Balıkesir'de, Kuvva-i Milliye Meydanı'nda halka hitap eden Başbakan Erdoğan, Türk milletinin başını öne eğdirmediklerini ifade ederek, "Biz Balıkesirli Ömer Seyfettin'in hikayeleriyle büyüdük. Onun Pembe İncili Kaftan hikayesini okuyarak büyüdük. Bu ülkenin dağdaki çobanından başbakanına kadar her bir ferdi onurludur, gururludur, azizdir. Bu ülkenin hiç bir ferdi yabancıların önünde başını öne eğemez. Eğmemelidir de. Bu ülkenin hiç bir ferdi, başkalarının karşısında kendini ezik hissetmemelidir. Benim vatandaşım bu ülkenin hiç bir temsilcisi, geçmişte el pençe divan duranlar yok muydu? Biz onurlu olacağız ama dikleşmeyeceğiz dedik. İşte onun için çekinmeden, tereddüt etmeden dik duruyor, ama dikleşmiyoruz. Her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaya devam ettik, devam edeceğiz. Biz halkımızın her zaman yanında bulunduk. Ama bunu bazı monşerler anlayamıyor, anlayamazlar da. Şu Balıkesir'e gelmeyenler, gelemeyenler, Çanakkale'ye gitmeyenler, Şehit Onbaşı'yı görmeyenler bunu tanıyamaz" dedi.
Bunun Balıkesir'e beşinci gelişi olduğunu hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
"Hedefler büyük olursa başarı da büyük olacaktır. Balıkesir'e bu beşinci gelişim, her gelişimde hizmetlerle geldik. Balıkesir'i kalkındırmak için her türlü adımı attık. Acaba diğer liderler kaç kere geldi? Seçim dönemlerinin dışında buraya gelen var mı? Onların çok işleri var, çok yoğunlar. Biz hem ülkeyi, hem partimizi yönetiyoruz, farkımız bu".
"BAYKAL GEÇEN SEÇİMLERDE 3 GÜN ORTALIKTAN KAYBOLMUŞTU, KAYIP İLANI VERİLMİŞTİ, ŞİMDİ NEREDE OLACAK MERAK EDİYORUM"
CHP lideri Baykal'ın kendisini pazara beraber gitmeye davet ettiğini hatırlatan Erdoğan şunları dile getirdi:
"Sayın Baykal çarşıya, pazara gel diyor. Ben zaten çarşıdan, pazardan çıkmadım ki! Ama, ben buradan bir çağrı yapıyorum. Ben şimdi 29 Martta pazara geliyorum. Ve 29 Mart pazarının akşamında da genel merkezde olacağım. Ama sen nerede olacaksın merak ediyorum. Televizyon diyorsun. Geçen seçimde 3 gün kayıptın. Kayıp ilanı verildi. Bulunamadın. Ama şimdi nerede olacaksın onu da merak ediyorum. Fakat benim böyle söylemem de iyi oluyor biliyor musunuz? O zaman o planında olmayanları da yapıyor. Baktım Mardin'e gitti. Sivas'ı geçti. Ya söylemesem Mardin'e gitmeyecekti. Güzel şeyler bunlar, gitsin. Hakkari'ye gitsin, hakikaten seviniyorum. Çünkü siyaseti 81 vilayette beraber yapmamız lazım. Sadece tabelaları orada görmek bizi üzüyor. Kendisinin de oraya gitmesi lazım".
CHP iler MHP'nin bir birinden farkı olmadığını ileri süren Erdoğan, "Biz geçen seçimde ne demiştik: 'Oy verin MHP'ye, gitsin CHP'ye' demiştik. Çünkü ne CHP'nin MHP'den, ne de MHP'nin CHP'den hiç bir farkı yok. Bu ikisinin kılavuzu da İkitelli'deki yandaş medyaları. Bunlara o medya rota çiziyor, o medya yol gösteriyor, bunların yalanlarını, iftiralarını, çamurlarını o medya ekranlarına, sayfalarına taşıyor" dedi.
"İFTİRANI İSPAT EDEMEZSEN NAMERTSİN"
Bahçeli'yi kendisi hakkındaki iddiaları ispat etmeye davet eden Erdoğan, "Sayın Bahçeli son birkaç gündür bir şey tutturdu gidiyor. Diyor ki: 'Sayın Başbakan önce şunu açıklasın; gizli kapılar arkasında karanlık odalarda hangi savcılarla görüştü de parlamentoya geldi, milletvekili seçildi' bunu bir açıklasın. Hukukta, müddei, yani iddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer dürüstsen, bunu açıklamaya mecbursun. Açıklamadığın takdirde namertsin diyorum. Tayyip Erdoğan'ın karanlık odalarda görüştüğü hiç bir savcı yoktur. Milletimden başka kimseden icazet almadım, almam. Hayatım bununla geçti. Ama senin karanlık odalarda işin varsa onu bilemem. Bunu ispat etmeye mecbursun. Bunu açıklamadığın takdirde bir müfteri olarak anılacaksın, namert olarak anılacaksın. O kadar açık konuşuyorum. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın ak sayfalarında böyle bir leke yok, olmayacaktır da. Mücadelem hep böyle geliyor, böyle gidecek. Bunu açıklamak zorundasın. Ben milletimden şunu rica ediyorum: Bu tür iftirayı yapan liderlere siz sandıkları mezar etmeniz lazım, mezar. Çünkü Türkiye ne çektiyse bunlardan çekti. Dürüst olmaya mecburuz. Eğer siyasiler dürüst olmazsa meydanlarda kimseye dürüstlük dersi veremeyiz. Türkiye bu tarz siyaset milletin nezdinde itibar bulamaz. Milletin dışında kendilerine destek arayanlar, yoldaş arayanlar, kılavuz arayanlar mutlaka yolda kalacaklardır. AK Parti ile bu ülkede bu tür siyaset artık tedavülden kalkmıştır. İnsan odaklı, millet odaklı siyaset tedavüle girdi. Medyanın desteğini istediğin kadar arkana al, bir kıpırdatır, ama bunun dışında bir şey yapmaz. Çetelerin, mafyanın, onların verdiği desteklerle de bir yere gitmeniz mümkün değil. Çünkü o da artık geride kaldı" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, miting sonrası TOKİ'nin yaptığı 1297 konut anahtarlarını dağıttı ve Balıkesir il merkezi ile ilçelerde yapılan yatırımları hizmete soktu.
Editör: TE Bilisim
