HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, erken seçimi değerlendirerek, "1 Kasım seçimlerinde çok daha güçlü bir kazanımla saraya esaslı bir cevap vereceğiz." dedi.


HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, il eş başkanları toplantısı öncesi genel merkezde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Bütün il ve ilçe örgütlerinin 1 Kasım seçimlerine hazır olduğunu söyleyen Yüksekdağ, "1 Kasım seçimlerinde çok daha güçlü bir kazanımla saraya esaslı bir cevap vereceğiz. Bu süreç içerisinde bir geçici hükumet kuruldu. Bizler de 3 bakanla seçim hükumeti içinde yer alma yönünde bir tutum belirledik. Dün resmi süreç başladı. Bundan sonraki aşamada partimiz ve bakan olarak çalışacak 3 milletvekili arkadaşımız HDP'nin, bütün Türkiye halklarının bu kriz ortamında yaşanacak seçim sürecinin güvenliğini sağlamak, adalet mücadelesi vermek için en etkili şekilde kullanacaklardır" ifadelerini kullandı.


Yüksekdağ, geçici hükümetin icra hükümeti özelliği taşımamasına karşın kritik süreç içerisinde meydanı AK Parti iktidarına bırakmaya niyetli olmadıklarını aktardı.
Yüksekdağ, "Her yerde her alanda görmek istedikleri, yok saydıkları HDP'yi yani bizzat halkların kendisini burunlarının ucunda görmeye devam edecekler. Buna alışsınlar." dedi.


"ZULÜM İLE ABAD OLANIN AHİRİ BERBAT OLUR BUNLARIN AHİRİ BERBAT OLACAK"


Yüksekdağ, şöyle devam etti: "7 Haziran'da yaşadıkları tattıkları yenilginin daha ağırını tadacaklar. Çünkü Sayın Tayyip Erdoğan'ın çok sevdiği bir laftır. Zulüm ile abad olunmaz. Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Bunların ahiri berbat olacak."


“KABİNEDE KİMLERLE BİRLİKTE YER ALACAĞIMIZIN BİR ÖNEMİ YOK”


Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Yüksekdağ, bir gazetecinin ’MHP’li Tuğrul Türkeş bakanlık teklifini kabul etti. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?’ sorusuna, “Bizim seçim hükümetinde yer almamızın esası bunun anayasal bir hak olmasıdan ötürüdür. Bizim açımızdan geçici kabinede kimin, hangi partinin yer aldığının bir önemi yoktur. Bizler bu süreç içerisinde yer almanın bütün Türkiye hakları ve HDP açısından yaralı olacağına inandık. Kimlerle birlikte yer alacağımızın bir önemi yok” cevabını verdi.


“HABERE SOMUT OLARAK CEVAP VERMEYE İHTİYAÇ BİLE DUYMUYORUM”


Dün hakkında çıkan haberlere ilişkin de konuşan Yüksekdağ, “Saray medyası tarafından yaptırılan haberlerdir. Yanlış haberlerdir. Türkiye kamuoyunda başarılı olmuş hareketler değil. Habere somut olarak cevap vermeye ihtiyaç bile duymuyorum. Son yapılan haberde şahsımı ve partimizi hedef göstermeye dönük siyasetin bir ürünüdür. Bir gazete ve gazeteci işi olarak görmüyoruz sadece. Her durumda hedef gösteriliyoruz, yalanla ve doğrudan şiddet gösterilerek hedef gösteriliyoruz. Partimize ve partimize dönük bütün saldırıların ve hareketlerin sorumlu dün ve bugüne kadar siyasetse eğer bundan da sonra da parti eş genel başkanlarına yönelik her türlü müdahalenin sorumlusu bu haberi yaptıranlardır” diye konuştu.


“HANGİ BAKANLIK OLACAĞI HENÜZ KONUŞULMADI”


“Belirlenen bu 3 bakan hangi bakanlığa getirilecek?” sorusuna Yüksekdağ, “Hangi bakanlık olacağı henüz konuşulmadı. Akşam resmi olarak yanıt verilecek. Milletvekili arkadaşlarımızla genel merkez de bir görüşme yapacağız. Bakanlık paylaşımının nasıl olacağını konusunu tartışmaya girmedik” diye cevap verdi.


“Kabinede 3 bakan yer aldığı zaman yine Irak tezkeresine ‘hayır’ oyu verecek mi?” sorusuna ise Yüksekdağ, “Irak tezkeresine biz hayır oyunu verdik. Geçmiş süreçlere bugün aynı oyu vereceğiz. Kabinede yer alacak arkadaşlarımızın tabi ki bu görüş açısıyla hareket etmesi birinci seçenektir. Parti milletvekilleri de kabine yer aldığı sürece bu savaşa karşı, tezkereye karşı tutumlarını ilan edecekler. Bizim bu seçim hükümetinde yer almamız, AK Parti hükümeti ile icra ortaklığına girdiğimiz anlamına gelmiyor. O nedenle AK Parti hükümeti kabinenin bileşenleri tezkere onay verdi diye HDP’li bakanlarında onay vermesi düşünülemez. Biz orada savaş tezkeresine de karşı mücadele edeceğiz. Bizim bakanlarımız AK Parti hizasına dizilmezler” cevabını verdi.