TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yapılan hakaretleri şiddetle kınayarak, demokrasi ve toplumsal barışa zarar veren nefret dilinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

KURTULMUŞ'TAN ÇİRKİN SÖYLEMLERE KARŞI TEPKİ

İstanbul Saraçhane’de bir grup göstericinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve merhume annesine yönelik sarf ettiği hakaret içerikli ifadeler üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, sert bir açıklama yaptı. Sosyal medya üzerinden yaptığı duyuruda Kurtulmuş, bu tür nefret diline ve hakaret içeren saldırılara karşı güçlü bir duruş sergileyerek, bu tür eylemlerin sadece bireylere değil, ülkenin toplumsal barışına ve demokratik yapısına tehdit oluşturduğunu belirtti.

"NEFRET DİLİ DEMOKRASİYİ TEHDİT EDER"

Kurtulmuş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İfade özgürlüğü, demokrasinin temel unsurlarından biridir ancak bu özgürlük, başkalarının onuruna zarar vermek ve nefret tohumları ekmek için bir hak sağlamaz. Cumhurbaşkanımıza ve özellikle merhume annesine yapılan bu çirkin saldırı, sadece bir bireye değil, aynı zamanda milletimizin ortak değerlerine yapılmış bir saldırıdır.”

“HİZMET YERİNE ANARŞİYE HİZMET ETMEK DEMOKRASİYE ZARAR VERİR”

Kavacık'ta trafik faciası: genç yaşta hayatını kaybetti, sürücü kusur raporuna itiraz etti Kavacık'ta trafik faciası: genç yaşta hayatını kaybetti, sürücü kusur raporuna itiraz etti

Kurtulmuş, hakaret ile eleştirinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini belirterek, “Eleştiri ile hakareti karıştırmak, anayasal hakları suistimal etmektir. Bu tür eylemler demokrasiye değil, anarşiye hizmet eder. Bu ülkenin fay hatlarıyla oynanmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi. Ayrıca, tüm siyasetçilere ve topluma sorumluluk bilinciyle hareket etme çağrısı yaptı.

TÜRKİYE'NİN İSTİKRARA İHTİYACI VAR

Kurtulmuş, Türkiye’nin küresel ve bölgesel stratejik bir süreçten geçtiğini hatırlatarak, bu dönemde istikrarın her şeyden önemli olduğunu belirtti. Nefret dilinin toplumu bölmekten başka bir işe yaramayacağına dikkat çeken Kurtulmuş, “Demokrasimizi ve temel haklarımızı zedelemek, toplumu daha da kutuplaştırmak sadece zarara yol açar. Herkes sorumluluğunu bilmeli ve ayrıştırıcı söylemlerden uzak durmalıdır” dedi.