandı.